Gözlerini açtı. İki tane iri safir tanesini kasvetli hücresinin tıpkı duvarları gibi rutubetten yosun kaplamışgri tavanına dikti. Elini kızıl kahkülünü geri ittirecek şekilde alnına dayadı ve gözlerini yeniden kapatarak kaşlarını çattı. Bu baş ağrısı her geçen gün azalmıyordu, büyük ihtimalle azalmayacaktı da. Yakından gelen zincirlerin şıngırtısını duyunca derin bir nefes aldı ve gözlerini açarak aniden hücresinin beton zeminine oturdu. Yeniden mi başlıyordu? Evet. Bu bir döngüydü, sürekli devam edecek bir işkence. Ve yakında bir şeyler düşünmezse diğerleri gibi o da burada ölecekti. Bir iç çekti ve titremesini önlemeye çalışarak ayağa kalktı. "İşte başlıyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A.L.E.X.I.S.
Science FictionBen o kızım. Bugünü düzeltmek için dünü bozdum. Ve zaman bunu affetmedi. Ben de bu yüzden zamanı yok edip onun yerine geçtim. Ben hem varım hem de yokum. Ben evrenin başına gelebilecek en kötü hatayım.