Okumaya başladığınız için çok teşekkür ederim. Verdiğiniz destek çok sevindirici🥺
||taetzu, bölüm bir.||
Genç kadın elindeki gümüş- altın renkleri dozunda tarağı ipek gibi düz olan saçlarına geçirdi. Bu kraliyette herkes bakımlı olmak zorundaydı. Ve Tzuyu bu konuda en çok saçlarına değer verirdi.
Tarağı yavaş yavaş yukarıdan aşağıya indirirken alt kattan gelen gürültüleri de kulağının işitmesi zor olmamıştı.
Bağımsızlığını ilân eden bazı yurttaşlar isyan başlatmıştı. Bundan etkilenen kral ise Tzuyu'nin babası, Kral Hwangin'di. Söylenenlere göre bugün protesto yapacaklardı, ama Kral Hwangin'in önemsemesi gibi bir durum konusu değildi.
Tzuyu, saçlarına gereken bakımı sergilediğinde alt kattan gelen sesleri merak etmişti. Merak edip kahverengi- altın döşemeli merdivenlere yöneldi.
Aşağı kata ulaştığında ilk babası gözüne çarptı Tzuyu'nin. Elleriyle ona 'git' işareti yapsa dahi Tzuyu bu fitilli kavganın sebebini bilmek istiyordu. Tam merdivenin sonunda durduğunda gözüne üstü eskimiş bir bez ile kaplı olan genç asker takıldı.
"Siz bunun hesabını nasıl ödeyeceksiniz?" Diyordu. Tzuyu'nin da yeni fark ettiği sarılı kolunu göstererek.
"Siz o çatışmayı kazansaydınız başınıza bunlar gelmeyecekti, hem sizin yüzünüzden Kuzey kısımlarındaki toprakları kaybettik. Bir de kralına hesap mı soruyorsun?"
Kral Hwangin sinirle askere bakarken Tzuyu araya girmek istiyordu, fakat babası öyle öfkeli bakıyordu ki, düşündüğünün tersine bir geri adım attı korkusundan.
Asker bir şeyler demeye çalışıyordu fakat o da Tzuyu gibi korkuyordu. Pot kıracağını düşünerek arkasına döndü ve büyük kraliyet kapısından çıktı.
Tzuyu bu kadar çabuk gitmesine şaşırsa da babası bu sefer ona dönerek, "Tzuyu, sen neden geldin?"
Tzuyu ensesini karıştırarak başını öne eğdi. Acilen bir bahane bulması gerekiyordu. Aklına gelen ilk mazereti babasına sundu.
"Ben de şey...Dışarı çıkacaktım babacığım. Onun için indim."
Kral Hwangin başını sallayarak kızına geçmesi için yol verdi. Tzuyu üstünden tedirginliğini atarak derin bir nefes aldı ve kapıya yöneldi.
"Ben akşama gelirim baba. Görüşürüz."
Babası başta kaşlarını çattı yargılasa da sonradan izin vermişti.
Tzuyu dışarı çıktığında korumalara selam verdi ve saraydan çıkmak için adım attı. Fakat korumalardan birinin sesini duymasıyla arkasına geri döndü.
"Nereye gidiyorsunuz Tzuyu hanım?"
"Hm biraz hava almak için çıkacaktım da, babamın haberi var zaten."
Koruma da babası gibi kafasını salladığında gözlerini devirerek kendisini yola attı. 20 yaşına basmasına rağmen çocuk gibi izin alıyordu. Bu da kraliyette yaşamanın en kötü bedeliydi.
Tzuyu demir raylarının sol tarafta kaldığı, yanında kaldırımların bulunduğu yere geçti. Çantasında biraz para kalmıştı, ve yenilemeyi unutsa dahi bunu umursamadı. Sıkıcı kraliyetten sonra buraya gelmek onun için çok şey ifade ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
royal monuments || taetzu
FanfictionBu ülkede masallar hiç mutlu sonla bitmedi. Çünkü kimse bu hayatı istemedi.