BÖLÜM 4

599 81 17
                                    

YORUMLARINIZ BEKLİYORUM

omzumdan sert bir şekilde tuttu ve beni kendine çevirdi "Tuana yeni sevgilin nasıl? orman maceranız nas..." kurduğu her kelimede gözlerimden resmen ateş çıkıyordu cümlesini bitirmesine izin vermeden sırıtan yüzüne tokatı yapıştırdım benim tokat atmamla başı sağ tarafa döndü sonra tekrar sırıtarak bana döndü beş parmağımın izi yanağına çıkmıştı "ne o yoksa gerçekler canını mı acıttı " ben ağzımı tam aralayıp cevap verecekken aysu benden önce davrandı ve "bana bak sürtük seni böyle cesaretlendiren ne hee sen canına mı susadin" herkes etrafımıza toplanmış bizi izliyordu "cesaretlenmeme gerek mi var ne o kimse size laf söyleyemez mi yoksa okulun popüler kızı tuana beni döver mi veya dur popüler kızın asi arkadaşı aysumu beni döver hiç boşuna yorulma canım ben bu ezikler gibi değilim onlar gibi susmam anlıyormusun" haha bu kız kafayı yemiş olmalı aysuya bunları söylemek cidden yürek ister tamda tahmin ettiğim gibi oldu ve aysu kıza daldı bende boş dururmuyum bende kıza daldım aysu karnına diz attı bende saçını çekip tokat attım o sırada "NE OLUYOR BURDA ÇEKİLİN" diye bağırarak etrafımıza toplanan kalabalığı dağıtıp yanımıza geldi nurten hoca yerde yatan kıza baktı sonra kızın hemen yanında olan aysu ve bana baktı sanırım bu sefer okuldan atıldık hemen kızın yanına koştu ağzı burnu kan içinde olan kızın saçlarını yüzünden çekti ve bize pis bir bakış attı ardından "NE DURUYORSUNUZ ORADA HEMEN YARDIM EDIN REVIRE GOTURELIM" diye bağırdı kalabalığın arasından 3 çocuk geldi bize bakıp kızın yanına koştular biri hemen kızı kucağına aldı ve merdivenlerden aşağı inmeye başladı nurten hoca bize döndü "oktay beyin yanına gidiyorsunuz hemen" bu sefer bağırmamıştı ama ses tonu sinirli olduğunu belli ediyordu aysu bana baktı ve hadi dercesine kaş göz yaptı başımla onayladim ve oktay hocanın odasına doğru yürümeye başladık "bu sefer kesin atıldık" dedim aysu gülerek bana baktı "sence benim onca yaptıklarıma rağmen atılmadigima göre" dedi ve güldü evet haklıydı sınav sorularını çaldı atılmadı okulda kavga çıkarttı atılmadı kütüphaneyi neredeyse yakıyordu atılmadı ben bunları düşünürken oktay hocanın odasına geldik kapıyı çalıp içeri girdik oktay hoca kızgın bir şekilde bize baktı sanırım revirden aradılar yoksa Nereden haberi olacaktı ki "kızım ben size daha 15 dk önce ne dedim siz ne yaptınız" "ama hocam.." sözümü kesti "ama hocam falan yok tuana aileni ariyorum ve bu konuyu yarin ailelerinizle birlikte konusacagiz şimdi tek kelime etmeden çıkın " aysuya baktım hiçbir endişesi yoktu ben onun aksine endişelendiriyordum kapıdan çıkarken "hocam lütfen ailemi aramayın korktuğum için değil.." sözümü bitirmeden "tek kelime etmeyin demiştim" dedi sert bir tavırla, suratımı astım ve odadan çıktım "neden bu kadar sinirlendi anlamıyorum benim onca yaptıklarıma bile öyle tepki vermemişti" dedi aysu "ne sanıyordun kızın üvey babası okulun yatırımcılarından" "s*ker*m üvey babasını üvey babasının parasını" "ya boşver onu şimdi de o gün olanları doğa nerden öğrendi" "bilmiyorum ama öğreniriz" dedi ve bana şeytani bir bakış attı bu bakışın anlamını biliyordum ve sanırım doğayla teke tek konuşmamız gerekecek sınıfa doğru yürümeye başladık tabi biz oktay hocanin yanindan ciktiktan sonra oyalandigimiz için herkes dersteydi tam kapıyı çalıp içeri girecekken zil çaldı aysu hemen kapıyı açtı tam içeri giriyordu ki "kızım ben hala sınıftayim " "farkındayım hocam ama sizde farkindaysaniz zil çaldı" "kızım ben hala sınıftayim şimdi kapat kapıyı ve dışarı çık" aysunun sinirledigini anladım ve onu kolundan çekiştirmeye çalıştım "bu da yeni moda 'çık dışarı' " diyerek hocanin taklitini yapti bende o sırada aysuyu çekistirerek sınıftan çıkardım ve hocaya gülümseyerek kapıyı kapattım "ya sen beni niye çekiyorsun ki " bu kızın devreler arada yanıyor valla "kizim bugün 2 kere oktay hocanın yanına gittik zaten ve yarın annelerimizi çağırdı şimdi tekrar gidelim bu sefer okuldan atsın he ne dersin" öfke dolu bakışları yumuşadı "tamam be bir kerede haklı olma " güldüm "kızım kural bu sen saçma sapan bir şey yaparsın ben seni durdururum" tam o sırada hoca zahmet etti ve sınıftan çıktı çıkarken aysuya bakış attı aysu sinirli bir şekilde sınıfa girdi arkasından ben girecektim ki evet yine biri omzumdan tuttu sinirli bir şekilde arkami döndüm "doğa nın anlattıkları doğrumu" ben bu kizi parçalarım kimse alamaz elimden ya sen ne ara gittin ateşe anlattın "ne diyorsun sen ya " kaşlarını kaldırdı ve "sana bir soru sordum tuana bana cevap ver doğrumu değil mi" "sana cevap vermek zorunda değilim ateş" gözlerindeki sinir bir anda üzüntüye dönüştü "doğru degil mi" dedi cevap vermedim arkami dönüp sınıfa girecekken kolumdan tutu ve beni kendine döndürdü "bırak kolumi canım acıyor" koluma baktı ve elini çekti "tuana neden böyle yapıyorsun seni sevdiğimi biliyorsun ama.." sözünü bitirmesine izin vermedim "ateş seninle bu konuyu konuştuk sadece arkadaşız " "konuştuk biliyorum ama olmuyor seninle arkadaş olamıyorum anliyor musun" cümlesini sonuna dogru bağırdı ve koridorda olan herkes bize döndü ateşe sert bir bakış attım ve sınıfa girdim ateş okulun en popüleriydi ve beni seviyordu ama ben onu sadece arkadaş olarak görüyordum tabiki de gelip bana beni sevdiğini söylemedi partide kafası güzelken arkadaşlarına anlatırken duymuştum sonra beni görmüştü..

"TUANA" "ne ne oldu" "kızım kaç saattir sana bağırıyorum duymuyorsun ne oldu ne bu dalginlik" "ateşle konuştuk" "ne neden" "ya doğa gidip buna anlatmis geldi bana hesap soruyor duymadin mi koridorda bağırdı" "ne bağırdımı duymadım müzik dinliyordum neden bağırdı" "sen ona mi takıldın klasik ateş işte doğa işini halletmemiz gerekiyor"

BU ARADA HİKAYEMİ YAZARKEN BANA ÇOKK YARDIMCI OLAN AYSU DÜZAĞAÇ'A TEŞEKKÜR EDERİM @s.duzagac

KIŞ GÜNEŞİM(DÜZENLEMEDE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin