'Veda Antlaşması' | Bölüm 1

647 23 4
                                    

Loş ışığın hakim olduğu dar ve kasvetli odayı iki insanın birbirini iğneleyici sözleri dolduruyordu.

'Her şey bu kadar mı Selim İnan? Bunu sadece bir kağıt parçası olarak görme.'

Şebnem Gürsoy oldukça heyecanlıydı, elindeki kağıdı Selim İnan'ın yüzüne çarpacağı günü sabırsızlıkla bekliyordu. İri gözleri bu sefer Selim'in gözlerine kilitlenmişti.

'Sana her salisede bir yeniden yüklenen bu özgüveni hâlen çözemiyorum Şebnem Gürsoy. Senin gizli bir f5 tuşun falan mı var? Nerden geliyor bu gereksiz özgüven?'

Selim İnan kendinden emindi. Şebnem Gürsoy'u ve egosunu batıracağı günün çok yakın olduğunun farkındaydı. Bunun için gerçekten sabırsızlanıyordu.

Şebnem Gürsoy'un belinde bulmuştu birden ellerini. Şebnem hiç itiraz etmemişti, sanki dünden razıydı buna.

İşte o sırada loş ışığın gölgesinde birbirlerine baka kaldılar. Gözlerini birbirlerinden ayıramıyorlardı. Selim İnan bu sefer Şebnem'i yavaşça kendine yakınlaştırdı.

Şebnem hızlı bir hamleyle Selim'i yakasından çekti ve dudaklarına yapıştı. O sırada içinden "Sen ne yapıyorsun Şebnem?" diye sayıklıyordu. Selim İnan, şaşkınlık içindeydi fakat memnundu sanki.

Kendilerini geri çektiklerinde bu tatsız anıyı sonsuzluğa gömmeye karar vermişler, bunun için ant içmişlerdi. Etrafı sessizlik kaplamıştı, masada duran kağıt ve iki dolma kalem bu soğuk sessizlikten buz gibi olmuştu.

Dört ayaklı tahta tabureye oturan Selim İnan bu sefer gerçekten emindi kendinden, ve antlaşmadaki her şeyi onaylıyordu.

Eliyle kalemi kavradığı an her şey bitiyor sanmıştı Şebnem Gürsoy. Birden vazgeçer gibi oldu, biraz afalladı Selim. Kalemi elinde sıktı.

Selim İnan imzasını attığı an, Şebnem hayatının değiştiğini farketti. Meğer her şey yeniden başlıyormuş.

O soğuk odanın kapısı da mühürlenmişti yeniden. Belki bir daha asla açılmayacaktı. Orada yaşananlar orada gömülü kalacaktı. Şebnem, odanın anahtarını koridordaki sehpanın üstüne fırlattı. Selim İnan ise Şebnem'i son kez süzdü.

'Seni bir gün yeniden bulacağım, seni bulana kadarki günlerimi yaşanmamış sayacağım Şebnem Gürsoy. Sen ne kadar istemesen de...'

Şebnem'im gözleri dolmuştu. Hayır, onun karşısında ağlayamazdı. Sert tavrını koymalıydı ortaya. Fakat yapamıyordu, güçsüzdü. Tek yaptığı şey ağlamak oldu.

Selim arkasını döndü ve evin kapısını hızla kapattı. Şebnem eskiden en güzel anılarını yaşadığı bu evde şimdi yapayanlızdı. Ertesi gün için anlaşılmıştı. Ertesi gün Şebnem İstanbul'dan toz olacaktı.

***

BİRİNCİ BÖLÜMÜ KISA TUTTUM. BU BÖLÜMDE PEK DİYALOG OLMADI FAKAT HER BÖLÜM BU ŞEKİLDE DEVAM ETMEYECEK TABİKİ. BENİM İÇİN YORUMLARINIZ ÇOK ÖNEMLİ, YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. SEVGİLER! ♥

İNSAN NASIL UNUTABİLİR Kİ | ŞebSelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin