İnsan bazen kendisine yabancılaşır. Yüreğinde yer alan aciz duygularının ağırlığı ile yok olur.Nefesi, sesi, gözleri yabancı gelir. Tıpkı kelimelerin, cümlelerin kifayetsiz kalması bir bir şeydir. Bir kere yüreğin kararmışsa etrafında ki hiçbir şey sana haz vermez. Kalbini kocaman bir nefret kaplar. Çok güçlü bir duygudur. Aslında motivasyon olarak dahi insana inanılmaz şeyler yaptırabilir.
Fakat bazılarımız için nefret sadece bir duygu değil yaşam tarzıdır.
Peki bu yaşamı içimize işleyen insanların vicdanını, merhametini sorgulamak ve kalplerindeki ithamla suçlu görülmek? Tam da içinde olduğum hayatta bana irdenilen bir duygu haline gelip, dünyayı yaşanabilir hale getirmekten daha çok yaşadığım dünyada acı çekmeme sebep olmalarıydı.
Beni her zaman suçlayan, kendime yabancılaştıran, değersiz hissettiren. Aynı zamanda her zerrem de acıyı bana unutturmayan. Kanıma tıpkı bir zehir gibi işlenen ne kadar uğraşırsam uğraşayım içinden bir türlü atamadığım bu illet hayatıma Karabulut gibi çökmüş Elimi kolumu bağlamıştı.
Hayatıma çöken bu ilet öyle Sarsıcı bir etkiye sahipti ki nereye adım atsam bir şekilde çelme takmayı başarıp oluşan o su birikintisinde adımlarımı etkisiz hale getirebiliyordu.
Kanıma işlenen bu illet kim mi?
Kendi öz evlatlarına kendi zehrini atmaktan çekinmeyen birbirlerinin kokusuna Hasret bırakan onları mahveden çaresizliği sularına Kulaç attıran İşte bu illet Kerim Söndü' den
Başkası değildi."İnsan her nefesini ömrü uzatmak için alır fakat yinede her nefes alışta ömürden bir nefeslik zaman eksilir."
İşte Yazarın bu sözünde ben ne kadar çabalarsam çabalayım bana yarar sağlamaktan daha çok yıpranmama sebep olmasaydı.
Çünkü benim her nefes alışverişim gözümden düşen yaşlara hiçbir zaman engel olmadı.
01.07.2018
Gecenin karanlığı evimize Karabulut gibi çökmüştü. Evin her köşesi acılarla doluydu. Dışardaki yağmurun sesi evdeki kehanetin yansımasıydı . Her damlanın bir hikayesi vardı .
Hayatı bir avucunun içine sığdırmak istersin bazen sıkıca kavrarsın içindeki duyguları teker teker analiz edersin sadece izin verdiğin kadarıyla sonra parmaklarını aralarsın o duyguyu ifşa etmek için ama bir bakarsın ki avucunun içinde sadece sana kalan hayal kırıklığı. Sanki Uçurumdayım bir ayağım boşlukta sallanıyor.Kimseye güvenemiyorum çünkü bu hayatta tek başımayım. Şimdi Bir pencerenin kenarında yağmurun durmasını bekliyorum .
Beklemek , sonunda gelen olacaksa güzeldir . Fakat bu belirsizlik çileden çıkarır insanı beklemek çekilmez hale gelir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELEM
RandomSonsuzluk sonu gelmeyen zorunluluklar silsilesidir. Şimdi sonsuz olan nedir? Ölüm mü? Yaşam mı? Yoksa her nefes alışta ömürden eksilen bir nefeslik zaman mı? ******************************************