- Sabah -

43 9 48
                                    

( İlk uzun bölümümüz hayırlı olsun! BOL BOL YORUM BEKLEYECEĞİM OY VERMEYİ DE UNUTMAYIN LOVE YOU ALL)

        Büyük Bratzz dudağı benim kutsal dudağıma değdiğinde elleri yerinde durmuyordu. Sağ eli hemen belime gitmiş, hafiften okşuyordu. Sol eli ise yanağımdaydı. Tabi ben anın şokuyla gözlerim sudan çıkmış pörtlek gözlü balıklar gibi açıktı ama karşımdaki davar, o anın atmosferiyle kendini kaptırıp, gözlerini kapatmış, alt dudağıma mükemmel bir şekilde vakumluyordu. Durumumdan şikayetçi değildim ama...

        Diye giderken aklımdaki düşünceler telefonun zil sesiyle ön sevişmeye geçmek istediğim güzel rüyamdan, benim canım(!) küçük kardeşim, Taehyung'un aramasıyla huysuz bir şekilde uyandım. Telefon zır zır yanı başımda çalarken aklım rüyada idi. Keşke dün gece aynı rüyağımdaki gibi olsaydı.

        Dün gece gerçekten Namjoon-ah evime gelmişti. Sarhoştu, evde sallanarak yürüyordu. Eh, burnumun direğini kıran alkol kokusu da eksik değildi tabi. Bu çocuk niye bu kadar içmiş diye düşünürken salona geçmiş ve koltuğa oturmuştu. Koltukta otururken rüyamdaki gibi "Benim evim senin yanın!" imasında bulunmuştu. AH AH! ZALIMIN OĞLU O BAKIŞLAR NEYDİ BE RÜYAMDAYKEN BİLE BAYILIYORDUM. Sonra şak ayağa kalkmıştı ben taksiyi ararken, kalkmış tam önüme gelmiş dudaklarıma yapışmış işi ileriye taşıyacağımız bir anda öğürüp, öpüşmemizin ortasında dudaklarımdan ayrılarak halıma kusmuştu... Olan buydu ve bu aklıma geldikçe ayrı bir sinirleniyordum. Sinirim tepemdeyken bir kez daha beni arayan Tae'nin lanet çağrısını açtım.

"Ne! Ne var Tae!"

"Kulağım acıdı hyung, niye direk bağırmaya başlıyorsun sabahın 9'unda!? Ne güzel geri gelmişim, gel sana sevdiğin kahvaltıdan ısmarlayacağım diyecektim."

"Bana bak velet yıllarca birlikte yaşadık, HALA DAHA SABAHLARI ANİDEN UYANDIRILMAYI SEVMEDİĞİMİ ÖĞRENEMEDİN Mİ! YAH BEN NE GÜZEL RÜYA GÖRÜYORDUM HABERİN VAR MI!" diyerekten sabah sinirimi Tae'den çıkarmıştım.

"Hyung mızmızlanman ve kulağımı sikmen bittiyse yarım saate sendeyim. Okay?"

Tabi bu hallerime alışan kardeşim gayet beni sakin karşılamıştı. Ne beklediysem ne isterse yapıyordu zaten ondan bende

" Okay ama tek şartım var 1 hafta boyunca kahvaltılarım senden."  hafifçe güldüm.

" Ha ha çok komik hyung giren hesap bana olacak neyse anlaştık nasılsa sonra acısını çıkartırım. Görüşürüz hyung unutma yarım saate sendeyim."

" Tamam, tamam anladım kalkıyorum yataktan-" yüzüme kapattı. Yahhh bu küçük hayırsız 2 yıl içerisinde bu kadar kaba olabilir. Eskiden "Hyung! Hyung! Seni çoook, çook seviyorum." Derdi. Etrafımda gezerdi. Her neyse bu kadar mazi yeter yoksa Tae'nin dırdırını çekecektim yolda neden bu kadar uzun sürdü hazırlanman diye.

         Banyoya girip önce Worldwide Handsome yüzüme baktım. Geç uyumama rağmen göz torbalarım fazla morarmamıştı. Musluğu açtım, soğuk su ile yüzümü yıkadım. RJ temalı diş fırçamı alıp üstüne biraz diş macunu sıktım. Dişlerimi fırçalarken telefonum yeniden çalmaya başladı. Tanrı aşkına sabahın köründe niye arıyorsunuz kardeşim insanım bende, sabahları kim sever bu kadar çok(!) insanla konuşmayı. Ağzımda diş fırçasıyla telefonumu almaya gittim. Hobi arıyordu.

"Günaydın pırlanta yüzlüm!"

Ağzımda diş fırçasıyla fazla anlaşılmayaraktan "Sana da günaymasın Hobi."

Diş fırçasını ağzımdan çıkardım ve banyoya doğru geri yürüyordum. "Bakıyorum sabah huysuzluğun üstünde benden önce kim aradı seni bu Pazar günü? Söyle döveyim."

Gözlerimi devirdim Hobi bunları söylerken " Haha bakalım dövebilecek misin, Taehyung aradı. Kahvaltıya çağırdı ondan erken uyandım."

"Taehyung mu? Geri mi dönmüş? Geri geldiğinde seni aradı mı ki o mal?"

"Hayır aramamıştı geri geldiğini başka şekilde öğrendim ondan sabah aradığında şaşmadım."

" Nasıl öğrendin hyung? Çok merak ettim şimdi hatta bak Yoongs'ta yanımda merak ettik."

Yoongi duymuş olacak ki Hoseok'un arkasından " Aşkım ne yapmış Jin hyung yine! Rüyasında yine bir tavuk onu yemeye mi çalışmış!" arkasından gülmeye başladı.

"Ulan kedi iyiki Hoseok bir tane rüyamı sana anlattı. Patilerinden düşmüyorum." Hoseok kıkırdamaya başladı.

" Yoongi bir dur yerinde gece durmadığın yetmedi mi? Acıyor zaten hala totom."

" Ha bu kedinin sabah sabah huysuz olmasının sebebini de öğrenmiş oldum. Öğrenmeseydim de olurmuş... Her neyse nasıl öğrendiğimi Tae ile kahvaltıdan sonra size geldiğimde anlatırım. Eğer hazırlanmazsam 10 dakika içerisinde Tae sızlanacak ve bu halini çekmek istemiyorum bugün."

" Tamam hyung, görüşürüz."

        Telefonu kapattım. Hobi ile konuşurken banyo da işimi halledip dolabımın önüne geçmiştim. Altıma mavi bir kot pantolon üstüme ise kremimsi bir bol sweat geçirdim. Son kez aynada mükemmel yüzüme baktım ve telefonumu açıp rehberden Tae'yi bulup ara yazısına bastım.

" Hyung arar mıydın sen beni aaa!"

" Tamam tamam cıvıtma şimdi hazırım ben sen nerdesin?"

" Oha gerçekten bu kadar sürede hazırlandım mı ? Wuaaaa 2 yıl yoktum sadece ama dünya ters dönmeye başlamış bakıyorum." hafifçe güldü.

Dışarıdan korna sesi geliyordu. "Ben son 10 dakikadır buradayım hyung seni bekliyordum. Sanırım seni baya özlemişim."

" Sıpaya bak, tamam iniyorum aşağıya"

         Aramayı kapattım. Cüzdanımı, anahtarımı ve telefonumu yanıma alıp kapıya doğru yürüdüm. Baharda olduğumuz için üstüme bir şey almadım. Yeni ayakkabılarımı giyip apartmandan çıktığımda gördüğüm kişi karşısında olmayan Tanrı inancımla lanet okuyordum. 

( EVETTT YİNE MÜKEMMEL BİR YERDE BİTİRDİM DİMİ KSNXIPHSIOHAQOCDNXK YENİ KAPAĞIMIZDA YARICA HAYIRLI OLSUN GÖRÜŞÜRÜZZZ)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 21, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Just Us! (NamJin)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin