Müziği açmayı ve dinlemeyi unutmayın.
Ne derler;
Hayat bir hatıradır, unutursan ölürsün~Kahve Bile Sen Gibi
Hayatın kumarı benim üzerimde oynadığını biliyorum. Lâkin kazanan ben olmayacağıma o kadar eminimki. Umrumda da değil.
Ne demişler en büyük kazanan, kaybedendirHare gözleri kocaman açılmış bana bakarken ben, sanki her zaman yaşadığım ve yaşayabilcegim bi şey duymuşcasına kahvaltımı yapmaya devam ettim
Oh ye sen homini gırtlak, fırındaki patates gibi olursan görürüm seni
Iç sesim görevini yapmayı asla aksatmadihi için alkışladım onu içimden. Harenin çimdiğiyle kendime geldim.
-Aden, iyimisin kızım sen? Herif servet miras biseyler geveledi. Sen hala yemek yiyosun, avukat aradı mı?
-Hayır, mesaj attı sadece. Altındağ uzak mi buraya, ofisine çağırdı.
Kafasını gideriz dercesine salladı. Uzun bi düşünme molasi vermiştik her ikimizde, ta ki saatin 14.20 olduğunu görene dek.
Masayı toplamada hareye yardim ettikten sonra dus almak için banyoya geçtim. Içerden gelen süpürge seslerine rağmen telefonumdan müziğimi açtım.Şarkılar söyle
Bir çingeneden doğayaDiyordu emin can iğrek.
Yavaşça üstümdeki kalın sweeti çıkardım. Keşke çıkarmasaydım. Aynada kendime baktım. Bu ben degildim. Ağlıyordu aynadaki kişi. Yaralarımın çığlıkları kulaklarımı tırmalıyordu kulaklarımı. Abimin eserleri her zaman muhteşem olurdu kendisi için
En iyisi bakmamaktı aynaya. Hızlıca eşofmanımı çıkardıktan sonra, iç çamaşırlarımdan ayrıldım. Saçlarım bana abimi hatırlatıyordu. Belkide kesmenin vakti gelmişti kim bilir. Daha sonra dedim kendimeSoğuk suyun vücudumdaki etkisine her zaman bayılırdım. Üzerime bornozumu geçirdikten sonra saclarimi havlu ile kuruladım. O güzel kivircik saclarimi her zaman çok severdi annem.
Hatırlayınca bile kanımın donmasına sebeb olan annem.Üzerime siyah sütyenimi ve külotumu geçirirken aynada inceledim kendimi. Karnımın köşesindeki morluklar, kollarımdaki sönmüş izmarit izleri, bacağımdaki kemer eserlerini görmezden gelerek inceledim kendimi.
Zayıflamıştım, ruhum gibi. Istemsizce zayıflamaya zorlanmıştım. Siyah ince kazağım, yırttık siyah pantolonum ve siyah kot ceketim ile harenin söylemiyle tam anlamıyla satanistlere benzemiştim.
Hazırdım. Görüşelim bakalim şu avukatla.
Harenin durumu babası sayesinde gayet iyiydi. Bir evi olduğu gibi bir de arabası vardı. Altindaga doğru yola çıktık. 18 dakika sonra mesajda belirtilen yere gelmiştik. Lacivert eski boya bi binanın önünde durduk.Merdivenleri çıkarken bacaklarımın titrediğini hissedebiliyordum. Sonunda koyu kirmizi bi kapının karşısında durduk, yanda Alphan Tuna yazısını okumuştum.
-Güzelim ben seni burda bekleyim istersen
Peki dercesine kırptım gözlerimi
Kapıyı tıklayınca içerden gelen kalın erkek sesiyle birlikte kapıyı açarak içermeye doğru bir adım attım
-Merhaba, ben Aden, Aden Yamaç. Emre Yamaçın üvey kız kardeşiyim(maalesef)
- Ah Aden Hanım hoşgeldiniz, buyrun lütfen
Gösterdiği siyah deri tekli koltuğa hafifçe oturdum. Gözlerimi merakla açıp bana anlatmasını beklerken biraz inceleme fırsatım olmuştu. Uzun kalıplı güzel bi vücudu vardı benden en az on santim uzundu. Gür siyah kivircik saçları vardı. Elayı andıran güneş ışığında bal sarısı gibi görünen harika badem gözlere sahipti. Kalın değil fakat dolgun dudaklara sahipti.
Kısacası tek anlamıyla nefes kesiciydi.Önune koyduğu bir kaç dosyaya bakarak anlatmaya başladı.
- Aden Hanım, öncelikle ailenin tek varis sizsiniz. Dedeniz yani annenizin babasından size kalan cüzi miktarda bir servetiniz var. Yani kısacası omrunuzun tamamını çalışmadan geçirebilecek kadar, para, ve bir de bara sahipsiniz. Gayet işlek ve rağbet gören bir mekan. Bu akşam incelemenizi tavsiye ederim. Üzerinize yıkılması için bütün işlemleri be üstlenicem lakin sizden baz evraklar ve imzalar istiyorum
En az yarım saat uğraştıktan sonra saatin 17.40 ı gösterdiğini fark edip hem barın adresini almıştım. Hemde akşam barda giyebileceğim gayet cesur bi elbise .
Gece için gitmeyi planlıyorduk ta ki harenin nedenini tam anlayamadigim bi şekilde gelemeyeceğini öğrenene dek. Anlaşıldı yine bi macera bekliyordu beni.
Hazır mıydım? Tabiki EVET!
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın
Siyah kadar vazgeçilmezsiniz:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Misafir
Literatura Kobiecasiyah dünyamın aslında her rengi barındırdığını, içimde bir gökkuşağı olduğunu fark etmem biraz üzmüştü beni. Renkli olmak değildi beni üzen, renkli olduğumu zorla öğrenmemdi. Pişman mıyım? Asla. Yine olsa yine yaşardım yaşadıklarımı. Zira her ne o...