Sonbahar Neden Hep Gözlerimde

575 67 21
                                    

Yine buhulu camların ardında gizlenmişti soğuk gün. Gecenin ayazı sabaha taşınmıştı. Mutfaktan gelen tabak çanak sesleri masanın hazırlanıyor olduğun belirtisiydi. Şimdi annem bana kızacak hatta masayı hazırlamasına yardım etmediğim içinde söylenecekti.

Sıcak yataktan istemeye istemeye kalktım. Herzaman ki gibi kıyafetlerim dağınık bir şekilde pembe pufun üzerinde serpilmiş gibi bir izlenim kazandırıyordu. Herzamanki boytoys tarzda° giyinmiştim.

Aynanın karşısında bulmuştum yine kendimi. Siyah kıvırcık kısa saçlarım kabarmış çeneme uzanmış bir şekilde gıdığımı örtüyordu. Siyah kalın camlı gözlüklerim burnuma oturmuş geniş yüzümde gözlerimin önünde siper oluyordu. Yeni yeni çıkmaya başlamasına rağmen göğüslerim anneminkinden bile büyüktü. Göbeğime sarkan göğüslerim göbeğimle resmen birleşmışti. Simsiyah taytın arkasında gizlemeye çalıştığım o koca baldırlı bacaklarım resmen yürümemek için direniyor gibiydi. Kocaman taraklı yayvan ayaklarıma minnetle bakarak beni nasıl taşıdığını merak ediyordum.

Annem sinir küpü bir şekilde yanıma geldi. Ne kadar sinirlenirse sinirlensin bana yansıtmamaya çalışsada gözler ruhun aynasıdır babamında dediği gibi.

'Hadi kahvaltı hazır Mör°. Okula geç kalacaksın.' dedi.

Ne kadar okulum öğleden sonra başlasada ben hep kılpayı yetişirdim. Biraz yürebiliyim diye babam beni servise kaydettirmemişti.

Sofradan yavaşça kalktım. Okula gitmek istemiyordum. Bence okul resmen sistik° kaynıyordu. Herkes orada birbirini eleştiriyor, podyumdaymış gibisinden yürüyorlardı, kızların etekleri dizlerinden bir karış yukarıda hemen popsunun altındaydı. Ben öyle insanlarla takılmayi pek sevmiyordum. Daha doğrusu onlar benle dolaşmayı sevmiyordu. Şişman olduğum için etek giymiyordum. Pantolonla dolaşmayı tercih ediyordum. Zaten onaların benle konuşmaması pek akla takılacak kadar büyük bir olay değildi ki onlar benim gözümde geleceğin orospusuydular.

Okula gitmek için hazırlanıyorken odamın kapısı anıden ardına kadar açıldı. Normalde annem olsa kapıyı tıktıklardı ve iznim olmasa asla odama girmezdi. Dolabımın kenarından kafamı uzattım. Kimse yoktu. Cereyandır diye düşündüm pek takmamıştım. Tekrardan bir tıkırtı sesi yankılandı odada. "Hey!" dedim. Tekrardan tıkırtı sesi duyunca endişelenmeye başlamıştım. Odamda bir şey vardı ve ben onu göremiyordum. Tabii doğa üstü yaratıklara inanıyordum ve onların var olduğunuda biliyordum ama bu sesleri onlara yormamaya çalışıyordum. Küt diyee kitaplığımdaki kitaplar devrilince elimde olamadan "Yuh yani sıçsaydın bari!" diye bağırmamla kotkmuş kulakları arkaya kaymış bir kedi koşarak kapıdan dışarı çıktı. Ağzım açık kalmıştı bir kedi nasıl eve girebilirdi annem kedilerden çok korkardı. Koşarak salona gittim. Annem koltuğun uzerine çıkmış kediye bakıyordu.

"Meral aşkım biliyorsun kediyi diyorum dışarı çıkarır mısın tatlı kuşum?"

"Tabii anne çıkarırım tatlı kuş benim için çok küçük kaçıyor sanki biraz daha deve kuşumuyum değil mi?" bir yandan konuşup bir yandanda kedi kavramıştım aslında çok tatlı bir kediydi. Nasıl korkulurdu böylesine güzel bir varlıktan.

"Ahh! Çok teşekkürler Mör sen olmasan..."

"Anne kedi kendi kendinede dışarı çıkardı kimseye hayrım yok benim abartma yine." Tekrardan yapmıştım yine beni sevenleri kırmıştım. Ama elimde de değildi.

"Mör yapma böyle bak benim sana ihtiyacım var biliyorsun canım."

Gözlerimi devirmiştim. Koltuğun kenarında duran mavi fabercastel cantamı alip anneme döndüm.

"Sevcan hanım akşama evdeyim." dedim bu bizim aramızdaki bir sözdü.

Kapıyı çektim. Okulun başlamasına daha 45 dk vardı. Lise 1 olmama rağmen halen daha neden bu kadar erken yola çıktığımı anlayamıyordum. Okul bahçesine girmemle bazı kızlar hemem kıkırdamaya basladı bende güldüm onlara zaten pek tikiklemiyordum

"Selam şişko" dedi okulun en populer kızı.

"Selam hayatım." dedim. Bu kızı neyin dizgin edileceğini biliyordum ve elindeki en etkili silahı kullaniyordum gülümsüyordum. Gülümsemeyi sevdiğimden değil sadece etrafımdakilere en güzel cevap olarak bunu buluyordum.

1°= Boytoys tarz oyuncak erkek bebek yani gotikçe oluyor.
2°= Mör demek Meral'in kısaltımı.
3°= Sistik idrar yolu iltihabı demek iğrenç ve itici geldiğinden igrenç şeylere bu lafı kullanıyor. Sıçmık gibi :)

DEĞİŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin