Sil Baştan

225 41 17
                                    

      

     Bir günüm daha doktor başında heba olmuştu. Yapılan kan tahlilleri, spor çizelgeleri, rapor ve test kağıtları derken yorgun düşmüştüm.

     Sabahtan beri Bennu'ya ulaşmaya çalışıyordum. Telefonlarımı açmıyordu belkide duymuyordu ama pek üstüne düşmemiştim benim aradığımı görünce geri döneceğini düşünüyordum.Annem büyükannemlerdeydi ve benim manava gitmem gerekiyordu. Diyetisyen sayesinde annem rahatlamış daha aktif olayım diye tüm ev işleri üstüme yüklenmişti.

    Dışarı çıkmak için hazırlanıyorken ev telefonumuz çalmıştı. Genelede kimse bu hattı kullanmazdı. Aslında açmayacaktım ama anneme veya babama bir şey olmuştur düşüncesiyle telefona koştum.

    Nefes nefese kalmıştım. Sesime endişemi yansıtmamaya çalışarak telefon ahizesini kaldırdım.

     "Alo?" Sessizlik. Hattın öteki ucunda kimse yoktu. Yinede emin olmak için tekrardan sordum. Ama sonuç değişmemişti.

     Ahizeyi yerine bıraktım. Hala kim olduğunu düşünüyordum. Belkide

ANNEMDİR.

BABAMDIR.

BENNUDUR.

.

.

.

      Aklıma bir sürü seçenek gelirken markete çıkmam gerektigi gerçeğini değiştirmemişti. Çantamı aldığım gibi dışarı fırladım liste benim sevdiğim şeylerle doluydu.

1 DEMET: Maydanoz.   1 DEMET: Marul.        3 ADET: Palamut
1 DEMET: Roka.       4 ADET: Yeşil elma.    1 ADET: Orta boy tavuk
1 DEMET: Ispanak.    5 ADET: Portakal.      1 ADET: Kepek ekmeği
1 PAKET: Zeytin.     1 PAKET: Peynir light. 2 KİLO: Domates
1 KİLO: Salatalık.   3 KİLO: Pırasa.        4 KİLO: Bakliyat.

      Listedekileri birer birer sepete doldururken. Bu diyete nasıl ayak uydurabileceğini düşünüyordum. Geçici bir liste bu kadar donanımlıyken asıl liste nasıldır acaba diye sızlanıyordu. Koskoca markette alacağım şeyleri bulmak için dolaşırken bir kızın"Meral!" diye bağırdığını duyunca irkildim, sanki suç üstü yakalmışım gibi bir his doğmuştu içime. Arkamı döndüm. Benim cevap vermemi bekleyen sarışın, zayıf ve çilli bir kız bana bakıyordu. "Evet?" diye karşılık vermiştim tek kaşımı kaldırarak. Beni nereden tanıdığını düşünürken elini uzatmıştı. Selam verdiğimi ama ellerimin dolu olduğunu gösterircesine işaret yaptım. Kız azcik utanmış bir tavırla "Ben Batuhan'ın kuzeniyim nasıl gidiyor?" diye atıldı yüzündeki utanç yerini muzurluğa bırakmıştı. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Beni nereden tanıdığını kavrayamamıştım. Kız beni konuşmaya teşvik etmek için "İnci." dedi ve ekledi. "Ah hatırlamadın mı?" Hayır diye cevap vermemiştim sesim eğer çatlarsa diye korktuğumdan kafamı salladım. Kız "Batuhan'ın arkadaşı senmişsin." diye çıkışınca bende  savunmaya geçmiştim. Hiddetle "Hayır sadece arkadaşız." diyerek atıldım ve kasaya yönelerek malzemeleri tezgaha bıraktım. Kasiyer seri hareketlerle malzemeleri okuturken bende torbaya dolduruyordum. En sonunda parayı ödeyip,  fişi aldım. 

     Bir yandan da bu karşılaşmaya seviniyordum. Böylelikle konuşacak konu bulmuş olacaktım. Apartman kapısının önüne vardığımda annemin geldiğini anlamıştım. Diyet merkezineden gelen kargoları  paketlerinden çıkarıyordu. Torbaları mutfağa bırakınca. Bende anneme yardım etmeye karar vermiştim. Annem gülerek "Evet Meral bunlar senin spor aletlerin, hepsinin kullanma talimatları var okuyara bineceksin. Haftayada raporların tamamı elimize geçecek." dedi bana bakmadan konuşuyodu. "Anne bunlara binecek vaktim yok biliyorsun." dedim endişeyle annem maket bıçağıyla kartonları keserken bir yandan da bana cevap yetiştirmeye çalışıyordu. " Artık daha güzel ve düzenli bir yaşam süreceksin. Sabahları  erken kalkacak okula kadar jimlastik yapacaksın."  benle göz teması  kurmadan cümlesini devam ettirdi. "Tabii bende herzaman senin yanında olacağım." dedi gülümsüyordu.

    Kartonun içerisinden koşu bandı ve pilates topu çıkmıştı. Salonun köşesine koyduğumuz koşu bandını montelemek yarım saatimizi almıştı. İçerisinden çıkan kullanama kılavuzunda "EĞİTMEN GÖZETİMİ ALTINDA KULLANILMASINA SAĞLIK AÇISINDAN TALEP OLUNUR!" yazıyordu. Pilates topunuda şişirdiğimizde iyice heyecanım artmıştı. Annem fal taşı gibi açtığı gözleini üstüme dikti yüzündeki heyecan okunabiliyordu sırıtarak "Alış verişte yapmamız lazım spor kıyafetleri olmadan olm-" sözünü tamamlayamamıştı. "Anne eşofmanlarım var benim yenilerine gere-" zil çalıyordu bende sözlerimi bitirememiştim. Annem kapıya yönelerek "Kim o?" diye sordu. Kapının ardından boğuk bir ses "Polis!" dedi. Bir anda heyecanlamıştım. "Kime bakmıştınız?" diye sordu annem ciddi bir tavır takınarak. "Sevcan Sır" diyerek annemin sorusunu cevplamıştı . Yavaşça kapıyı açan annem polisjn söylediklerini pür dikkat dinliyor ve bir kenera not alıyordu. Karşılıklı iyi akşamlar dilenerek kapı kapatılmıştı. Hemen ardından "Anne neler oluyor?" diye çıkıştım. Annem kafasını yok bir şey dercesine sallamıştı. "Hadi yat Meral." dedi saat daha 22.06 idi ve benim bir damla uykum yoktu.

   Annemde bir hallerin olduğu kesindi yüzü asılmıştı ve kireç kesilmişti. Yapmacık bir gülümseme takınarak "Yatağını hazırla geliyorum." dedi.

   Yatağım hazır sayılırdı üstündeki kıyafetleri kenara çekip yatağı açtım. Annem yanığıma sıcak bir öpücük kondurarak "İyigeceler fıstık." dedi bende "İyi geceler annecim." diyerek yattım. Işıklar kapandığında odada yalnızdım. Gözlerimi tavana dikerek hayal kuruyordum.  Kendimi zayıf olarak düşleyememiştim. Zayıf olsaydım cidden güzel olalabilirdim ve daha fazla arkadaş daha fazla başarı demekti...  Zayıflık her yönden daha fazla kazanç sağlıyordu bana.

  Dışarıda soğuk rüzgarlar esiyordu. Babamın ben ufakken bahçeye diktiği iğde ağacı cama vuruyordu.  Sokak lambamız patladığı için dışarısı kapkaranlıktı.

Sessizlik ardından odanın içerisinde telefonumun bildirim sesi yankılandı.

    Mesaj;

BENNUM: Meroooş! SİL BAŞTAN!   
        
  Bennu'dan gelmişti. Yine gece gece sevindirmişti beni.

BENNUUUUM! İYİ GECELER.

Yazdım ve telefonu kapattım. Yüzümü cama döndüm sıcak yatağımda sabahı bekleyerek yeni yaşantıma varmak için gözlerim yumdum.

  

DEĞİŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin