Liseyi bitiriyorum. Ne heycan verici ama !etrafımdakiler gelecek hayalleri
kurarken ben acaba filiz (annem mi demeliyim )benim için hangi işi bulmuş onu
düşnüyorum .
Aslında düşünmüyorum da mahalle de bir kuaför yada altına girdiği zengin kesimlerden birinin cafesinde garson olurum.Annem bugüne kadar hayatımı ya da şöyle söylim aldığım nefesi bana hor gören biri oldu .
Evet bir anneden bahsediyorum kızının hayatını kabusa çeviren bir anne liseye kadar neden okuttu bilmiyorum .Belkide azcık vicdan azabı çekiyodur, da onu tatmin etmek için, ha lise okudum ama çalışmadım mı hayır çalıştım .Bana bulduğu işler bir kuaför yanını yada cafeler falan oluyordu .
Liseyi bitirdim ve şimdi bana yeni bir iş bulduğnu söylüyor. Çok iyimiş ,baya kazancakmışım kazandırcakmışım bu ana kadar ne kazandıysam hep onundu bundan sonrada onun olcak heralde, öyle düşünsün .
Şimdi bana kızın neden hala onlasın kaçıp kurtulamadın mı evet kurtulamadım ,ki bunu hiç denemedim de neden ; kardeşim eray onu yalnız bırakamam o kadınla annemle. 14 yaşında ,neden bu durum da bilmiyorum çünkü bu konuyu konuşmak istemeyen bir annem var.Annem onu çok seviyor.
Beni sevmediği kadar .Benden nefret ediyor bunu bana söylüyor 'senden nefret ediyorum duru, lanet olsun senden nefret ediyorum.Bu sözler ona ait .Ben ondan nefret etmiyorum ama, gerçekten ona karşı içinde hiçbir şey yok .
Eve gidiyorum bana yeni bulduğu işten biriktirip kaçmak istiyorum ,kendimi buna hazırlıyorum ama sonra onları görüyorum .Eray onu çok seviyor ve o da onu çok seviyor .
O hasta filiz gerçekten hasta .Bana yapmadığnı bırakmıyor ama eray ona bir melek oluyor. Eray hasta kardeşim yürüyemiyor konuşamıyor öylece yatıyor.Onun için hep bu kaçma fikri aklıma gelmiyordu .
Ama liseyi de bitirdiğim şu dönem yeni işimden kazandığım parayı bir süre saklayabilirsem erayı da alıp gitmeyi düşündüm . Ama sadece düşündüm ve vazgeçtim erayın ona gülüşü gözümün önüne gelince vazgeçmemek kaçınılmaz oluyor da.
Evin önünde bir süre durdum ,içimde bir şey var . Kötü bir his sanki bir daha bu evin önünde böyle duramayacağım tuhaf bir şey .
Neyse kapıyı açtım eski bir kapıdır .Arkadan kendimizce kilit çaktğmız bordo renkli boyası dökülen eski püskü bir kapı evimiz gibi. Kapıdan içeri girdim ayakkabılarımı çıkardım benimle birlikte ölen ayakkabılarımı benim çektiklerim onlara yansımış gibi eskiler .
Direk odama geçmek istiyorum . Şuan onla karşılaşırsam yine bir yeri temizlememi isteyecek ya da başka işkenceler. Bana yaptıklarından zevk alıyor .
Yavaşça odama girdim ve kapıyı sesizce örttüm .Aklıma onun karşısında ezildiğim ağladığım ilk vakit geldi beni cehennemiyle tanıştırdığı ilk vakit! her dediğini yaparım ve itiraz etmem .
Belki ondan korktuğum için bilmiyorum ama hiç itiraz etmedim .Boyumun onun beline bile ulaşmadığı bir zamandı. Dikiş makinesi tozdan çalışmıyormuş bana öyle söylediğini hatırlıyorum parçalarını temizlememi istemişti açıkcası öyle ilgimi çekmişti ki temizledim yani zor da değildi hoşuma gitmişti.
Bunu anlamış olucak ki bana gel sana da öğreteyim dedi mutlu olmuştum çocuktum ve her güldüğümde (ki hayatımda hiç gülmedim tebessümden öteye geçemem de genelde ) onun bana farklı baktığInı gördüm çocuktum . Bana öğretcem diye bezin yerine küçük elimi koymuştu . Ben büyük bir çığlıkla elimi çekmiş ve ağlamaya başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK 'kokunu seviyorum'
Teen FictionYolları genç kızın çaresizliği ile kesişti. Duru sadece yaşadığı andan kurtulmak istiyordu. O hissizdi, tahmin etmezdi bu oyunu sonlandırmak istediğini. O mutluluğu yasak sanıyordu. Genç oğlanın intikam hırsı. Tek düşündüğü annesini bu durumdan k...