Basılamayan ve dağıtılamayan ama piyasadaki(!) kitabım hakkında

3K 95 72
                                    

Sokak Kitapları Yayınları tarafından Haziran 2014 tarih ve 9786051483689 ISBN numarasıyla basılan Archanger Destanı: Bİrinci Kısım'ın yazarı Mert Yağız DUZLUOĞLU olarak yaşadığım sıkıntıları ve sorunları paylaşmak adına kaleme alıyorum.

Kitabımı yazdım ve bastırmak istedim. Basım ve yayımı temin için birkaç yayıneviyle görüştüm. İnternetten bulduğum yayıneviyle görüştüm. Verecekleri hizmet ve organizasyonlar hakkındaki vaadleri beni cezbetti. Firmayla karşılıklı sözleşme yaptık, ücretini peşin ödedik. 

Baskı sürecinden önce editöryal bir çalışma talep etmiştim ve bunun da sözleşmesini yapıp, firmaya da ödemeyi yaptım. Yayın editörlerinden (diplomasını sorduğum halde hala göremediğim, sözleşmede diploma fotokopisini iletmek gibi bir yükümlülüğü açıkça belirtilmesine rağmen...) Büşra KANOĞLU eserimde çeşitli değişiklikler yaptı. Yayının resmi E-Maili üzerinden bana iletilen ve Büşra KANOĞLU tarafından düzeltildiği söylenen metni sizin için upload ettim. (http://www.dosya.tc/server38/wrallR/LUtaraf_ndand_zeltildi_i_nes_r_leneser.docx.html) Linkte göreceğiniz kitap yine bana ait olmasına rağmen, editöryal açıdan ziyadesiyle yetersizdir. Durumu defalarca kendisine bildirmeme rağmen ne firmanın, ne editörün ne de firma sorumlusu Uğur Ziya ŞİMŞEK'in en ufak bir müdehalede bulunmayışı da gülünç olaylardan biridir. Editör hatalarından dolayı meslektaşlarım ve akranlarım arasında defalarca mahçup olmama neden olmuştur. Bu firmanın "uzman kadromuzla editöryal çalışma ve editöryal destek" anlayışına hayranım!

Baskı için kapak ayarlanması gerekiyordu ancak kendilerinden istediğim şeyi yapamadılar ve hatta istediğim figürleri "Böyle bir şey yok" gerekçesiyle çizmeyi de reddettiler. Profesyonel bir kapak istiyorsam, kendi paramla dışarıda yaptırmam gerekiyormuş. Firma sahibi Uğur Ziya ŞİMŞEK'in de doğrudan kurduğu cümle budur. İstediğim kapağı beceremeyen kapak sorumlusu Damla Nur ŞİMŞEK, yetersizliğini kabul etmedi ve beni daha basit bir kapak kullanmaya mecbur bıraktı. Daha basit kapak kullanmak elbet çok da büyük bir sorun değil ancak hiçbir firma, yazarın doğrudan onayladığının haricinde bir kapakla baskıya çıkamaz. Mail kayıtlarımızda da bulunduğu üzere, benim onayladığım kapak (http://www.dosya.tc/server38/yGOEYU/onaylad___mkapak.jpg.html) ve basılan kapak (http://www.dosya.tc/server38/FGZibD/bas_lankapak.jpg.html) arasındaki farkı anlamamak için ne olmak gerekir, uygun sözcüğü bulamıyorum artık! Arayıp kendisini defalarca uyardığım halde benim onayladığım kapağın bu olduğu konusunda diretti ve beni bu kapağa mahkum etti. İkinci bir kapak basarak raflarda karışıklık yaratmamak için böyle bir metozoriye göz yumdum. Bu firmanın "uzman kadromuzla kapak tasarım" anlayışına hayranım!

Aradan geçen birkaç ay içerisinde, kitabımı GİO'ya göndereceğini ve hatta gönderdiğini açıkça belirttiği birkaç mesaji güz döneminde gönderdi ve tahmin edersiniz ki GİO güz döneminde yapılıp açıklanan bir yarışma değildir. Hatta benim eserim 42.000 kelimeden oluştuğu için GİO yarışma koşullarını da karşılamamaktadır. Bana ayrıca jüride olduğunu da söylemişti ancak (http://www.fabisad.com/gioodulleri/ sayfasından kontrol edebilirsiniz.) bu söylediği de yalanmış, geç anladım. Bu firmanın "bazı şeyleri yapıyormuş" izlenimine hayranım!

Değerli meslektaşım ve abim Mustafa SELİMGİL ile kitabım vasıtasıyla tanıştım. Kendisi de Sokak Kitapları ile çalışmak gibi bir hata yapmış ve bu konuda beni defalarca uyarmıştı. Uğur Ziya ŞİMŞEK'e Mustafa SELİMGİL'in uyarılarını yumuşatarak anlattığımda, Mustafa SELİMGİL'e demediği kalmamış, değerli bir yazarın arkasından atıp tutmuştu. Eleştiriye açık olmayan bir firmaya ("yayıncı" demeye dilim varmıyor.) zaten hatalarını anlatmanın da imkansız olduğunu gördüm. Firma bünyesinde bulunmuş olan çeşitli yazarlar da firmaya dava açmış, şikayetlerini dile getirmiştir ve Uğur Ziya ŞİMŞEK paralarını geri ödemiştir -yorumları da okuyacak olursanız.- (http://gazeteonsekiz.com/sokak-kitaplari-yayincilikin-dolandiricilik-dosyasini-aciyoruz-sikayet.html) Bu da Uğur Ziya ŞİMŞEK'in suçlamaları kabul ettiğini, haksız olduğu ve art niyetli davrandığı düşüncesini akıllara sokuyor. Bu firmanın yazarlara, sanata ve edebiyata verdiği değere hayranım!

Sokak Kitapları ile aramızdaki uyum(!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin