"O masaya dönmeyeceğim, Zabini."
Draco sinirle elini saçlarının arasından geçirdi. Arkadaşı sözde iyilik olsun diye onu rezil bir durumun içine sürüklemişti. Tek derdi yarınki derste anlatacakları olacağına masada onu bekleyen kadını kibarca nasıl reddedeceğini düşünüyordu."Hadi ama Draco. Seni asırlardır tanıyorum ve bir kez bile bak özellikle söylüyorum bir kez bile ciddi bir ilişki içinde görmedim. Anlıyorum üniversitede derslere girmek falan emek istiyor ama başardın dostum hala neden kaçıyorsun?"
"Oradan bakınca çöpçatana ihtiyacım var gibi mi duruyor, Zabini?"
"Acınası yalnızlığını yüzüne vurmamı gerçekten istiyor musun, gerçekten?"
" Sensin acınası; ben yalnız falan değilim."
"Draco, şimdi masaya gidiyoruz ve sen kibar bir adam olup götlük yapmayı bırakıyorsun."
Draco öfkeden çıldırmak üzereydi. Gerçekten kontrolü dışında gelişen durumlardan nefret ediyordu. Sakinliği telkinleyerek masaya döndü ve yerine oturdu.
Bütün gece karşısında oturan arkadaşının kaş göz hareketleri ile küfretmesi ve Draco'nun kadını inatla görmezden gelmesi ile geçti. Sonunda evine geldiğinde Draco oldukça yorgundu. Sabahtan beri üzerine yapışan kıyafetlerden kurtuldu ve kendini uykunun huzurlu kollarına bıraktı.
Sabah önceki gecenin sinirinden sıyrılmış halde uyandı. Kısa bir duş aldı, dolaptan beyaz bir gömlek ile pantolon seçti; çantasını aldı ve evden çıktı. Geçenlerde önünden geçtiği ancak daha önce gitme fırsatı yakalayamadığı kafeye uğramak vardı aklında.
Kısa bir yolculuğun ardından arabasını kafenin yakınlarına park etti. Kafe dışarıdan oldukça samimi duruyordu. İçeri adımladı, kapıdan geçtiğinde öten zil eşliğinde tezgaha yaklaştı.
Tezgah vitrininde renk renk makaronlar, tazeliği her halinden belli olan muffinler, ay çörekleri ve pastalar iştah kabartan cinstendi. Draco bir süre kararsızlıkla bakındı.
" Ay çöreklerini öneririm." Draco'nun bakışları sesin sahibini buldu. Kahverengi dalgalı saçlar, kemik gözlüğün ardından parlayan mavi gözler, beyaz ten ve ufak tebessüm. Karşısında ondan genç olduğu her halinden belli olan çocuk beklenti ile ona bakıyordu. Draco sesinin varlığını hatırladı en sonunda.
"Ay çöreği alabilir miyim, o halde? Bir de filtre kahve, lütfen."
Genç adam başını salladı ve çöreği vitrinden aldı, ısıttı, tabağa yerleştirdi hazırladığı kahve ile birlikte Draco'nun yanına ilerledi.
"Teşekkürler"
"Afiyet olsun" yine o ufak tebessüm.Draco kahvesini içti, çöreğini yedi hem de büyük bir zevkle ardından oturduğu masadan kalktı. Üstünü şöyle bir silkeledi, hesabı ödeyip ve tabii öneri için teşekkür ederek kafeden ayrıldı. 1 saat sonra dersi vardı. Ve dönem henüz başladığı için bir miktar endişeliydi. İlk günlerden her zaman biraz nefret ederek yaşamıştı bu zamana kadar, o kaynağı belirsiz endişeden nefret ederdi.
Okulun bahçesinde uygun bir yere park etti aracını, çantasını alıp dersliğe ilerledi.
Draco odasına uğrayıp dersinin hangi sınıfa olduğunu kontrol ettikten sonra sınıfa ilerledi. Kapıyı açtı sınıfa göz atmadan masasının olduğu platforma çıktı. Çantasını masasına yerleştirdi ve üzerindeki ceketti sandalyesine astı. Ardından bakışları ona merakla bakan öğrencileri buldu. Tam söze girecekti ki kapı çaldı ardından sabahki mavi gözlerle ile buluştu gözleri.
Harry sabahki adamı sınıfın önünde ayakta dikilirken görmeyi beklemiyordu. Şaşkınlığından hızlıca sıyrıldı ve boğazını temizledi.
"Dersinizi böldüğüm için üzgünüm, profesör. Gelebilir miyim?"
Draco başını salladı ve tekrar sınıfa döndü. Harry de hızlıca arkadaşlarının yanına oturdu.
"Adım Draco, Draco Malfoy. Bu sene bir aksilik yaşanmadığı takdirde teorik fizik derslerinize ben gireceğim. Yeni dönem adına hepinize başarılar diliyorum"
Draco kendinden oldukça emin bir adamdı. Konuşurken teklemez, başını eğmez ve vücut dilini oldukça maharetli kullanırdı.
"Bugünki konumuz evrenin oluşumuna dair teziyle ünlü Stephen Hawking. Bu haftaki derslerde onun zaman-uzay konularındaki görüşlerini inceleyeceğiz."
Ve ders böyle devam etti. Draco anlattı, sınıf pür dikkat onu dinledi. Bakışlardaki meraklı-hayran parıltıları yakaladıkça Draco'nun hareketlerindeki baskınlık etkileyici bir hal aldı. Öyle ki sizi Dünya'nın düz olduğuna bile ikna edebilirdi.
Harry ise tüm ders boyunca kitlenmiş bir şekilde profesörü dinlemişti. Bazı anlar da not bile almayı unutmuştu neyse ki Hermonie bu konuda ondan daha dikkatliydi, ondan daha sonra rica edebilirdi.
Draco artık anlatacaklarını bitirdiğinde saatini kontrol etti ve sınıfa döndü.
"Bugünlük dersimiz bitti, çıkabilirsiniz."
Herkes oturduğu yerde hızlıca toplanıp, sınıfı boşaltmaya başladı. Draco da masasına ilerledi, ceketini giydi ve çantasını aldı. Sınıfa şöyle bir göz attı ve sınıftan çıktı.
"Adam fazla iyiydi." Ron'un söylediği ile Hermonie ona katıldı.
"Bu kadarını ben de beklemiyordum doğrusu, derse hakim ve nasıl anlatacağını çok iyi biliyor. Ayrıca profesör ünvanı için de fazla genç."
"Çörek ve filtre kahve seviyor." Harry'nin anlamsız cümlesi Ron ve Hermonie'nin dikkatini ona vermesine sebep oldu.
"Bu da ne demek, Harry?"
"Hiç, sabah bizim kafeye uğradı ve kahvaltı etti. Biliyorsunuz böyle anlamsız detaylar aklımda kalıyor; önemli bir şey değil yani."
Hermonie ve Ron "her zamanki Harry" diyerek kafa salladılar ve birlikte sınıftan çıktılar. Günün kalanı da böyle geçmişti. Dersten derse koştular. Bazı dersleri farklı olsa da günün çoğunluğunu birlikte geçirmişlerdi.
Harry dersler bittiği gibi soluğu kafede aldı. Kafe oldukça kalabalıktı. Annesi Harry içeri girdiğinde gerçekten sevindi çünkü müşterilere yetişemiyordu.
"Hoş geldin, tatlım. Luna bugün izinli ve baban da mutfaktan çıkamıyor bu yüzden..." kadın tezgahtan aldığı önlüğü Harry'nin başından geçirdi ve gülerek yanağından öptü "işte önlüğün.".
Harry de annesinin bu hareketine güldü. Önlüğün iplerini bağladı ve bir tepsi kapıp müşteriler ile ilgilenmeye başladı.
{Yorum ve düşüncelerinizi benimle paylaşmanızı çok isterim. Umarım keyif almışsınızdır. xx}
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Croissant| DRARRY {AU}
FanfictionDraco, iyi bir üniversitede fizik dersleri veren oldukça başarılı bir profesördür; Harry ise aynı üniversite okuyan bir öğrencidir. Yolları bir çörek sayesinden kesişen Harry ve Draco, birbirine çekilen iki zıt tanecikle aynı sonu paylaşacaktır. {...