A Strange Story

Bad News and Bad News

"...Amerika Birleşik Devletleri Başkanı öylece ortadan kaybolamaz!" Rhodey çıkarabileceği en yüksek sesi çıkardı.

"Sana bunun hakkında hiçbir şey bilmediğimi söylemiştim." dedi Tony savunmacı bir şekilde.

Loki bu arada oturma odasına geçmişti ve Tony'nin en sevdiği koltukta CNN izliyordu.

Tony, Barton'un görüntülü video ekranlarından birinde Fury'nin yüzünü gördü. Barton, Fury ile konuşabilmek ve aynı zamanda Loki'ye bakabilmek için kendini eğmişti.  Bruce Tony'ye oturduğu köşeden endişeli bir bakış attı. Hala tamamen giyinik ve yeşil değil. Bu hiç yoktan iyiydi. Tony Loki'nin bulunduğu diğer uca ilerlerken hepsini arkasında bıraktı.

"Sen!" Tony, suçlayan parmağını Loki'ye doğrulttu. "Ne yaptın?"

Loki gözlerini televizyon ekranından uzaklaştırdı ve Tony'ye  gülümsedi. "Neden bunun benim işim olduğunu varsayıyorsun?"

CNN spikeri yavaş ve tedirgin bir şekilde konuşuyordu.

"... nasıl olduğu bilinmezken, Başkan Ellis de dahil olmak üzere Kuzey İrlanda'daki Lough Erne Resort'taki G8 zirvesindeki dünya liderleri ortadan kayboldu. Tatil beldesinde toplanmış, bir buluşma ve selamlama haber konferansı için hazırlanıyorlardı. Zirve arifesinde, tanıkların 'kör edici bir gökkuşağı ışığı' olarak tanımladıkları ve ani bir şekilde ortadan kaybolan bir Einstein Rosen köprüsü görüldü ve sonrasında Liderler ortadan kayboldu. Şimdi ne olacağı merak konusuyken..."

"Thor." Steve, Loki'yi tamamen görmezden gelerek kendini doğrudan Thor'un önüne attı. "Başkan Ellis nerede?"

"Ve G8 liderlerinin geri kalanı!" Fury arka planda bağırdı.

"Özür dilerim," dedi Thor. "Daha önce de söylediğim gibi, bunun olmasını istememiştim."

Loki, Thor'a bakmadan, "O zaman belki de bunu önlemek adına daha dikkatli olmalıydın." dedi.

Thor, Loki'nin başının tepesine bir bakış fırlattı. Loki onu görmezden geldi.

"O nerede Thor? Söyleyin bana." diye bastırdı Steve.

CNN, basın toplantısının başlangıcına hazırlanırken ve bakımlı bir çimenlikte sıralanan G8 liderlerinin görüntülerini tekrar oynatılırken salonda kısa bir sessizlik oldu. Gökyüzünden düşen çok renkli bir ışık patlamasının acımasız bir sessizlik içinde izlediler ve kimse tepki veremeden hepsini yuttu. Işık göründüğü gibi, birden ortadan kayboldu ve onunla birlikte liderleri de yuttu. Kamera dışında pek çok dilde çığlıklar, paniğe kapılan bağırışlar duyuluyordu.

"Thor!" Fury bağırdı. "Gezegendeki her hükümetin şu anda savaşa hazırlandığını anlıyor musun? Asgard'ı arayın ve rehineleri hemen serbest bırakmalarını söyleyin!"

Rhodey, "Eminim, Başkan Ellis döner dönmez Loki ile ilgili bir şeyler çözülebilir. Zarar görmedi," diye konuştu.

Thor çok gücenmiş görünüyordu. "Asgard liderlerinizi rehin almadı."

Tony, etrafını saran dramayı neşeyle izleyen istenmeyen ev misafirine gözlerini dikti. "Bunu sen yaptın. Nasıl başardın?"

Loki dişlerini göstererek Tony'ye gülümsedi. "Sevgili ağabeyim, Odin'in beni buraya göndermesinin buna neden olduğunu söylemedi mi? Elbette Odin'in beni buraya göndermeden önce aklında başka bir yer vardı. Kimin galip geldiğine bakın. " Loki, suçluluk ve öfke karışımıyla geriye bakan Thor'a okunamaz bir bakış attı.

Tony kaşlarını kaldırarak arkasını döndü ve bilgisayar ekranlarına yöneldi. Bir aile dramasına tanık olmak şu an en son istediği şeydi. Bundan daha önemli şeyler vardı. Gezegende istikrarlı bir hükümete sahip her millet, savaşa hazırlanıyordu. Her kanal, krizi canlı yayınlıyordu.