criminal;; bakudeku

criminal...

katsuki birlikte yaşadığımız eve her zamankinden daha fazla kaşlarını çatarak girdi. üstü dağılmıştı, işinde bir aksaklık olmuştu muhtemelen. sahi, onun işinde hep bir aksaklık olurdu, o bir dolandırıcı.

ayrıca çok da iyi sayılmaz. o tam bir serseri. koltukta oturan bana yarım sırıtışlarını sunup ilerliyor. onun güldüğünü görmek çok hoş.

gülümsemesinin bazen sahte olduğunu bilsem de... o yalan söylüyor, tökezliyor. o güvenilmez biri.

cebindeki bir bezi çıkarıyor, ardından içindekini çıkarıyor. kanlı bir bıçak, o silahlı bir manyak.

her geldiğinde onun bir suçlu olduğunu kendime hatırlatıyorum, ardından arkadaşlarımız sözleri geliyor aklıma. biliyorum, herkes ondan uzak durmamı söylemişti bana. herkes onun yoldan çıkmış bir köpek olduğunu söylemişti.

o kirli kalbiyle bir isyankar ve ben bile bunun akıllıca olmadığını biliyorum.

hatta annemin bile sözleri aklıma geliyor. neden evden gittiğim hakkında çünkü anne ben bir suçluya aşığım.

katsuki ise her zamanki gibi kanlı bıçağını silmeye başlıyor, silah ile daha temiz olduğunu bilse de o bıçakla öldürmekten zevk alıyor...

bu tür aşklar mantıklı değil, fizikseldir. anneme o gün anne lütfen ağlama, iyi olacağım demek isterdim fakat ben bile buna emin olamıyorum. ilişkimiz hiç sağlıklı değil.

bu olanlar bir yana, bu adama aşığım bunu inkar edemem.

katsuki temizlediği bıçağını duvarda asılı duran dart tahtasına fırlatıyor, tam ortasından vurdu. o şeytana uyan bir kötü.

isabet yeteneğini silah kullanmayı inatla reddederek yaklaşamadığı bir kurbanını uzaktan bıçak ile öldürmek amaçlı geliştirdi, birazda eğlenmek için. o sadece eğlencesine öldüren bir katil. o tam anlamıyla ne yapacağı belli olmayan biri, vicdanı yok hemde hiç.

kırmızı gözlerini bana çevirdi bu sefer muhtemelen 5 dakikadır ondan gözlerimi ayırmamıştım, göz göze geldik. bana tekrar sırıttı ve yanıma daha doğrusu üstüme geldi. kafa dağıtmaya ihtiyacımız vardı, ikimizinde.

biliyorum, gitmesine izin vermem gerek. kollarını benim iki yanıma koyuyor, beni koltukla arasına alıyor. ardından beni sevdiğini fısıldayıp dudaklarımızı birleştiriyor. ama hayır, gitmesine izin vermeyeceğim.

tek elini pijamamın içinde karnıma oradan göğüsüme ilerliyor, elleri nemli olduğu için soğuk bu da titrememe sebep oluyor.

ardından geri çekilip kendi tişörtünü çıkarıp bir kenara sallıyor. bana çıplak göğsünü ve göğsünün üstündeki izi kalmış yarayı sunuyor. o gün çok ağlamıştım. yarası derindi ve onun için çok endişelenmiştim. katsuki ise bir yandan göğsüne pansuman yapmak zorunda kalmış, bir yandan da beni sakinleştirmeye çalışmıştı. sanırım dolaylı yoldan kan kaybetmesine sebep olmuştum.

gözlerim koluna kaydığında gülümsemeden edemiyorum, adımı koluna dövme yapmış.

katsuki, altımdaki pijamayı iç çamaşırım ile birlikte çıkarırken nereye baktığımı görüyor ve gülümseyerek;

şans getirmesi için, diyor.

ellerimi yanaklarına koyup dudaklarımızı birleştirdim. bu adamı seviyorum.

katsuki'nin hızlı davranışlarından gergin olduğunu anlayabiliyorum, çabuk rahata kavuşmak istiyor.

3 parmağını ağzıma itip, elleri ile penisimi kavrıyor, nefesim kesiliyor. zaten ağzımda olan parmaklar yüzünden doğru düzgün nefes alamıyorum.

penisimi hızlı ve sert bir biçimde çekiştiriyor, ona muhtaç olmamı onun için gelmem onun hoşuna gidiyor. hoş, çok dayanamıyorum eline ve karnına doğru boşalıyorum.

penisimdeki elini çekip hafifçe bacaklarımı okşayıp, diğer elinide çekiyor. bu sefer pantolonunu iç çamaşırı ile indiren o oluyor.

bacaklarımı iki yana açıp, biraz önce ağzında ıslattığım parmakların ikisini hızla içime itiyor. bir yandan da kendini çekiyor.

parmaklarını hızla prostatıma vururken nefesim tekrar kesiliyor ve onun adını inliyorum. buna karşın tatmin olmuş bir ifadeyle bana bakıyor ve 3. parmağını gözlerimin içine bakarak içime itiyor.

penisindeki elini çekip üzerime eğiliyor ve göğüs ucumu dişleriyle ezmeye başlıyor. diğer göğüs ucumu ise parmakları ile eziyor. ciddi manada altında kıvranıyorum.

üstümden kalkıp parmaklarını içimden çıkarıyor, parmaklarının yerini hızla penisi alıyor. içimi dolduran dolulukla birlikte inliyorum. onun inlemesi biraz daha hırlamayı andırsa da bunun çok etkileyici olduğunu düşünüyorum.

hızla içimde hareket eden aşık olduğum adama bakıyorum, kızıl gözleri ile beni deşiyor, parçalıyor, tekrar tekrar öldürüyor.

bir süre sonra elini penisime atıp çekiştiriyor, hırlamayı andıran inlemelerinin sesi daha da yükseldiğinde birlikte geldik. o içime, ben eline.

sırıtarak geri çekildi ve bitmiş ve yorgun olan bana bakmıştı. eseri ile gurur duyuyor gibiydi.

ardından dışarıdan bir kadın sesi geliyor;

"katsuki bakugou, seni öldüreceğim!" katsuki arkasını dönüp ciddi manada hırlıyor ve dart tahtasındaki bıçağı hızla çekiyor

bir kaç dakika sonra katsuki'nin yeni bir leşi olacağını adım gibi biliyorum.

bu olanları görmemek için gözlerimi kapıyorum.

bu olanlar bir yana, bu adama aşığım inkar edemem.

...

ehh, selam. merak etmeyin burda ay çok utandım yazısı göremeyeceksiniz çünkü utanmadım koxmqXdlwkmkdlişala

bakudeku'lu günler dilerim.🌝🌚🌝🌚

yorum yapın, döverim (∩ᄑ_ᄑ)⊃━☆ﾟ*･｡*･:≡( ε:)

selam, bunu sadece taslaklarımda kalmasın diye yayımlıyorum... güle güle.