Perşembe günü de bir o kadar normal geçmişti. Ardından cuma günü gelmişti sonunda.
"Ben bugün Hagride gideceğim Rose ile beraber gelmek ister misiniz?" Dedi Anbus Scorpius ve Daniela bakarak.
"Olur. Hem Hagridi de tanımış oluruz. " dedi Scorpius. Ardından Hagride doğru gittiler. Bir kulübeye geldiler. Balkabağı tarlası vardı. Dev balkabakları ile birlikte. Albus Rose ile birlikte kapıya tıklattılae ve köpek havlama sesi geldi ardından hagird onları içeri aldı.
"Merhaba Rose, Albus Slytherine seçilmişsin" dedi Hagrid.
"Şapka kafasında 5 dakikaya yakın durdu şapka kilitleyen yani" dedi Daniel.
"Evet. Slytherine seçildim. Hagrid bunlar arkadaşlarım Daniel ve Scorpius" dedi Albus.
"Daniel Dursley , Scorpius Malfoy ve Albus Potter birlikte mi takılıyor? Merlinin sakalı" dedi Hagrid. Dördüde güldüler.
"Rose sen kiminle takılıyorsun?"dedş Hagrid.
"Ben öyle herkesle takılıyorum ama bazen Albuslara katılıyorum ama çoğunlukla Destiny ile de takılıyorum. Destiny Alexisle" dedi Rose,
"Destiny Alexis, hm henüz dersine girmedim Muggle ailesi olan mı? Onu diagon yoluna götürmüştüm"dedi Hagrid.
"Evet o" dedi Rose gülerek. Scorpius gülerek Albus'a baktı ve ıslık gibi bir ses çıkardı.
"Ailesinin muggle olmasından rahatsız mı oldun?" Dedi Hagrid ters ters.
"Hayır öyle ayrımcalık yapmam ama ne oldu biliyor musun? Albus var ya" "kapa çeneni Scorpius"
"İşte Albus var ya Destiny'i kurtardı ve... ona aşıık" dedi Scorpius. Daniel da güldü.
"Ne hayır ben sadece olay çıkmasın diye yaptım" dedi Albus.
"Hahah tabi yaa 'Evet ama bu hoşuma gitti' ertesi gün hep Gryffindor masasına baktı. Böyle kıvırcık saçları aradı bulmayınca da tokum deyip kalktı." Dedi Scorpius. Rose Albusa baktı.
"Ben ona aşık falan değilim" dedi Albus.
"Aa bak Destiny geliyor" dedi Scorpius.
"Hani nerede?" Dedi Albus pencereden bakarak. Rose gülmeye başladı Hagrid bile gülüyordu.
"Albusla uğraşmayı kes Scorpius. Baksana hala bakıyor" dedi Daniel gülerek. Albus somurtarak oturdu. Hagrid elinde kurabiyelerle geldi.
"İster misiniz?"dedi Hagrid ortaya koyarak. Scorpius bir tane aldı ve ısırdı. Kurabiyeler biraz sertti ama çok iyiymiş gibi davrandı. Daniel da öyle.
"Ee Hagrid sen nasılsın?" Dedi Albus.
"Saol Albus iyiyim işte. Öğretmenliğe devam ediyorum." Hagrid derslerine girmişti bir kaç kez. Sonunda geri okula döndüler.
Albus ve Daniel büyücü satrancı oynarken Scorpius da saçlarına şekil veriyordu. Her gün iki saat saçlarını dikmeye ya da yatırmaya uğraşırdı. Mükemmel durabilmesi için. Albus ne kadar yapsa da asla uslu durmayacağını biliyordu saçlarının. Daniel da saçlarını kendi haline bırakmayı severdi.
"Şah Mat" dedi Albus. Daniel da çok iyi satranç oynuyordu ki okulun yarısından çoğunu az hamleyle yenerdi ama Albus daha iyiydi Ron ona bir kaç püf noktası öğretmişti. Ama Hugo'yu kimse geçemiyordu.
"Oldu" dedi Scorpius.
"Birazdan uyuyacaksın Scorpio ne bu acele?"dedi Daniel.
"Belki kız arkadaşım var" "Daha 11 yaşındasın"dedi Albus."Destiny de 11 yaşında" dedi Daniel. Scorpiusun aslında kız arkadaşı falan yoktu.
