TATLI SÜPRİZ

76 1 0
                                    

Hayellere daldığım tarih derside sona ermişti..Bellayla kendimizi sınıftan dışarı atmak için can atıyorduk.Sınıftan yemek yemek için çıktık ve merdivenlere doğru yöneldik yemekhaneye tam giricekken yine bana bakan o bal gözlerle karşılaştım ne kadadar da çekiciyi.Bella bana masa ayırmak için masa ararken bizde justinle bakışıyorduk biren konusmaya başladı "ah merhaba alexis,alexis ti diğilmi ?" e-eevt.Kekelediğim için bana sırıtmıştı kaşlarımı çattım neden sırıtıyosun be? Hiç çok tatlısın sadece. Neeee bana tatlı mı demişti tatlı bana ben ve tatlı olmak? Şaşırtıcı... İsteksiz olarak sırıtmıştım ve yoluma devam ettim.Bellanın ayırdığı masaya doğru ilerlerken masadaki arkadaşlarıma merhaba der gibi gülümsemiştim.Onlar konusurken ben justinin bana çok tatlısın diyişini ddüşünüyordum ki Barbara birden "Şu yeni çocuk çok tatlı diğilmi?"Hangisi ? şu bal rengi gözleri olan. sanırım justinden bahsediyodu ,"bilmem hiç konusmadık" yalan söylemiştim neden bilmiyorm ama dogru söylemk içimden gelmiyordu.Yemeğimiz bittiğinde herkez sofradan kalkıp koridora dağıldı bellayla dolaplarımıza ilerlerken"neden yalan söyledin?" bilmiyorum içimen öyle geldi" hmm anladım,pekala o zman. Kitaplarımızı alıp sınıfta oturucak bi yer aramıştım bellayla. Oturduğumuzda kapıdan içeri tanıdığım bi bal göz gelmişti"justinn!" bu sınıftamıydı aynı dersimi görüyoduk anlam vermemiştim bana gülümseyip yerine geçmişti öğretmenimiz slayt hazırladığı için tüm sınıf slaytı pür dikkat izliyordu hayal kurmak için başımı kollarımıın arasına alıp justinle ilgili hayller kurmaya çalışıyodum ki uyuklamışım ders bittiğinde uyukladığım için kafam allak bullaktı bella hadi ders bitti gidelim diyince şaşırdım ne kadarda çabk bitmişti sınıftan tam çıkarken justinin sesini duydum "hey alexis" evet "3 gün sonra okul maçımız var gelmek istermisin" bilmem ki düşünürüm.. Düşünürüm mü düşünemem, gitimemem gerkiyodu gitmemm lazımdı hiç tanıdığım kişi yoktu. Hadi ama sana ihtiyacım var.Bana ihtiyacımı vardı neden bana ihityacı vardiki."Pekala ama bellada gelirse" bella şaşırmışa benziyordu "Pekala o da gelebeilir." tama o zman diyip sınıftan çıktık bella çıktığımız an beni cimcikledi"naptığını zandediyosun?" bilmiyorum teklifi güzel geldi.. "AHH alexis ahh yaktın bizi.. Gidersek ne giyicez saçımızı nasıl yapıcaz diye düşündün mü hiç orda bir suru çocuk vardır şimdi. Ama ben hiç onları düşünmem ki napıyım ben onları justin vardı neden bilmiyorduma ama galiba justinden hoşlanmaya başlamıştım. Bellayla son dersimize dirmiştik çantamdan kitaplarımı çıkarmak için açmıştımki bi not düştü notun üstünde "GÜZEL GİYİN SANA Bİ SÜPRİZİM VAR -JUSTİN yazıyordu şaşırmıştım ve bellaya göstermek için kağıdı ona uzattım ikimizde kıkırdadık ve bi uykulu ders daha geçirmek için kafamı kollarımın arasına sıkıştırıp masaya koydum ve birden beni uyandıran zil çaldı....Eve gitmek için bellayla vedalaştım eve vardım ve kapıyı açtım çantamı yere atıp ayakabılarımı çıkarttım "Anneee ben geldimm?" evden ses çıkmıyordu ahh unutmuşum bu gun davidin gösterisi var..Ustümü çıkarmak için odama yöneldim üsütmü çıkarıp pijamamı giydim aşşağıya kendime kahve hazırlamak için indiğimde mutfakta küçük bi golden vardı"Ahh sen nerden geldin böyle tatlı şey bakalım adın neymiş" adına bakmak için tasmasını kağıdı açmıştım ama kağıtta beni şaşırtıcak bi şey yazıyodu "ADINI SEN KOY PRENSES"........

Dont let me goHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin