Park Jimin kendini bildiğinden beri lider alfanın oğlunu kendine eş seçmek için can atıyordu ve eşleşme yaşları geldiğinde alfayı -jungkook- eşi olarak seçmek için oldukça çok hazırdı.
Bu bir ao3 çeviri hikayesidir!!
yazarın ao3 hesabı: yaboyjimins...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ç/N: Heyyo bu bölüm birazcık kanlı malum alfamız omegası için birilerini pataklayacak🤩 Ayrıca birasssscık +18 bir sahnemiz de varr😈 Çeviri biraaas aceleye geldi hatam varsa görmezden gelinizzz!!
💖 İyi okumalar! 💖
*ﾟ･ﾟ｡.☆.✫*..✫*ﾟ･ﾟ
Jimin'in hissettiği hiçbir şey, o anın endişesiyle karşılaştırılamazdı. Onu sarmalayan hem heyecan hem de endişe içten içe titretmesine neden oldu. Çevresindeki herkes aynı duyguyu yaşıyor gibiydi ve genel bir uyarılma kokusu da havayı canlandırıyordu.
Dövüşün gerçekleşmek üzere olduğu sert zemin, parlayan güneşin altında parlıyor gibiydi. Sürü, merkezden yeterince uzaklıkta ki bir alanda daire şeklinde oturmuştu, böylece genç alfaların çıkıp turnuvanın başlamasını beklerken, dövüş güvenliklerini zayıflatmayacaktı.
Çiftleşmemiş omegalar önde oturuyor, birbirlerine sarılıyorlar ve birbirlerini sakinleştirmeye çalışıyorlardı.
Kur yapma dönemi resmi olarak başlamıştı ve kurtları gelecekteki eşlerine hiç bu kadar yakın hissetmemişlerdi.
Kavga aşırı derecede cinsel içerikli bir faaliyetti ama aynı zamanda büyük bir endişe kaynağıydı, çünkü aşıklarının ciddi şekilde yaralanma olasılığı çok somut ve istisnai olarak muhtemeldi.
Geçmişte, yaralarının ciddiyetinden ölen genç kurtlar vardı ve bağ hala fiziksel olarak kurulmamış olsa bile, eşlerinin kaybı, omegalarının genç kalplerinde bir şeyi parçalayacaktı. Onlara ömür boyu sefalet ve keder getirerek.
Jimin ne onlarla ne ailesiyle ne de arkadaşlarıyla oturuyordu.
Gelecekteki baş alfanın kur yaptığı omegası olarak, Jungkook'un ailesiyle arenanın en iyi yerinde oturuyordu.
Katılımcılar, yaşlı kurtlardan oluşan bir konsey tarafından kararlaştırılan dövüşlerin sırasını açıklarken baş alfanın önünde durup eğileceklerdi.
Jimin, onurla olduğu yerde, önünde hiçbir şey olmadan görebiliyordu ama bu onu daha da endişelendiriyordu.
Derin bir nefes almaya çalışırken ve iki eli omuzlarına dayandığında ve diğer küçük, daha küçük, kıvrak el kendi ellerinden birini tuttuğunda, ellerine bakıyordu.
Namjoon ve Seokjin, her iki yanında olmak üzere, ona sevgiyle bakıyorlardı.
Omuzlarını ve saçlarını okşadılar ve gözleri ona gülümsüyordu. Jimin her ikisinin eline de dokundu ve karşılık olarak minnettarlıkla gülümsedi, şefkat gösterisine göğsü sıcaktı, açıkça ortaya koyuyorlardı.
