Böyle olmamalıydı.
"BÖYLE OLMAMALIYDI! LANET OLSUN, LANET OLSUN, INJUN!"
Na Jaemin, yaklaşık bir saat önce evden çıktığı zaman karşılaşacağı manzaranın bu olacağını aklının ucundan bile geçirmemişti. En sonunda uzun zamandır özlediği sevdiceğini kolları arasına alabilecekti ona göre. Onu büyüleyen kokusunu içine çekecek, hatta onunla birlikte uyuyacaktı hayallerinde. Şimdi ise tek yapabildiği, her şeyden çok sevdiği insanın tavandan sallanan bedeni ile bakışmaktı.
Soluk renkli teni daha da solmuştu sanki, solmaya yüz göstermiş bir çiçeği andırıyordu. Nefes almadığını farketmemiş olsaydı, uyuyor derdi Jaemin. Uyuyor, birazdan uyanacak. Çünkü kalbi atmazken, ciğerlerine havada dolaşan kirli parçacıklar gitmezken bile güzel duruyordu sevdiği çocuk. Onu kucağına alarak indirmiş ve yatağına nazikçe yatırmış olsa da nafileydi, çoktan bırakmıştı nefes almayı. Boynundaki morarmış ip izi de destekliyordu bunu.
Jaemin, ağlıyordu. Ciğerleri yırtılacakmışçasına ağlıyordu sesli bir şekilde. Cansız bir şekilde yatakta yatan bedenin ablası kapıda duruyordu, donakalmıştı.
Mantıksızdı. Daha birkaç saat önce ona bakarak gülümseyen kardeşi, neden kıymıştı ki kendi canına? Ne itmiş olabilirdi onu böyle bir şeyi yapmaya, hangi cesaretle, hangi bencillikle yapabilmişti bunu? Onu aldatan sevgilisi miydi intihar etmesinin sebebi? Bu kadar basit bir neden için miydi bütün bu yaygara? Bu yüzden mi yapayalnız bırakmıştı sevgili ablasını?
Yanlış düşünüyordu. Belki de tek problem asla onun gözünden bakmaya çalışmamış olmasıydı. Sahi, kim çalışmıştı ki? Renjun aldatılmıştı, üzgündü. Kalbi kırılmıştı, güveni kırılmıştı. Sevgilisinden ayrılmıştı işte, neyini abartacaktı ki? Öyle gözüküyordu. Herkes öyle görüyordu, ama Renjun için farklıydı her şey. Jaemin onun çocukluk arkadaşıydı, onun ilk arkadaşıydı. İlk aşkı, ilk öpücüğünün sahibi, ilk omzunda ağladığı kişiydi.
Üzgün olduğundan mı yapmıştı bunu? Onu kaybettiği için yapmıştı belki de, belki de gitmesine dayanamamıştı. Öyle gözükmüyordu. Renjun, Jaemin'in acı çekmesini istemişti. Onu bıraktığı için pişman olmasını istemişti. Vicdan azabı içinde kıvranmasını iştemişti. En kolay yol ise bu gibi gelmişti ona. Yaptığı şey aptallık mıydı? Belki de.
Önemli miydi kendi yaşamından?
Değildi.
Hiçbir şey Huang Renjun'in hayatından önemli değildi. Hiçbir şey, bir insanın hayatından önemli değildi.
Aşk kelimesi altına sığınarak ona beslediği hisler yolunu değiştirmişti yavaş yavaş. Belki de onu kendi canına kıymaya iten buydu.
Huang Renjun, gitmişti.
Arkasında ise birkaç kalbi kırık insandan başka hiçbir şey bırakmamıştı.
...
naptım lan ben- nEYSE DURUN-
ehem, evet, bitirdim. açıkçası bu fici hiç sevmiyordum ben, bitmesine mutluyum o yüzden. birazcık baştan savma bitirmiş olabilirim, özür dilerim çokça. zaten başından beri sağlıklı bir fic olmadığı belli gibiydi-her ne ise! bu benim ilk bitirdiğim fic olacak, şu ana kadar okuduğunuz için teşekkür ederim! seviyorum sizi, başka bir kitapta görüşmek üzere. 🥺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
no manners 𖦹 renmin
Fanfictionjaemin çok çabuk sıkılan ve istediğini elde etmek için her şeyi yapabilecek biriydi, renjun ise jaemin'e güvenmişti.