Lavender〃 Changlix [✓]

「十五」

Hava kararmış Felix de banyodan çıkmıştı, Changbin kıyafet almak için evine geri dönmüştü.

Geçirdikleri güzel şeyden sonra Felix onu kalması için evine davet etmişti ve Changbin de kabul etmişti.

Beyaz saçlı reddetmeyeceğini zaten biliyordu.

Kapının çalmasıyla Felix kapıyı açmış elinde okul çantası ve kıyafetlerin bulunduğu bi' çantayla gelen sevgilisini içeri almıştı.

"Ev lavanta kokmuş."

"Evet yeni lavantalı duş jeli aldım, çok güzel kokuyor." Felix sanki çok önemli bir şeyi anlatıyor gibi mutluydu. Kendini bildi bileli lavantaya karşı bi sevgisi vardı.

"Birlikte yaşadığımıza göre sen de kullanacaksın."

Changbin, Felix'inin konuşmasıyla başını sallamış odaya çıkmıştı. Kıyafetlerini yerleştirmesi lazımdı.

Tuvalete girip diş fırçasını ve birkaç önemli şeyi de koyduktan sonra mutfakta olan Felix'in yanına gitmişti.

Felix belinde eller ve omzunda sevgilisinin başını hissetmesiyle kıkırdamıştı.

"Bugün ne yiyoruz bebeğim?"

"Domates soslu makarnaaa."

"Domatesin kokusu burnuma geldi."

"Changbin zaten şuan domates sosunu yapıyorum."

"Bozmasana beni!"

"Pekâlâ." Kıkırdayıp işine geri dönmüştü Felix.

******

Sofraya yapılan makarna hariç birkaç şey daha eklemiş masaya oturmuş yemeklerini yemişti Changbin ve Felix çifti.

"Bu kadar güzel yemek yaptığını bilmiyordum bebeğim."

Anne ve babası bazen evde uzun süre olmayacaklarını söylediğinden beri yemeklerini kendi yapıyordu Felix, arada sırada küçük faciaları olsada şuana kadar mutfağı yakmamıştı neyseki.

"Kendi yemeğimi kendim yapmam lazım mecburen bu yüzden öğrendim bir şeyler..."

"Pek bir şeyler değil bence baya iyisin bu konuda."

"Teşekkür ediyorum hehe." devam etmişti beyaz saçlı. "Masayı toplamalıyız tabağını ver."

Changbin tabağını diğerinin üstüne koymuş masadan kalkan Felix'le kalkmıştı o da. Masaya dökülen sosu silmek adına bez almış, temizleyince de lavabonun yanına geçip sudan geçirmişti.

Felix mutfaktan çıkmış koltuğa yerleşen sevgilisinin bacağına yatmış, televizyon izleyen Changbin'ini izliyordu.

Changbin kendisine bakan bi çift göz ile gözlerini odaklandığı televizyondan çekmiş bacağında yatan sevgilisine vermişti.

"Bebeğim?"

"Changbin?"

"Felix?"

"Changbin beni öpsene."

"Öpeyim."

Yüzüne doğru eğilen Changbin Felix'in alnına öpücük vermişti.

"Dudaktan da istiyorum."

"Hm hemen."

Tekrar yüzüne doğru eğilmiş küçük bi öpücük bırakmıştı.

"Biraz daha."

"Ne bu sürekli öpücük isteme falan?"

"O zaman yok öpücük gidiyorum ben."

Felix bacağından kalkmış oturur pozisyona gelmiş odasına gidecekti ki Changbin'in elini tutmasıyla üstüne düşmüştü.

"Gitmek yok. Şikayet etmiyorum, seninle öpüşmek dünyanın en harika şeyi bebeğim."

Kucağına düşmüş olan Felix'e yaklaşmış öpmüştü.

Felix hâlâ daha fazla istiyordu, Changbin'i öpmek ona cennet gibi hissediyordu, kalbi hızlanıyor, elleri karıncalanıyordu.

Bacaklarını ayırmış sevgilisinin beline sarmıştı Felix, ellerini de Changbin'in yanaklarına yerleştirmiş kendine yaklaştırıp öpücüğü başlatmıştı. Öpücüğün içine dilleri de girdiğinde Changbin Felix'in incecik belini okşuyordu. -oha bana daha yeni sevistiler zaten amk-

Nefessiz kalan Felix ilk ayrılan olmuştu. Öpüşmekten yanakları kızarmış yüzünde olan ellerini Changbin'in boynuna indirmişti. Birbirlerine bakıyorlardı...

"Felix artık uyumalıyız."

"Benimde uykum geldi."

Açık kalan televizyonu kapatmış odalarına çıkmıştı ikili.

>>>>>>>>>>>>
diger bolum final omg 😿🤧