Zorunlu evlilik beklendiği gibi kötü değildi. Alfalara karşı kötü bir travması olan Jimin, kim ailesinin o ve Seokjin arasında bir evlilik istediklerini ve ailesinin bunu kabul ettiğini duyunca çok sinirlenmiş ve bir o kadarda korkmuştu.
Ancak işle...
"Evet...Hayır... Hayır... Evet... Hım hım... Dün akşamdan beri... Evet... Evet o uyuyor... Evet... Evet gidicem bugün... Yoongi ile konuştum. Bugün hastanede 2-3saatlik bir boşluğu varmış, o zaman gelirsin muayane ederiz dedi... Evet, ağrılarım hala devam ediyor... Bilmiyorum..."
Seokjin'in konuşma seslerine uyandığımda, zar zor gözlerimi açtım. Yatağın karşısında ki makyaj aynasının sandalyesine oturmuş, birisiyle konuşuyordu. Yattığım yerden yavaşça doğrulup, sırtımı yatak başlığına yaslayıp, gözlerimi ovuşturdum.
Hareketlenme ile bakışları aynadan bana dönmüştü. Bakışlarının bana dönmesi ile oturduğum yerden kalkmış, koltuğun üzerindeki sabahlığı üzerime geçirmiştim. Kemerini bağlarken, Seokjinin yanına doğru ilerlemiştim.
"...hım hım... Jimin uyandı anne, sonra yine konuşuruz... Tamamdır ben seni yine haberdar ederim."
"Jin"
"Güzelim?"
"Sorun nedir?"
"Dün akşamdan beri kasıklarımda ve penisimde ağrı var. Bu yüzden doktor olan yakın bir arkadaşımın yanına gidip muayane olucam"
"Gece sürekli uyanıp durdun. Ağrın yüzünden miydi?''
"Hım hım, gel kucağıma güzelim"
Belimden tutup, kendine çekmesiyle kucağına yerleştim. Kollarımı boynuna sararken, yüzünü incelemiştim.
"Seninle gelebilir miyim?"
"Gelebilirsin, ancak kalçan iyi mi gelebileceğine emin misin?"
"Biraz ağrıyor ama önemli değil, yürüyebiliyorum gelebilirim"
"Pekala, o zaman hadi elini yüzünü yıka, kahvaltı yapalım. Anahtar telefon kılıfının içindeymiş"
Kucağından kalktığımda, tuvalette işlerimi halletmiş ve mutfağa inmiştim. Jin tezgahın başında yumurtaların içine atmak için yeşil soğanları doğruyorken, bende yanına yaklaşarak ne yapabileceğime baktım.
"Sofrayı hazırlayabilirsiniz bebeğim. Kahvaltıyı ben halledeceğim"
"Pekala"
Bardak, tabak, çatal gibi şeyleri mutfaktaki diğer tezgaha dizerken, Buzdolabından peynir, zeytin, domates gibi diğer kahvaltılıkları çıkararak onları da ortaya koymuştum. İçeceği de kenara koyduktan sonra sandalyeye oturmuş, Jin'i izlemeye başlamıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Fotoğraf örnek amaçlı konulmuştur.)
Yaptığı yumurtalı tostları masanın tam ortasına yerleştirdikten sonra oturmuştu. Ortadaki tabaktan bir tostu alıp büyük bir ısırık almıştım. İçinde kaşar peyniri ve soslarda olduğundan dolu dolu ve çok lezzetliydi. (Kore sokak lezzetleri tost yazınca çıkar youtube da)
