Hector gece olduğunda telefonunu bıraktı ve perdeyi çekti. Sabah olduğunda penceresinden güneş ışığı vurmasını istemiyordu. Sonra yatağına girdi ve üstünü örttü. Ardından derin bir uykuya daldı.
Sabah olduğunda uyandı ve yavaşça yatağından doğruldu. Banyoya gidip elini yüzünü yıkadı. Sonra mutfağa doğru ilerledi. Buzdolabından salam çıkardı. Salamı doğradıktan sonra ekmeğinin arasına koydu ve yemeye başladı. Aniden kapı çaldı. Merakla kapıya doğru ilerledi. Kapıyı açtığında biraz şaşırdı. Ashley gelmişti. "Bana telefon numaranı vermeyi unuttuğun için seni arayamadım. Sende beni aramadın..." Son cümleyi söylerken biraz bozulmuş görünüyordu. "Neyse, dışarı çıkmaya ne dersin? Biraz ileride park var. Yürüyüş yapabiliriz." dedi. Hector Ashley'in sorusuna cevap vermek yerine kendi sorusunu sordu. "Evimin yolunu nasıl bu kadar iyi hatırlayabiliyorsun? Buraya sadece bir kere geldin." dedi. Ashley gülmeye başladı. "Hafızam iyidir." dedi. "Ee, benimle yürüyüş yapmayı kabul ediyor musun?" diye sordu. Hector Ashley ile daha dün tanışmış olmasına rağmen onun kişiliğini az da olsa tanımıştı. Kabul etmekten başka çaresi yoktu. O reddetse bile yine de Ashley ısrar ederdi. "Pekala. Birazdan giyinip gelirim." dedi. Ashley gülümsedi. "Tamam o zaman. Seni parkta bekliyor olacağım." diyerek Hector'a veda etti. Hector kapıyı kapattıktan sonra derin bir iç çekti. Yemeğinin kalanını da yedikten sonra giyinmeye başladı.
Hector parka doğru ilerlerken Ashley'in ona doğru el sallayıp gülümsediğini fark etti. Bu kız hayat doluydu. Herşeye olumlu gözle bakardı ve dışarı çıkmayı çok severdi. Ayrıca çok sosyaldi. Hector ise Ashley'in zıttıydı. Hayata karşı olumlu gözle bakmazdı. dışarı çıkmayı hiç sevmezdi. Ve asosyal biriydi. Hector Ashley'in yanına vardığında Ashley heyecanla konuşmaya başladı: "Şu güzel çiçekleri görüyor musun! Hadi onların yanına gidelim! Ardından yürüyüşümüze başlarız." dedi. Hector isteksiz bir şekilde kafasını salladı. Bu durum Ashley'in gözünden kaçmadı. "Hadi ama! Hiç mutlu görünmüyorsun. Hayatın tadını çıkar. Herşey olumsuzluklardan ibaret değildir." dedi Hector'un kolundan tutup onu çiçeklerin yanına doğru götürürken. Hector yine iç çekti ve Ashley ile birlikte çiçeklerin yanına gitti. Ashley pembe güllerin önünde durdu ve çömeldi. "Şu güllerin güzelliğine bak Hector!" dedi. Hector Ashley gibi yavaşça çömeldi ve gülleri inceledi. "Eh, evet fena değil. Hadi gidelim." dedi. Ashley Hector'a baktı ve "Üff peki. O zaman yürüyüşümüzü yapalım." dedi. Ve ikiside güllerin yanından ayrılıp yürüyüş yapmaya başladılar.
Ashley yol boyunca sürekli ağaçları, çiçekleri, ve etrafta bulunan diğer şeyleri övüyordu. Hector ise sadece sessiz bir şekilde Ashley'i dinliyor ve yürüyordu. En sonunda yürüyüşleri bittiğinde Hector "Bence artık evlerimize gidelim. Bu kadar yürüyüş yeter." dedi. Ashley memnuniyetsiz bir şekilde "Peki." dedi. Sonrasında duraksadı ve "Bana telefon numaranı vermeyi unuttun." dedi. Ashley telefonunu çıkardı ve Hector'da ona numarasını verdi. Ashley sevinç içinde "Harika! Yarın seni ararım!" dedi. Sonra Hector Ashley'e veda etti ve evine doğru ilerledi.
Hector eve vardığında banyoya gidip duş aldı ve rahat kıyafetlerini giydikten sonra yine telefonunu alıp sosyal medyada gezinmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You are my sunshine 🌞
Teen FictionYaşamının anlamsız olduğunu düşünen asosyal bir genç ile hayat dolu bir kız tanışır. Kız, bu asosyal gence hayatın olumlu yanlarını göstermeye çalışıp onun yaşam hakkındaki negatif düşüncelerini kırmaya çalışırken, ikiside beklenmedik bir anda daha...