Zeus'un Laneti...

2.5K 99 9
                                    

Çalan alarm ile gözlerini açtı genç adam ayağa kalkı günlük rutinlerini yaptı ve kendisine bir tost hazırlamaya başladı tostunu hazırlayıp tost makinesine koydu derin bir nefes aldı tezgaha sırtını yasladı ve beklemeye başladı günlerdir susmayan sesler yine başlamıştı artık bu seslere dayanamıyordu kafasına sertçe vurmaya başladı

Ali:yeter susun artık yalvarırım yeter susun

yere çökmüş bacaklarını kendine çekmiş bir halde oturdu ve susmaları için yalvarmaya devam etti dayanamıyordu bu seslere çünkü doğruları diyorlardı sen nazlıya yeteceğini nasıl düşünebildin ki
onlar senin değil nazlının arkadaşıydı nazlı için katlandılar sana ve buna benzer onlarca şey diyordu seslerin haklı olduğunu bilmek onun için daha katlanılmazdı işin acı yanı her yerde başlıyordu bu sesler ilk başlarda dayanabiliyordu ama iki günlük izinde daha baskındı bu sesler yalvarmaya devam etti susmaları için zorda olsa acı dolu bir beş dakikadan sonra susmuşlardı o zaman bir koku aldı tost makinesindendi bu koku hemen aklına tostu geldi ve ayağa kalkıp makineden çıkartı tostunu yanmıştı ve yeni bir tost yapıcak vakti yoktu hastanede yerim diyerek yola çıktı hastaneye vardığında saatine baktı tekrar geç kalmamış tam saatinde gelmişti soyunma odasına gidip üstünü değişti ve tek bir şey diledi o seslerin bir daha gelmemisini soyunma odasından çıkıp asistan odasına geçti kimsenin yüzüne bakmadan yerine geçip bir makale açtı

Demir:günaydın ali

ali yavaşça kaldırdı kafasını sahte bir gülümse kondururak suratına cevap verdi

Ali:günaydın doktor demir

sesinde ki soğukluk bariz belliydi ama kimsenin umrunda olmadı bu soğukluk ali tekrar kafasını makalesine çevirdi ve okumaya başladı ta ki o düşünceler tekrar kafasına gelene kadar okudu aliye göre burada olan insanlar onunla hiçbir zaman arkadaş olmamıştı sadece nazlı için kendine katlanmışlardı o yüzden ayrıldıkları andan beri tüm konuşmaları günaydın ve iyi akşamlardan ibareti kimse yanına gelip iyi misin dememiş tam tersine aliyi hiç dinlemeden yargılayıp suçlamışlardı ali için bunu anlamak zordu ama düşünmeden edemiyordu işte neden böyle olmuştu her şey abisi yerine koyduğu ferman hoca babası gibi koruyup kollayan adil hocası belki de en zoru nazlısı ve onla beraber arkadaş sandıkları onu birden tek bırakmıştı bu düşüncelerden onu ayıran tek şey açılan kapıydı gelen ferman hocaydı

Ferman:demir ve doruk siz acildesiniz nazlı ve ali siz bugün son on yılda çıkan yeni prosedürleri araştırın bilgilerinizi tazelemenizi istiyorum yakında büyük bir vaka gelicek ikinizinde hazırlıklı olması benim için önemli

hepsi görevlerine dağılmıştı ali ve nazlı işine odaklanmıştı hiç konuşmamışlardır ama birbirlerine kaçamak bakışlar atıyorlardır bir süre sonra alinin kafasında ki sesler başlamıştı yumruğunu sıktı susmaları için içinden yalvarmaya başladı belli etmemeye çalışıyordu biraz daha dayandı ama bir süre sonra içinde yaşadığı savaşı kaybedip birden ayağa kalktı arkasında ki sandalye düşmüştü nazlı kafasını hızla aliye çevirmiş ne olduğunu anlamaya çalışıyordu ali kendisine vurmaya başladı

Ali:susun yeter susun yeter diye bağrıyordu

Nazlı olanları kavramaya çalışıyordu sevdiği adamı bu halde görmek onu paramparça etmişti hemen ayağa kalktı endişeyle baktı gözlerine alinin ve kekeleyerek sordu

Nazlı:a-ali iy-iyi misin

Ali:kafamdakiler susmuyor susmuyor zorla konuşuyordu sesinde ki güçsüzlük fazla belliydi derin derin nefesler alıyordu kafasına şiddetle vurmaya devam ediyordu ayakta duramayıp yere çökmüştü nazlı bu manzara karşısında daha fazla dayanamamış yanına oturmuştu gözlerinden istemsizce yaşlar süzülüyordu elini uzatı cesaret edemedi ve geri çekti hemen elini ama  sakinleştirmesi gerekiyordu onu ali devam ediyordu kafasına vurmaya nazlı sertçe yutkundu gözlerini kapatıp bir nefes aldı ve sarıldı az önce elini uzatmaya cesaret edemezken şimdi sarılmıştı o da bilemiyordu ne yapacağını ama belki durur umuduyla sarılmıştı ali hala direniyordu ama nazlı bırakmak istemiyordu daha fazla sarıldı hem bu sayede kendisine daha fazla vurmazdı diye düşünmüştü ve düşündüğü gibide olmuştu vurmaları kesilmişti ama hala direniyordu bu sarılma sadece aliye iyi gelmemişti kendisi içinde iyi gelmişti onu özlemişti ve bu sarılma ile daha iyi kavramıştı bunu her ne kadar unuttum diye geçinsede unuttamazdı aşık oldu adamdı her şeye rağmen evet dediği adamdı nazlı kendisini hafif toparladı ve sorması gereken soruyu sordu

CingulomaniaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin