Uyumadan önce

8 2 0
                                    

geceler uzamaya devam eder ve günler bizler her büyüdükçe hızlı geçer gibi gelir fakat geceler yine de uzundur ilk geceler son geceler olarak adlandırdıklarımız özelikle gecelerinden biri hep aynı şeyleri düşündüğüm dakikalarından birisi ay sonu evin kirasını ödemek için neler yapılacak pek bir fikrim yok adeta Raskolnikov gibiyim yada onun gibi olmaya çalışmıştım hiç kimsenin tanıyamadığı çözemediği bu karakter ile aynı arkadaş gibiydim tesiri altında kalmıştım bu hem beni üzüyor hem zevk aldırıyor ıslak beton kokuları tüm odayı sarmış kokulara alışkınım bir başkasının iğreneceği kokulara alıştım yada alışmak zorundaydım sürekli aklımda olan şeyler olmuştu fakat o aklımdaki gibi olmamıştı bir kiralık ev yalnız başıma yaşamak durum bundan ibaretti fakat tavandaki çizgilerin değişmediğini görmek her gün aynı şeylerin yaşanması sürekli ağrıların olması hayatı yaşanmaz kılıyordu anlayabildiğim çok şey vardı fakat mutlu olmayı anlayamıyordum artık mutlu olmaktan mutlu olanlardan nefret edecektim tüm mutsuzları görmezden gelen pencereden aşağıya baktım sonra yerime oturdum ceketimin benden uzak durmasına üzülecek kadar duygusallaştım planlı yaşayanlardan değildim ben plan yapınca o plan bozulacaktı gece tam yatmadan önce kafamda kurduğum şey gündüz uyandığımdakiyle aynı değil hayata karışmak bize göre değildi mavilikleri izlemek hiç iç açıcı değildi uzun bir süredir uyanalı tam dört saat olmuştu istediğim akşama kadar düşünmek sonra yeniden uyumak uyumadığım tüm süre içerisinde düşünmek istiyordum fakat dışarıda biraz işlerim vardı onları halletmem gerekiyor eşofmanımı değiştirdim ve dışarıya doğru atıldım hiçbir kimse tarafından umursanmayan bir başka şehirdekilere ilçenin ismini söylediğimde orası neresi dememeleri beni umursamamalarından daha çok üzüyordu ilçeyi anlatmak için bayağı yordum kafamı fakat anlatılacak gibi değil yada ben anlatamıyorum çöpler uzaktan tanıdıklar içleri gözüken evler köşe başlarındaki topluluklar ezenler ezilenler tüm türden insanın bulunduğu küçücük bir ilçe kaldırımların omuzlarıma yüklenmesi düzensiz hayat içerisinde düzenli bir hayat yaşadığını sananlar bazen kuşlara yem veren insanların olduğu bir yerde ilçeden kurtulmaya çalışanlar öbür yanda insan döven insanlar çok öfkeli insanlar var bazılarımız bunların arasında yapamıyor her şeye rağmen bağlı olduğumu söylemeliyim meydanda içilen çay eşliğinde kuşları ve eski binaları izlemek kitap okuyormuşum gibi havası katıyor çok azda nefes alabiliyor insan yorgun sokakların sırtımıza yüklendiği şu acımasız ilçede sıcak sokakların içerisinde yokuş aşağıya gidiyorum gibi oluyor sokak dümdüz gittikçe sarhoş oluyor gibi oluyor insan anlatılmıyor halkın birbirinden farklı olması bir kesim var bilgisiz öyle istedikleri için değil imkanları olmadığı için bir kesit imkanı olduğu halde hiç bir şey yapmadı bir kaç kişi yırtık kitaplar ile sanki tüm ilçe için yarışır gibi kitaplar okudu ve okuyor belki bir şeyler yapabilirlerdi fakat onlarında git gide hayalleri küçüldü zorlaştı bırakıp kapandılar odalara öbür kesimden insanlar hayalen aynı ölümü düşünmeyenler gelecek kaygısı olmayanlar önce onları sonra öbürlerini düşünmüştüm aynı gece odamda kafamda bunlar vardı yine varlar peki kendim kendimi en son düşünecektim mutlu olmaktan korktuğumu mutlu olursam mutsuzlar üzülecek diye korktuğumu en sonunda anlatacaktım asla para çıkartmayacaktım dilencilerin beni gördüğü yerlerde kendisine para vermeyeceğim hayaline kapılmasın istiyorum hiç bir şey umursamayanlardan bazen mutsuzlardan bazen mutlulardan nefret etmiştim bazen değil her zaman nefret etmiştim kendimden kendimi kandırdığımı fark etiğim zamanlar özelikle kendini kandırdığının farkında olmayanları düşünmüştüm hep düşünmüştüm gündüz olana dek ne işlerimi yapmıştım nede uyumuştum ilçenin kaldırımları aklımdayken git gide küçülen hayallerimi son bir kez düşünmüştüm 

uyumadan önceWhere stories live. Discover now