Muharrem
Sabah uyanır uyanmaz,telefonuma baktım ne arayan va aaa ne de mesaj atan kendi kendime söylendim
-Aramaz isen arama
Sevgili ile kavgaliydik sebep ise incir çekirdeğini doldurmayacak kadar basit bir olaydı,aldığım ayakkabının rengini ve modelini begenmemisti,olabilir bu onun zevki ama
-Benim yanımda giyme ayakkabiyi
-Şaka yapıyorsun
-Hayır,aksine çok ciddiyim
-Bak aşkım bu çok basit bir şey ve bu bir nesne bunun için sevdiğini mi kiracaksin
-Ya ama bunu görmek istemiyorum,inan bana o kadar kötü ki sana yakıstıramıyorum
-iyi de ben bunu çok sevdim,şimdi ikimizin zevki başka diye ben sevdiğim bir şeyi giymeyecekmiyim
Sonrası malum o surat yaptı ben surat yaptım, 13 saat oldu aramadım,oda aramadı
Tuğba
Uyandığım da ne arayan vaaaar ne soran insan Özür dileyen bir sms atar
-Sinir şey,hıııı sinir oluyorum sana
Telefonun ekranında ki resme bakarak soylendim
Muharrem
Sevgiliyle,sorunlar var ve ben kendime zaman ayırmak istiyorum,tv Seyrantepe sevmiyorum,bu yüzden kitap okumak istiyorum ama eski kitapları seviyorum ne kadar eski olsa benim için o kadar iyi geçenlerde 4 tane almıştım şimdi onlardan birini okumak istiyorum poşetler den çıkardım biri kalın bir kutu gibi kabı var onu kabı için almıştım kabinda 1932 basim tarihi yazıyor üst tarafı açık kitabı çıkardım birden icinden bir zarf düştü hemen zarfı aldım on yüzünde Muazzez Kırım gönderen bölümünde yazıyor adresde var alıcı bölümünde Mehmet Kara onunda adresi var zarfı açayım mı bilemedim sehpanin üstüne bırakıp kahvaltımı yapmak için mutfağa gittim bir yandan da ne yazıyor acaba içinde diye de merak etmiyor değildim kahvaltımı hazırlarken de sms geldiğinin sesi geldi kulağıma Tuğba dır dedim koştum hemen ama reklam,tanıtım sms i illet oluyorum bi sms lere bir haber beklersin Heber yerine hep bunlar gelir üzülürsün yada biriyle buluşacak olursun yazarsın şurda şu saatte görüşelim diye karşıdan cevap beklersin gene olmadık zaman iyi i kendime traş olurken tuvaletteyken bu salak sms ler gelir ne yapıyorsanız bırakırsınız bir bakarsın sinir olursun.
Kahvaltı bitmişti telefonum çaldı yine reklam bilmem ne telefon hattı bana gel gb internet bedava konuşma filan iyice sinirlenmistim kitabı aldım şu mektup çıkanı okumaya başladım kitabın kenarlarında ara ara sayfalarda küçük kalpler ve icinede M harfi yazilmisti kitaba konsantre olamıyorum bir türlü mektup'u hatirliyordum fakat bu başkasına yazılmıştı ve kimsenin özel'ini okumak istemiyordum aklıma bu mektubu üzerinde ki adrese postalamak geldi ama ne yazmıştı acaba.
Kitabı bıraktım,Tuğba ya sms mi atsam yoksa arasam mı diye düşünmeye başladım aramak daha iyi olur diye aradım baya çaldı açan olmadı
Tuğba
Kahvaltı yapmak için markete gitmek gerekti giyindim ve çıktım markete de baya oyalandim biraz kafamı dağıtmak istiyorum Muharrem aramadı diye sinirliydim ama onu çok seviyorum sonra ben bi arayayim dedim aaaa tüh telefon evde kalmış telaslandim aramış olabilir diye hemen işimi bitirmek istiyordum kasa okadar kalabalıktı ki neyse bekleyelim dedim artık
Muharrem
-Ya çok mu kızgın bana acaba
diye traş olurken kendime bakarak soylendim
Bir daha arayayim anlar herhalde konuşmak istediğimi zaten özür dilemek için arayacağım aradım tekrar ama gene açmayınaca , buraya kadar demek ki diye düşündüm halbuki ki gerçekten benim için çok önemli biriydi ve seviyordum hemde delicesine ama madem açmak istemiyor kendi bilir
Tuğba
Nihayet kasada ki isim bitti ve hemen eve gitmek istiyordum alelacele eve geldim hemen telefonuma baktım aramış çok mutluydum hemen aradım bir iki ç aldıktan sonra açtı telefonu kavgayı bile unutmuşum
-Aşkııııım
Dedim herseyi unutarak aslında trip atacaktim ama Sevdiğimden olsa gerek unuttum Muharrem de bana
-Canım
Herşey unutuldu benim nazarimda ama o unuttumu acaba diye düşündüm
Muharrem
Uzatarak Aşkııııım demesi beni bitiriyor Vallahi kavgayı da unuttum ve
-Canım kaç saat oldu konuşmadık sana bir mektupta bahsedicem görüşelim mi
-Olur tabii tamam her zaman ki park'ta o zaman
-Tamam aşkım heeey
-Efendim
-Seni çok seviyorum
-Bende seni çok seviyorum hadi hazırlanan
-Tamam aşkım öptüm bye
Bende traş imi bitirmiştim ve çıktım mektubu alıp
40 dk sonra
Parkın için de çay bahçesi var ben beklerken oturup zarfı inceliyordum baya eski bir zarf ve beyaz kagit değil kolera renginde açık kahve tonlarında hiç açılmamış tı ne yazıyordu acaba zarfta tam bunları düşünürken Tuğba geldi önce baya bi sıkı sarıldık birbirimize sonra ben hemen
-Canım hiç o konulardan bahsetme olmaz mı suan itibariyle kapatalım herseyi
-Tamam bitanem zaten başını bile açmak istemiyordum heee ne zarfı bahsettiğin
-Ya ben hani eski kitaplar almayi okumayı seviyorum ya yine aldım ve bitanesinin için den bu çıktı
-Açmadın mı ?
-Hayır
-Açmak istiyormusun?
-Aslında evet ama ne bileyim bir de postaya versem diye düşünüyorum
-Olurmu öyle ki saçmalama aç okuyalım
-Tamam
Nazikçe yavaş yavaş açtık,şöyle yazıyordu