Mehmet Kara
-Ben daha ne bankaya gittim nede bir para bekliyordum ve yaklaşık 10-12 yıl oldu görüşmeyeli bana ne diye para göndermiş bilmiyorum son olarak avukat istiyorum galiba konu ciddi ve birine bir haber vermem gerek
Uzun boylu
-Avukat elbette gelecek ve haber falan gönderemez siniz en azından bizim tahkikat bitene kadar avukat bile gelmeyecek
-Bakın memur bey benim bir sevdiğim var ve biz onunla yarın sabah bulusacagiz benim içinde onun içinde çok mühim bir bir buluşma
-Fevkalade gizemli bir açıklama oldu tam da para hesaba yattığı zamanda bir buluşma ve bir haber verme falan hayırdır
-Of Allahım yardım et bize
Şişman olan
-Elbette Allahın yardım eder ama biraz dürüst ol ve anlat herseyi bizde işimize bakalım
-Yahu ben bişey bilmiyorum herşeyi sizden duyuyorum ve öğreniyorum
Şişman olan
-Peki gir nezarete aklına bişey gelirse bizimle paylaşırsın
Mehmet tam 5 gün nezarete kalır
Muazzez
-Bana bunu nasıl yaparsın Mehmet neden gelmedin biz bugün Avrupa'ya taşınıyoruz ve sen yoksun (gözleri ağlamaktan kırmızı olmuştur)
Muazzez'in Annesi
-Yavrum bitanem kaç gün oldu ne yiyorsun nede odadan çıkıyorsun lütfen sorun ne anlat bana
-Anne yok bişey
-Kızım,ağlıyorsun sen
-Yok anne ne ağlaması
-Tamam ama çık artık odadan birazdan çıkıyoruz hazırlığını yap
-Tamam anne
Fırat bey Muazzez'in babası diplomattır ve yeni görevi Fransa'nın baş kenti Paris'de bunun için ailecek oraya gideceklerdir Muazzez Mehmet ile yaptığı plan olmayınca çaresiz kaderine razi olur ve yolculuk başlamıştır.
Mehmet'in kendini bilmediği bir suçtan aklama için uğraşır avukat gelir son gün avukat gelir Mehmet ilk olarak haber göndermek ister sevdiğine ama avukat geri döner bilgi verir Muazzez çoktan Paris yolundaydı ve atık ulaşamayacağı biliyordu tüm hayalleri yıkılmış kendini tarifsiz acılar içinde bulmuştu.
Ama bu polis işinden bi kurtulsa bulmak için sevdiğini birseyler yapılırdı
Tam neydi sorun bilmiyordu ama ogrenecekti para meselesi aklı hiç almıyor du tam bu düşüncelere dalmış avukatı geldi ve artık serbestsiniz dedi nasıl olduğunu bilmiyordu ama hiç de önemli değildi,Parise gitmenin bir yolunu bulmayı umut ediyordu Paris'te ki kaldıkları adresi ogrenmeliydi kim bunu bilebilirdi en yakın doktor selçuk bey vardı ve tek ona sorabilir hemen onun evine gitti bir umut ile kaptı çaldı öğlen sıcağı artık kollarını yüzünü yakıyor üstelik çok hızlı adımlarla hatta arada koşar adım gelmişti ve terlemisti,kapıyı bir daha çaldı ama açan yoktu kapının hemen onunde ki eşiğe oturdu
-Sanırım evde yok
Diye mırıldandı birden
-Delikanlı bakarmısın kime baktın