GENIUS ✓

24

'' Bay Jeon acaba neden sizin toplantı haberlerinizi ben vermek zorundayım.''   Taehyung öfkeden kızarmış bir şekilde Jungkook'a bakıyordu. Saçları hafifçe dikelmişti ve tırmalamaya hazır bir kedi gibiydi.

'' Asistanınız size asılmak dışında hiçbir şey yapmıyor ve üstelik sizin işlerinizi ben yapıyorum.''  Jungkook oturduğu sandalyesinde geriye yaslandı. '' Yani?''

'' Ne demek yani!?'' diye sesini yükselttiğini fark edince geri alçalttı.

'' Siz asistanınıza boşuna mı para ödüyorsunuz? Omeganın yaptığı tek şey telefonuyla ilgilenmek ve boya küpüne dönmek!''

Jungkook'un yüzünde çarpık bir sırıtış belirmişti. Ellerini başının arkasında birleştirdi.

'' Neden bu kadar sinirlendin Omega? Yoksa kıskandın mı?''

Taehyung daha fazla kızardı. '' Ne kıskanacağım onu? Sadece onun işini ben yaptığım için sinirleniyorum.''

'' Sana yap diyen yok.''

Taehyung bir şey diyecekti ama ağzı açık kaldı. Diyeceği şeyden vaz geçip geri kapattı.

'' Keyfimden yapmıyorum tabii ki. İşlerin aksamasını istemiyorum.''

''Beni düşünmen ne hoş.''

Taehyung suratını ekşitmemek için zor durdu. Bugün Jeon Jungkook'a karşı nefreti vardı çünkü sabah sabah mesaj atmasıyla uyanmıştı. Zorla gördüğü rüyayı anlatmıştı.

'' Sizi düşünmüyorum.'' dedi. Tabii Jungkook'un bunu anlamayacağını biliyordu. Ardından '' Neyse ne'' diye ekledi.

'' Eğer benlik bir işiniz yoksa ben çıkıyorum. Zahmet olmazsa asistanınıza birkaç görev verin.''

Jungkook daha cevap vermeden çıktı ve kapıyı kapattı.

xxxxxxx

'' Son bir haftadır ortalıkta kızgın bir boğa gibi dolaşıyor. Herkese sataşıyor ya da her şekilde bana laf sokuyor. Kızgınlıkta diyeceğim ama değil, olsa hissederdim.''

Jungkook şakaklarını ovalarken Hoseok ise üzgünce arkadaşına bakıyordu.

'' Belki yeni gelen asistan yüzündendir?''

'' Öyle zaten.''

'' O zaman yeni gele omegayı kov.''

'' Kolay değil Hoseok. Eski asistanım eğer hamile olmasaydı o omega ile işim bile olmazdı. Cidden şimdi hamile kalmanın mıydı?''  Hoseok gözlerini kıstı ve elini hafifçe çıkmış karnına koydu.

'' Düzgün konuş Jeon.''  Jungkook sırıttı.

'' Sizin ki başka tabii.'' Hoseok kızardığını hissediyordu. '' Evet, neyse.'' diye başladı.

'' Belki Taehyung'a biraz daha fazla ilgi göstermelisin? Kıskanılmak güzel bir şey ama bir anda kıskanmayı bırakırsa ne bok yemeyi düşünüyorsun?''

Jungkook kaşlarını çattı. '' Nasıl yani?''

'' Şöyle ki: Sen, Taehyung'un kıskanmasından zevk alıyorsun ama Taehyung bir anda ' Beni ilgilendirmez' deyip seninle ilgilenmezse? Ya senden soğursa?''   Jungkook gözlerini irice açtı.

'' Benden soğur mu?''  Hoseok göz devirdi.

'' Tanrı aşkına Jungkook, Taehyung ile en son ne zaman yalnız kaldın?''  Jungkook biraz düşündü.

'' Tuvalette. Tesadüfen karşılaşmıştık ve tek yaptığımız birbirimize selam vermek olmuştu.''

'' Ve sen ilerde Taehyung'u eşin yapmak istiyorsun?''  Jungkook yerine sindi.

'' Onu zorlamak istemiyorum. Taehyung'un da adım atmasını istiyorum.''  Hoseok onaylamayarak başını iki yana salladı.

'' Yanlış yoldasın Jungkook. Taehyung bir omega ve onu anlayabiliyorum. Taehyung adım atar ama senin kendisi için uğraştığını kanıtlaman lazım. Onu sadece randevuya çıkartmakla yapamazsın bunu.''

'' Peki ne yapabilirim??''

'' Onu sevdiğini hissettir. Onu güvendeymiş gibi hissettir. Onunla yalnız kal, onunla konuş. Gerekirse peşinden koş Bak bana, Yoongi ne kadar çok peşimde dolaştı ve sonuca bak'' İşaret parmağıyla sırıtarak karnını gösterdi. '' Onun çocuğunu taşıyorum.''

Jungkook gözlerinin önüne Taehyung'un hamile halini getirdi. Şişmiş karnı ile kendisine sevgiyle baktığını. İkisinin çocuğunu taşıdığını. Gülümsedi.

'' Sülük gibi yapış diyorsun yani.''

'' Aynen öyle. Kesin sonuç alırsın.'' 

Jungkook aniden ayağa kalktı. Masanın üzerinde bulunan telefonunu alıp ceketine koydu. Hoseok, arkadaşının bu ani hareketine anlamayıp soracakken Jungkook'un cevabı ile sustu.

'' Taehyung ile birkaç günlüğüne şehir dışına çıkacağım. Kimse nerede olduğumuzu bilmesin.''

Hoseok'un lafı ağızında kalmıştı. Yutkundu

'' Sorarlarsa?''

Jungkook hareketlerini durdurdu. Şu an aklına mantıklı bir açıklama gelmiyordu.

'' Sorarlarsa öldüler dersin.''

Hoseok istemsizce güldü. '' Senin kafan mı güzel? ' öldüler' ne demek?''  Jungkook montunu giyerken cevapladı.

'' Taehyung kafamı güzelleştirdi.''

Hoseok'un cevabını bile  duymadan hızla odasından çıktı.