GENIUS ✓

32

Klişeydi ama mutlulardı.

Jungkook mesajı gördüğü zaman karnında olan cips tabağını fırlatmış koşarak banyoya girmişti. Bir yandan dişlerini fırçalarken bir yandan da banyoya girip kendini temizlemişti.

Az bir sürede banyodan çıkmış, üstüne temiz kıyafetler giyerek evden ayrılmıştı.

Taehyung kapının çalması ile kapıya yürürken zilin durmadan çalması onu biraz ürkütmüştü. Kapı deliğinden baktığı zaman ise Jungkook'u görmüştü.

Kapıyı açtığı zaman Jungkook kendisine gülümseyerek bakıyordu. Saçları ıslaktı ve uçları kıvır kıvır olmuştu. Yaramaz bir çocuğa benziyordu.

Jungkook Taehyung'u kucakladığı gibi üst kata çıkarken Taehyung ise bu kadar erken olmasından dolayı heyecanlı ve aynı zamanda şaşkındı.

İlk dudakları birleşti, sonra ise tenleri. Zevkin doruk noktasında ise ilk aralarındaki bağ kuruldu. Ardından Jungkook, Taehyung'un boynundaki mühür noktasını ısırdı.

Kızgınlıkta değillerdi, ya da o gün dolunay yoktu. Hepsi kendi istekleriyle olmuştu. Ölene kadar beraber olacaklardı. Birbirlerini her daim hissedip birbirlerini tamamlayacaklardı.

xxxxxxx

Taehyung gözlerini açtığı zaman her yerinin uyuştuğunu hissediyordu. Yine alarmdan önce kalkmıştı ama alarmı kapatacak hali yoktu. Çok yorgundu ve kendini bitmiş hissediyordu.

Gece yaşananları düşündü. Taehyung resmen Jungkookla beraber olmayı mesajla kabul etmişti.

Taehyung'un artık önemli bir sorumluluğu vardı. tek değildi, hayatını paylaşacak bir alfası vardı. 

Bir buçuk saat sonra evden ayrılması gerekiyordu. Ama hiç işe gidecek durumda değildi. Tüm gün yatıp Jungkook ile beraber zaman geçirmek istiyordu.

Kendi alfasıyla.

Yatakta doğruldu ' Biraz şımarıklık yapsam fena olmaz' diyerek kollarını açtı. Jungkook'un açık olan göğsüne kendini attı.

Jungkook  üzerinde olan ağırlıktan gözünü açarken ilk gördüğü şey kendisin sevgiyle bakan mavi gözlerdi. Jungkook anında gülümserken kolları çoktan Taehyung'un belini bulmuştu.

'' Günaydın hayatım. Sabah sabah ne bu enerji?''  Taehyung gülümserken Jungkook'un burnunu öptü.

'' Eşimden alıyorum bu enerjiyi.''

Jungkook Taehyung'la birlikte yan dönerek Taehyung'u yatağa yatırdı. Omegasına sıkıca sarılırken kolları arasında kaybolan bedene baktı.

'' Taehyung resmen gözükmüyorsun çok küçüksün''

Taehyung eğdiği başını bir kaplan edasıyla kaldırdı. Az önce kendisine sevgiyle bakan mavi gözleri şimdi sinirle bakıyordu 

'' Ben küçük değilim.''

'' Değilsin tabi kii, alt tarafı maki kadar.''   Taehyung yattığı yerden dikleşti.

'' Jungkook!!!''

Jungkook kahkaha atıp daha sıkı Taehyung'a sarılırken Taehyung ise hiç bir şey yapmıyordu. Jungkook oflayıp Taehyung'un bacaklarını kendi bacakları arasına alarak vücuduna yapıştırırken konuştu

'' Bugün işe gitmesek mi?''

Taehyung tınlamayıp tavana bakarken Jungkook devam etti.

'' İkimiz de yorgunuz ve daha yeni mühürlendik ilk günden ayrı kalmak olmaz.''

Taehyung kendini kasarken Jungkook, Taehyung'un boynunu öpmeye başladı. Taehyung yavaş yavaş mayışırken

'' Zaten benim de gidesim yoktu'' diye mırıldandı.  Jungkook gözleri muzipçe açıldı

'' O zaman gitmeyelim.'' dedi Taehyung onaylıyan mırıltılar çıkartırken jungkook dudaklarını Taehyung'un saçlarında gezdirmeye başladı.

'' Ne yapalım?''

'' Uyuyalım.''

Jungkook'un ellleri Taehyung'un kalçalarına giderken Taehyung gözlerini irice açtı.

'' Sadece uyuyalım mı?''  dedi yavaş yavaş sıkarken. Tae kesik kesik nefes alırken Jungkook'un işaret parmağı deliğindeydi. Taehyung nefesini tutmuş beklerken jungkook ise sırıtıyordu.

'' Ne yapalım omega?''

'' Sen ne istersen Alfa.''

Taehyung'un en son gördüğü şey Jungkook'un kırmızı gözleri olmuştu.

*******

Diğer bölüm Final.