°煙Forbidden door煙||JJK°

Uno

2017.09.18

"Beni bırakma"dedi adam.. cebinden sigarasını ve çakmağını çıkardı "bırakma" dedi "ben bir daha yarım bırakılmayı kaldıramam bir daha kırılan yaralanan yerlerimi tek başıma iyi edemem" dedi "her şeyi biliyorsun bu kaçıncı gitmelerin" dedi.. gitme dedi.. Kadın gitti.. arkasına bile bakmadan iki satır bir şey söylemeden bıraktı gitti arkasında neleri bıraktığını bilmeden bir gün kendisinin vicdanıyla baş başa kalacağını bilmeden gitti adam ağladı göz yaşları sigara külleriyle birlikte önünde sel oldu aktı biri sönmeden diğerini külleriyle yaktı sigaranın sonra ne mi oldu... kırıldı adam bir daha asla aşka karşılık veremeyecek ölü kadar ölüydü...

2021:04:23

Hızlı adımlarla insanların akıp gitdiyi sokakda yürüyordum.

Hayat ne garip?

Yada benmi çok düşünüyorum?

Her gün,en küçük ayrıntıları bile düşünerek kendimi yormayı iyi biliyorum.Bana en küçük soğukluğunda,bana küstüklerini,incindiklerini düşünüyorum.O kadar hass'sas oluyorum herkese karşı.Sonra birşeyler oluyor,sanki bir ağaçdan yaprak ayrılıp gider gibi bende insanlardan ayrılıp gidiyorum.Nefret duyuyorum kendime karşı,küsüyorum herkese,kendi kabuğuma çekilip,saat'lerce ağlıyorum.

Daha sonra kendi kendime iyileştirdiyim yaraları sarıp,yeniden kanatmaları için geri dönüyorum eski yerime.

Luna:Ahiş çok aptalım,dersi kaçırdım!

Düşüncelerimden kurtulup dikkatimi okula verdim,hızla bahçeye girip sert betonda yürümeye başladım,gözlerim alışık olduğum bedeni arıyordu,kısdığım gözlerim Jimin'iyle buluşduğunda gülümsedim.1 ay önce okulumuza gelmişdi,ve çok yakın olmuşduk,Minjoo Jimin gelene kadar tek kız arkadaşımdı,daha sonra Jimin'de gelerek bir erkek arkadaş edinmişdim.Ama o çok garip biriydi,sürekli telefonda birileriyle konuşuyor,yada birden ortadan kayboluyordu.Bu haraketlerine anlam veremiyordum.

Jimin:Hey prenses,duyuyormusun beni?

Luna:Hı?

Gülerek elini yüzüne koyup kafasını salladı

Jimin:Yine nerelere daldın öyle Bayan Kang

Luna:Sizi düşünüyordum Bay Park

Jimin:Demek beni öyleme,ne düşünüyordunuz peki?

Luna:Böyle iyi bir arkadaşa sahip olmak için ne sevap işledim deye

Jimin dahada gülerek o gözlerinin kaybolmasını sağladı,bu hallerine bayılıyordum.

Jimin:Sen gerçekden harika bir kadınsın Luna!

Luna:Evet ben mükemmelim hıh!

Jimin:Ego yığını pislik

Luna:Ama Jimin yha,daha az önce ne güzel konuşuyordun,ukala seni

Jimin:Ukala öylemi

Luna:Evet öylesin

Jimin:Bu hallerin'le seni bir arkadaşıma benzetdim

Luna:Şu sürekli telefonda konuşduğun,bizi yalnız bırakıp gitdiyin arkadaşlarınmı?

Dudaklarımı büzerek konuşduğumda küçük bir bebek gibi somurtmuşdum.

Jimin:Hadi Luna,yapma böyle,sana söyleyemem

Luna:Neden?Benden önemlimi yani?

Jimin:Bak yap-

Luna:Tamam anladım,benden önemli

Onunla uğraşmayı seviyordum,ona böyle davranmak,ondan ilgi görmek,asla olmayan kardeşimin yerini veriyordu bana,gerçekden beni sahiplenen bir abi'm olmuşdu onun sayesinde.
Arkamdan bağırmasına aldırış etmeden okula giriş yapmışdım.Minjoo'yu bulmak için ilk kafateryaya gitmişdim,orda olmadığını görünce şaşırmışdım.Oysaki her zaman,bu saat'lerde burda olur yemek yerdi.Kendisi bayılıyorda yemeklere.
Sınıfda olabileceğini düşündüğüm için okulun merdivenlerine tırmanmaya başladım,kendi sınıfıma gelip kapıdan içeri girdim.Bu yıl lise son sınıfdık,mezun olucakdık.Ben her zaman başarılı bir öyrenci olmuşdum,Minjoo için aynısı geçerli diyil tabi,kendisi yemekden başka birşey bilmiyor.
Sınafa girdiyim gibi Minjoo'nun sırasına bakmışdım,ama yokdu.Nerdeydi bu kız?Genellikle okula gelmediyi günlerde beni bilgilendirirdi.Birşeymi olmuşdu acaba?

Jimin:Buldum seni?

Arkamda soluk-soluğa nefes veren Jimin'i gördüyümde kıkırdamışdım,civciv yorulmuşdu.

Luna:Evet sen beni buldun ama,ben Minjoo'yu bulamadım

Jimin:Kantine bak,kesin ordadır,yine bizim adımıza yazdırıp bir sürü şey almış yiyiyordur

Luna:Hayır orda'da diyildi,banada haber vermedi,en son hafta sonu konuşmuşduk.

Jimin:Acil bir işi çıkmış olmalı,yoksa o böyle bir yere gitmez

Luna:Bencede

Biz konuşurken zil çalmışdı bile.
İkimizde sıralarımıza geçip oturmuşduk.
Bayan Min sınıfa girmiş,her zaman olan sıcak gülümsemesini sunmuşdu.

Kafamı sıraya gömüp iki kolumun arasına hapsetdim.İçimde bir yerlerde bir boşluk vardı.Kalbimde,zarar veriyordu bu boşluk bana,kaldıramıyordum.Ruhum çürüyordu.Kum taneleri gibi akıp gidiyordu öylesine....Durduramıyordum,hayallerim yarım kalıyordu,pişmandım,hemde çok pişmandım.