Bu saçmalığı okumaya devam ettiğiniz için teşekkür ederim *-*
Öyle bir zaman gelir ki, herşeyin bir şaka olduğunu yada rüya gördüğünüzü düşünmek, "Artık uyandırın beni bu rüyadan!" diye bağırmak istersiniz.Bu bir rüya değil..
..Kâbustur.Şakada değil, gerçektir.Söylemesi bile acı gelir.Kendinizi hayallerle yatıştırmak bunun en sahte tedavidir.
(Sonuçta orda herşey yolunda..)
Unutmak isterken birşeyi, bir kimseyi hatırlamamız gibi, rüyanın içinde rüyadan uyanıyorsak?
Bilinçaltı.En hüzünlü, şeytani düşüncelerin, 'unuttuğumuzu' sandığımız anıların tutulduğu, kilidine anahtar bulmak istemeyeceğimiz bir kutudur.Ve kâbuslar..anahtarı elinde tutan, bu kutudan malzeme edinen, bizi genelde en zayıf anımızda gâfil avlayandır.
Belkide bu yüzden kâbuslar, gerçeğe benzer? Tek ortak noktaları sayesinde, acı verirler.
Peki siz, bir rüyada mı, kâbusta mı yaşıyorsunuz?
Kime sorsam aynı cevap o_o
Sonraki bölümde görüşmek üzere! ^-^/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saçmalıktan Doğan Cümleler
Non-FictionFikirlerinizin bol, önyargılarınızın az olması dileğiyle..iyi okumalar. -Susamuru'na ithafen yazılmıştır. Her ne kadar kendisi bilmesede.-