0.4

4 1 0
                                    

deniz

Tuvaletten çıktık ve kantine yürümeye başladık. Zil yeni çaldığı için çoğu kişi sınıflarından çıkmıştı ve Anıl insanlara çarpmamak için büyük çaba sarf ediyordu. Onun bu hali beni güldürmüştü.

"Ben su alacağım bir şey istiyor musun?"

Kantine girdiğimizde sorduğum soruya olumsuz cevap verince koşarak suyu alıp Anıl'ın yanına döndüm.

"Burada oturalım mı yoksa bahçeye mi çıkalım?"

"Farketmez."

"Gizli yerimize gitmeye ne dersin?"

Arka bahçede çalılıkların arkasında, eskiden hocaların sigara içtiği ancak müdür yasakladığı için herkesin unuttuğu yerdi gizli yerimiz. Anıl gelmeden önce sadece bana aitti. Ancak orayı Anıl ile paylaşmaktan zevk alıyordum. Artık orası bizim yerimizdi.

Vardığımız zaman sürekli oturduğumuz köşeye çekildik. Anıl cebinden sigarasını çıkartırken onu izliyordum.

"Neden sigara içmeyi bu kadar çok seviyorsun?"

"Neden her şeyi bu kadar merak ediyorsun?"

Sigarasını yaktı ve içine çekti.

"Üzgünüm."

"Üzgünüm diyip durma kötü hissediyorum."

"Sen hissedebiliyor musun?"

Dediğim şeyle kafasını bana çevirdi. Dudaklarında duran sigaraya uzandım ve kendi dudaklarıma yerleştirdim. Bana boş gözlerle bakarken gülümsedim.

"Tamam bir daha demem."

Kafasını eğdi,

"Haklısın zaten."

"Ne?"

"Şaka yapıyorum."

Karnımda hissettiğim acıyla yüzümü buruşturdum. Muhtemelen yaram açılmıştı. Ancak bunu umursayacak zamanda değildim. Boğazıma acı bir tat gelince öksürdüm. Anıl şüpheyle bakmaya başlayınca konuyu değiştirmeye çalıştım,

"Okuldaki insanlardan uzak olmak güzel, değil mi?"

Onaylar biçimde kafasını kaldırdı. Eğer ona burayı göstermeseydim teneffüs boyu o insanların arasında kalmak zorunda olacaktı ve bana hala teşekkür etmemişti.

"Rica ederim."

"Ne?"

Duygusuz birine ima yapmaya çalışmayın. Ciddiyim.

"Rica ederim dedim."

"Niye?"

"Bazen çok salak oluyorsun."

"Sen şansını çok zorluyorsun."

Sırıttım ve Anıl'a yaklaştım. Ağzımda duran sigarayı onun dudaklarına yerleştirdim.

"Zorlarsam ne yapabilirsin ki?"

Kaşlarını çatıp ağzındaki sigarayı parmakları arasına aldı.

"Ne yapmaya çalışıyorsun amına koyayım?"

Geri çekildim ve kafamı arkaya atıp gökyüzüne baktım.

"Küfür edip durma."

Küfür etmeyi de, edilmesini de sevmezdim.

"Tamam, Deniz hazretleri."

"Neden bu kadar fazla küfür ediyorsun ki?"

"Alışkanlık."

Kafamı gökyüzünden Anıl'a çevirdim. Anında bana bakan gözlerini üzerimden çekti.

yuánfén || bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin