Bir Yudum

4

"Ne kadar sürücek bu?"
-sıkılmış benden
"Babana amcanlara bağlı işimi gördükleri an serbestssin"
Kendini pis hissediyordu Karaca 2gun olmustu ve ayni kiyafetlerle yatip kalkmisti yikanmamisti abez mi kacar diye dusunse de adama sordu
"Dus almam lazım pis hissediyorum"
Esir oldugunu hatırladı Karaca ama kuyrugu dik tutacaktı dus almasi gerekirse alacaktı.
Adam beklemedigi bu istek karşısında huzurlu hissediyordu nedeni yok kızın bu evde duşa girecek olması bu evi ona ait kılacakmış gibi gelmisti bir iki saniye "bedenin ne"
Karaca bu soruyu beklemiyordu anlamazca kaslarini kaldirdi
"Kızım kac gundur ayni kıyafetlerlesin duşa giricem diyorsun çıkınca temiz giyin diye sordum soyleyeyim cocuklara alsinlar birkaç parca"
Itiraz etmedi "36" dedi dumduz
Azer kapiya doğru ilerleyince Karaca ilk defa yumusacik bakti adama kötü biri değildi gaddar biri de degildi en azindan masuma karşı baska şansı olsa onu buraya getirmezdi sık sık konusuyordu Kocovalilarla ama Karaca ne ne konuştuklarını biliyordu ne de islerin nasil döndüğünü. Derin bir nefes alarak kanepeye yaslandi Azer'in yonlendirmesiyle girmesi gerekiyordu sonuçta ev onundu.
"Yukarida koridordun sonundaki tam karsi kapi" diye seslendi adam mutfaktan,kız tepki vermeden kalktı aklındaki tek şey dus almak ve serinlemekti kendini suyun altına atmak istiyordu bir an once.
Adam kadin duştayken birkaç is gorusmesi yapmis onu burada birakip bir yere gidemedigi icin isler zorlasmisti Yilmaz'in bir boka yaradığı olsa boyle olmazdi diye gecirdi icinden. Tv açmıştı kafasinin dagilmasi gerekiyordu yoksa birazdan Karaca'yi dustayken hayal etmesine ramak kalmıştı. Adamlarin kapiyi çalmasıyla kıyafetlerin geldigini anladi yerinden kalkip kapıya yöneldi.
Aldiklarini nereye koymasi gerektigini dusununce kiza bir oda vermedigini hatirladi elini kafasina goturerek alnını sertce sıvazladı.
Tek care kapidan seslenip kiyafetleri birakacagi odayi söylemekti.
Kapiya yaklastikca anlamlandiramadigi bir sey oldu Karaca akan suların altında hickirarak ağlıyordu. Benim yuzumden diye düşündü onu esir tutuyorum ve ailesini sevgilisini özlüyor benim yüzümden ağlıyor kafasini dik tutmaya calissa da bana karşı daha fazla kafasini bulandirip dinlemek istemedi ne kendini ne de Karaca'nin hıçkırıklarını.
Anlamasin diye merdivenlerden cikarken seslenmeye başladı
"Karaca Karaca"
Kapiya ulasinca hemen vurmaya başladı
"Efendim Azer banyo camından kaçmadım hala buradayim"
"Hasbinallah ya kıyafetlerini diyorum banyonun yanindaki odaya koyuyorum haberin olsun"
"Tamaaaam"
Sesini iyi kontrol etmisti Karaca sanki biraz once hickiriklara bogulan o değildi ici yanıyordu Akkız aklina gelince Karaca'nin ak kuzeni Celasun'un ölen sevgilisi suyun altinda kesik bir nefes aldı kucukluklerinden beri aşıktı Akşın Celasun'a bahcelerinde gördüğü ilk gunden beri kucukken de paylasamazlardi oyuncaklarini hep ayni seyleri isterlerdi Celasun da ayni konumdaydi kucukluklerinden beri iki kızın da kalbini tekletmisti.
Karaca olanlari düşündü aşkını nasil gömdüğünü asla ses çıkarmadığını Celasun ve Akşın'a razi geldiğini ici yanmisti ama öğrenmişti çoktan susmayı bu oyuncak değildi bu heves değildi aşık olmustu Akşin Celasun'a bunu elinden alamazdı bunu bozamazdi.
Sadık kalmıştı kuzenine evli olduklari sure boyunca bakmamıştı bile adama ta ki o felakete kadar Akşın delirene kadar Celasun kocaman bir yangının icinde tek kalana kadar Karaca heba etmisti kendini o dönem elini ne Akşın'dan çekmişti ne de Celasun'u yanginda bırakmıştı o zamanlar açılmıştı Celasun'un gözleri karsisinda ki iri kara gozlu kiz ona bakinca gozleri titriyordu kendini bok gibi hissediyordu sevgilisi aklini kaybetmis babasi ölmüş annesi delirmişti bu yanginda tek damla su varsa o Karacaydi Karaca'nin bunlari hatirlamasiyla serinlemek icin girdigi su aleve dönüşmüştü yeniden, son olarak gecenin birinde Celasun'un belini kavrayip Karaca'nin dudaklarina yapıştığı anlari hatirlayinca dayanamayarak disari atti kendini kurtulmam lazim vicdanim da izin vermiyor kalbim de soz dinlemiyor diye mirildandi kendi kendine.
Azer'in söylediği odaya girince kıyafetlere hızlıca göz gezdirdi gri belini tam saran bacaklari bol bir eşofman ve üzerine mor crop tarzi bir sey giymisti uzerindeki sey ona yapışıyordu ama rahatsiz etmiyordu goguslerini sarsa da karin boslugunu bol bırakıyordu hareket ettikce hafifce beli açılıyordu aynanin onune gecip taradi saçlarını kimin oldugunu bilmedigi tarakla ayaklarini surup asagi indi bu kocoman adamin ne yaptığıni merak etmişti
"Tv açılıyor muydu bu tatilde a pardon tutsaklikta"
Azer kafasini arkasindan gelen ince sese döndürdü uzerindeki mor tisorte bakti tenine mor da yakisiyordu saclari islakti saclarindan dusen bir iki su damlasi bile Azer'in yutkunmasini sağlamıştı nedir bu su damlalarindan çektiği ateş olan kendisiydi bir iki damla miydi onu bu derece bozguna ugratan
"Sen tutsaksin ben degil tv de acarim birazdan havuza da girerim"
Karaca gulumsedi ciddiye almıştı onu tabi ki açardı soguk bir seu almak icin buzdolabina yonelmisti Azerse arkasini dönmüş onu izliyordu Karaca'nin bu dik emin tavırları bu evdeki emin tavri bir an ne kadar yakisacagini dusundu Azer bu eve veya evlerine Karaca her seye yakışabilirdi Azer'in olan -ne hakla bunu dusluyorum
Kız dolaptan aldigi soguk aromali maden suyunj acmak icin kapak arıyordu ama bulamamisti dönüp adama sordu
"Kapak aciciyi bulamadim nerde"
"Yok"
"Icecegim"
"Ic"
"Acar misin"
"Acarim"
Bu net ve yuklem dolu diyalogdan sonra Azer kadina doğru ilerledi yaklastikca kendi kokusunu alıyordu teninde onun jeli saçlarında onun sampuani vardi saclari nemliydi o nem Azer'in aklini basindan alabilirdi.
"Gazoz acacagini pek kullanmak,bicagi boyle cevirince siseden daha basit" dedi hizlica actigi siseyi kadina uzatirken
Karaca gülümsedi şive mi yapmisti o -gazoz acacagini pek kullanmak- ayrica bicak gulumsemesi artti adama doğru yaklaşarak aldi ellerinden şişeyi dagilmis saclari uykusuzluktan şişmiş gözleri uzerindeki beyaz tisort bicimli dudaklar sert yuz kaslari yakışıklı bir adamdı,sevgilisi var mi diye geçirdi içinden sonra bu dusunceye anlam veremeyerek salona dogru ilerledi Azer ise kizin neden suratına uzunca baktigini anlayamamisti ardindan o da gecti salona
"Biz de sogugu pek sevmek sicak iyidir tabi dozunda" dedi Karaca karsisindaki uzun camin tam tepesinde duran gunese gülümseyerek
Azer bu davranisla bir kahkaha atmıştı sive mi yapmisti o hayretler icinde kiza bakti gunese bakarak gülümsüyordu kesik bi nefes verdi Azer bu kadin sankli aklını basindan almak icin vardi.
"Celasun sevgilim degil seviyorum seviyor ama sevgilim degil" dedi