singing in the rain

62 7 1
                                    


...
"roseanne! uyan hadi. geç kalacaksın!" annemin bağırışıyla uyanmıştım. alarm insanı değildim. o yüzden ya annem ya da ablam beni uyandırmak zorunda kalırdı.

"kalktım anne tamam."

üniformamı giyindim ve işlerimi hallettim. biraz kahvaltı yapıp okula gitmek için yürümeye başladım. çok uzak olmadığından dolayı 15 dakikada varabiliyordum. bu benim için iyiydi.

yolda giderken, önümde benimle aynı üniformayı giyen iki kız gördüm. aynı okula gidiyor olmalıydık. bu şekilde okula kadar yürümeye başladım.

yürürken yanımdan geçen bir çocuğun yere düştüğünü gördüm. hemen yanına gittim. çocuk ağlamaya başlamıştı.

"hey! iyi misin?" diye sordum.

"dizim acıyor." diye bağırdı.

"ailen civarda mı? onların yanına götüreyim seni."

"evet, annem yan sokaktaki banklarda oturuyor."

çocuğun yürümesine yardım ederek hemen annesini bulmaya çalıştım. biraz yürüdükten sonra bankta oturan ve kitap okuyan bir kadın gördüm. hemen onun yanına gittik.

"hanfendi, çocuğunuz yanımdan geçerken düştü. ben de size getirmek istedim." kadın telaşla ilk bana sonra da hemen çocuğuna baktı.

"ahh iyi misin wooyoung?" hemen çocuğun dizine baktı.

"acıyoo"

"ahh hemen eve gidelim. sana da çok teşekkürler kızım."dedi kadın saygılı bir şekilde.

eğilip selam verip, oradan uzaklaştım. fakat giderken saate baktığımda okula geç kaldığımı gördüm. hemen koşar adımlarla yürümeye başladım. ilk gün geç kalmam çok kötü olurdu. dersi bölmek de en nefret ettiğim şeylerden biriydi.

okula vardığımda dersin 5 dakika önce başladığını gördüm. ve hemen sınıfıma çıktım.

sınıfıma girdiğimde herkes bana bakmıştı. kendimi çok kötü hissediyordum. neden herkes bana bakıyordu?

"ah roseanne. gelmişsin. sınıfına hoşgeldin. çocuklar bu yeni arkadaşınız park roseanne. kendini tanıtmak ister misin roseanne?"

"ah olur. ben park roseanne. ama rose diyebilirsiniz. 17 yaşındayım. avustralya'dan geliyorum. umarım iyi anlaşırız." dedim utangaç bir şekilde. herkes bana bakarken sakinliğimi korumam gerçekten çok zor oldu.

"tamam roseanne. boş sıralardan birine geçebilirsin."

iki tane boş sıra vardı. birisi bir kızın yanındaydı. diğeri ise uyuyan bir çocuğun. hemen kızın yanındaki sıraya geçtim.

"jisoo, umarım roseanne'e arkadaşlık edersin."dedi öğretmen

"evet ederim hocam." dedi adının jisoo olduğunu yeni öğrendiğim kız.

"güzel. ee roseanne ben biyoloji öğretmenin lee sunmi. eski okulunda biyolojin nasıldı?" diye
çok klasik bir öğretmen sorusu sordu. aslında çok iyi değildi ama yine de kötüydü diyemem.

"çok iyi değildi, normaldi."dedim. ee haliyle tüm sınıf tarafından dinlenirken daha farklı bir şey demem kötü olabilirdi.

"sevindim, biyoloji kolay bir ders değildir."dedi. hmhm evet.

daha sonra bayan lee derse geçmişti. ben de dersi dinlemiştim. jisoo'da defterine bir şeyler karalamıştı. biraz göz gezdirince namjoon ismini gördüm. namjoon da kimdi? her neyse.
teneffüs zili çalınca jisoo ile konuşmaya başladık.

"rose, sınıfa yakında alışırsın. istersen bahçeye çıkalım."

kafamla onayladım ve bahçeye çıktık. kenarda bir banka oturduk. jisoo bana insanları tanıtmaya başladı.

"bak şurada basketbol oynayanlardan en uzunu namjoon. ondan 2 yıldır hoşlanıyorum. ama karşılık alamıyorum. ama duramıyorum işte. artık sır değil. herkes biliyor. işler gittikçe kötüleşiyor ama vazgeçmeyeceğim."

"ahh anladım. platonik."

"aynen öyle. şu an elinde top olan çocuk ise jungkook."

jungkook'a baktığımda elindeki topu potaya doğru atmıştı. ve başarılı da olmuştu. arkadaşları ona destek verirken gözlerimiz buluşmuştu. o bana baktığı an gözlerimi geri çektim.

"ee diğerleri?"dedim. biraz utanmıştım. basketbol oynayanlar ise yere oturmuştu.

"diğerleri de soldan sırayla, sehun, jongin, baekhyun, youngjae ve taehyung. namjoon,jungkook ve taehyung hariç diğerleri bizim sınıfta zaten. şu iki bank ötemizde oturan kızlarda joohyun ve jennie."bekle. o kızlar okula giderken önümden yürüyen kızlar.

"okula gelirken önümden yürüyen kızlar. onları okula gelirken görmüştüm."

"onlar komşular. onları yanımıza çağıralım mı? tanışmış olursunuz."dedi jisoo

ben daha cevabımı vermeden jisoo onlara seslendi. kızlar ilk önce birbirlerine baktılar. sonra ise yerlerinden kalkıp yanımıza doğru yürümeye başladılar. umarım iyi kızlardır.

"merhaba rose!"dedi jennie

"merhaba jennie."dedim kısık bir sesle.

"rose sizi okula giderken görmüş. önünden yürüyormuşsunuz."dedi jisoo. neden bunu söyledi ki şimdi.

"ah okula gidiş yolumuz aynı olmalı. yarın beraber gidebiliriz."dedi joohyun. bu fena bir fikir değildi.

"olur. hatta baya iyi olur."dedim. hemen arkadaş edinmiştim sanırım. bu durum beni mutlu etmişti.

"ona okulu tanıtıyordum. ama sanırım teneffüs yetmeyecek. okul çıkışı kahve içmeye ne dersin rose? sana okul dedikodularını verebiliriz"dedi gülerek jisoo. bana bu kadar hızlı güvenmeleri beni biraz şaşırttı. ama aynı zamanda mutlu etti.

"evet olur gelebilirim." bu fırsatı çeviremezdim.

"tamam öyleyse. okul çıkışı görüşürüz rose ve jisoo!!" dedi jennie.

o ikisi bizden farklı sınıftaydılar. içeri geçtik. ve sınıflarına girerken onları gördüğümde jungkook'un da onlarla aynı sınıfa girdiğini gördüm. sonra ben de hemen gözlerimi oradan alıp sınıfıma geçtim.

...

derslerin hepsi güzel bir şekilde geçmişti. okul çıkışı geldiğinde jisoo ile beraber çıktık. jennie ve joohyun'da kapıdaydı. fakat daha sonra hırkamı sınıfta unuttuğum aklıma geldi.

"kızlar hırkamı unutmuşum. hemen geliyorum."

yukarı çıktım ve sınıfa girdim. sınıfa girdiğimde sınıf boşalmıştı . fakat arkada iki kişi vardı. taehyung, jungkook ve sehun. hırkamı almak için sırama yürüdüğümde sehun hiç beklemediğim bir anda bana seslendi.

"hey rose. sınıfa alıştın mı?" neden bir anda sormuştu ki? jungkook ve taehyung'da aynı soruyu kendilerine soruyor olmalılardı. boş bir şekilde bana bakıyorlardı.

"şey, biraz." dedim.

"yakında alışırsın. bunlar jungkook ve taehyung."

taehyung selam vermişti, jungkook ise sadece kafa sallamıştı.

"tanıştığıma memnun oldum, ben roseanne."

daha sonra ise görüşürüz diyip çıkmıştım. bu neydi şimdi. taehyung ne kadar samimi olsa da, jungkook çok takmamış gözüküyordu. sehun ise çok iyi birine benziyordu.

düşüncelerimi bırakıp kızların yanına vardım. ve yola çıktık.

——————————

(hello. ben geldim. diğer bölümde bir sürü şeyler öğrenceksiniz. jk de bu kadar soğuk olmayacak merak etmeyinnnn. şimdilik görüşürüzz!!)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 10, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

truth or dare | bangtanpink and exovelvetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin