- 2-

30 2 1
                                    

   1 Hafta geçmesine rağmen genç hala uyanmamıştı. Bu olay Ablasını üzüyordu.

" Kardeşimin durumu nasıl?" dedi kadın odadan çıkan doktora.

" Herşey yolunda çabuk iyileşiyor başka biri olsaydı dediğim gibi babanız ile beraber onuda kaybedebilirdik" Doktor anlatırken kadın gözünden boşalıyordu.

" İçeri girebilir miyim? Onun bana ihtiyacı var." Doktor onu onaylayıp içeri götürdü. Gereksiz makinelerin sesinin dışında hiç ses yoktu. Kadın kendini toparladı kardeşinin onu böyle görmesini istemezdi. Kardeşinin orada görünce dayanamayıp hemşirenin yardımı ile yat yanındaki sandalyeye oturtturuldu. Gencin elini tutup kokladı. O yumuşak kokusu onu mayıştırmıştı. Kardeşinin yüzüne baktığında teni bembeyazdı. Kendi ellerinin arasına gencin elini alıp yeniden kokusunu çekti. 

   Kardeşinin yanında uyuyan kadın yatağın hareketlenmesiyle hemen kalktı. Ama düşündüğü şey değildi.

" Üzgünüm. Sizi uyandırmak istememiştim. " Hemşirenin sözüyle kadın ona gülümseyip ayağı kalktı. Kapıya yönelmeden önce yatağın yanındaki çekmecenin üstünde gence ait kol saatini aldı. Kapıdan çıktığında büyük bir manzara ile karşılaştı. 

" Bunlar içerideki hastaya geldi efendim buyurun." Gencin ablası, kadının duran demet çiçeklere bakıyordu. 

" Kim kartlar gönderdi." diyip kadının elinden aldı.

" Hayranları diye biliyorum. Sosyal medyada gence çiçek dönüş için bir kampanya açıldı." Sözü bitince giden kadına öylece bakıyordu gencin ablası. Çiçeklerle beraber önünde koltuğa oturup kafasını arkaya yasladı. 

   Hemşirenin birden odadan çıkması ile kadın koltuktan sıçradı. Çiçekleri koltuğa bırakıp hemşirenin önüne geçti.

" Bir sorun mu var?" 

"Hayır sadece gencimiz uyandı."  Hemen odaya dalan kadın o mavilerle buluştu. Öyle güzel bakıyordu genç ona bakan sanki o gözlerin içinde kayboldu. Gencin aklına rüyası gelince hemen gözlerini ablasından çekip ellerine dikti. Kadın daha fazla kapıda beklemeden girdi. Yeniden aynı yeri alıp oturdu.

" Abla .." dedi genç o etkil sesi ile. Kadın ONUN gözlerine bakıyordu sadece sadece akşama Kadar o mavilere bakabilirdi. " Annem ettik babam iyi mi? " Odada tek konuşan genç kadının hıçkırıkları ettik.

" Mavim. Babamız ölmüş." diyip yeniden ağlamaya başladı. Genç tam konuşucakken odaya doktor ve hemşire girdi.

" Ooo, genç adam merhaba."

"Merhaba." diye karşılık verdi.

"Çok sağlıklı görünüyorsun ..." Genç sadece gülümsedi gözlerini doktorun yanında duran çiçeklere dikti. " Çok güçlüsün çabuk toparlan-"

" Ne zaman taburcu olabilirim?" diye doktorun sözünü kesti. Doktor gülümseyip yanına doğru yürümeye başladı.

" İlk önce kontrol edelim seni." Genç oturuşunu düzelticekti ki elinin alçıda unutup kolu birden boşluğa gelince çığlık attı olduğunu. Hemşire ve doktor onu tutsada o sadece canın acısına bağırıyordu.

" sakin ol bana bak, ablacım bana bak, mavim bana bak hadi o güzel mavilerini göriyim." Genç adam acı ile çığlık atsada onu durduramıyorlardı. Hemşire doktorun dediği ilacı serumuna sıkıp genci sakinleştirmeye çalıştılar. Bir kaç dakika sonra ilaç uyguladıp genci sakinleştirip uyuttu.

   Sakinleştiricinin etkisinden sonra uyuyan genç bir kaç saatin sonunda uyanmıştı ama kolunun alçısı değişmiş ve rüyasında gördüğü işaret bileğinde belirmişti. Genç adam serumunu çıkarıp oturur pozisyona geldi aşağıya ayaklarını sarkıttı. Terliklerini araken gözüne az ilerideki aynadan yansımasına kadar. Yüzünde hiç bir çizik yoktu kaza geçirmesine rağmen.

   Terlikleri bulamayıp çıplak ayak ile soğuk zemine basınca vücudu titredi. Birkaç adım attıktan sonra pencerenin önüne varmıştı genç. Pencereyi açar açmaz soğuk hava alnına düşen saçları geriye atmıştı. Temiz havayı içine çekip gözlerini kapadı. Gözünü kapattığında gözünün önüne kaza geliyordu. Vücudunu silkip gözlerini kendini belli eden Ay'a dikti. İçerisi soğuyunca pencereyi kapatmaya yeltencekti ki odanın kapısı birden açıldı.




Oylarınızı bekliyorum. yorumlarınızıda ....



BLACK VAMPİREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin