Kızın söylediği bir darbeymiş gibi canımı acıttı. Düştüğüm yerden doğrulup kalkarken öfkemden güc aldım ve tuvaletin kapısını açıp içeride olan iki kıza baktım. Sinir krızı geçirirdim arada ben şuanda da geçiriyordum. Zavallı kız , mor oje sürmüş tırnaklarıyla elini platin sarısı saçlarına götürdü. Daha önceden tanıyo muyuydum kızı ? Hayır tanıdığımı zannetmiyorum. Kız yüzünde gıcık bir gülümseme ile bana baktı , iyice sinirlenmiştim ne yapıcağımı şaşırdım ve kızla konuşmaya başladım
"Tatlım ben yaşarım senin gibi düşük insanlarda anca dedikodu yapar" dediğim cümledeki saçmalığı görebiliyordum ama bir kavga sırasında bi sinirle tanımadığın birisine ne söyleyebilirdim ? Ağzı bozuk bir kız değildim ve nadir küfür ederdim , belki şakasına. Kız benden bir adım uzaklaştı ve ellini saçından çekip lavoboya koydu bu seferde.
"Ahh canım" yüzünde ki gülümseme alay ettiğini gösteriyordu " Dedikodunun iyisi vardır kötüsü vardır. Eğer senin dedikodun olumsuz yönde ise bu senin düşüklüğünü gösterir. "
Sinirim onun bana söylediği laf ile iki kat daha artmıştı kıza doğru ilerlerken diğer arkadası kapının kenarında bekliyodu ve olayı uzaktan izliyordu. Pısırık bi kızdı sanırsam , korkak. İyice yaklaşırken kıza elini koyduğu lavobadan çekip doğruldu ve iki elini belinde birleştirdi. "Düşündüğüm gibi , cevap vereceğin bir durum yok ortada. " Arkasını dönüp lavobodaki cantasını aldı ve kağıya doğru ilerledi diğer arkadaşı çıkmıştı çoktan.
Tam çıkıcakken kızın saçından tutup yere doğru çektim. Zaten platform topuklu giydiği ayakkabısı ile dengede zor duruyordu ve benim çekmem ile yere yapışması bir oldu. Yere düşünce benim bacaklarıma tutunmuştu ve tırnaklarını geçirmişti. Sinirliyken acıyı hissetmezdim ve şuan çok sinirliydim. Kızın saçını bu sefer yukarı doğru çekip onu düştüğü yerden kaldırdım. Kalkması ile saçımı tutucağını tahmin edip bu sefer geri geri gittim ve büyük olan tuvalette kızı yerde sürütüyordum. Kız birden doğrulur gibi oldu ayağa kalktı ama hala saçını tuttuğum için kafası yere bakıyordu. Elleri saçını çok çektiğim için acımıs olmalıkı oraya gitti hemen "Bırak saçımı. Bırak!" Diye bağırmaya başladı. Bu sefer bacağımı kaldırdım ve dizim ile 4 - 5 defa karnına vurdum. Tek elim i saçından çektip yüzünü kaldırdım ve ard arda sert bir şekilde vurmaya başladım. Tekrar saçından tuttum ve sırtı yere gelicek şekilde yatırdım. Üstüne çıkıp bi elimle boğazını tutup diğer elimle tekrar yumrukladım kızı. İyice kendin geçmiştiki sanırım daha demin boğazımda olan elimi tutmaya calışan ellerini şuan serbest bırakmıştı. Üstünden kalktım ve vajinasına daha sonra ise karnına tekme attım. O sırada diğer kız gitmiş olmalıydı ki tuvaletten öıktığımda etraflarda yoktu.
İkisinin konuşmasını defalarca tekrarlıyordum. Daha sonra eğer gercekten böyle bir şey varsa bu rezillik ile okulda dolaşamayacağım aklıma geldi ve okulun kapısına doğru yürüdüm bahçeye çıktığımda adımlarım sakin sakin ilerliyodum. Çantamdan gözlüklerimi çıkarıp elimle yüzüme doğru götürdüm ve taktım. Kimsenin bir şey anlamasını istemiyordum çünkü. Tam çıkış kapısına yaklaşmıştım ki arkadan omzuma birisi dokundu "Yağmur" sesini duymam ile bunun Bora olduğunu anladım omzumu öne doğru çekerek elinden kurtuldum ve ona doğru döndüm
"Efendim Bora?"
Bora pişmanmış gibi bana bakarken eli elime kaydı "özür dilerim"
Ne diye özür diliyordu bu ? Sen videomuzu çekip heryerde yay sonra gel özür dile o kadar kolaymıydı bu işler ? Bir an yüzüne tokat atmak istemiştim ama bildiğimi çaktırmamam lazımdı anlamamış gibi davranıp gözlerine baktım. "Ne özür dilemesi , bir şey mi oldu ?"
Bora yüzünü yere eğerek "Dün" dedi. Videoyu söyliyeceğini düşünerek kaşlarımı çattım. Yüzü halâ yere bakıyordu.
"Dün , içine boşalmıştım. Özür dilerim. Gerçekten özür dilerim. Böyle olsun istemezdim ama biran kendimi kaybettim" Bora'nın söylediklerini dinledikten sonra şaşkınlığım yüzümden apaçık okunuyordu. Elimi elinden çektim ve göz yaşlarımı zar zor tutarak okuldan daha hızlı adımlarla çıktım.
Az ileride park ettiğim arabanın yanına doğru koşmaya başladım ve kapısını otomatik kilit ile açıp sürücü koltuğuna geçtim. Direksiyona iki elimle vurarak bağıra bağıra ağlamaya başlamıştım. "Allah kahretsin ! Allah kahretsin ! " Diye bağırıyordum. Sabah ki miğde bulantım ve baş dönmem şimdi anlaşılmıştı.
Arabayı çalıştırıp hızlı bir şekilde sürerek özel bir hastaneye gittim. Arabayı park eder etmez çantamı slıp arabadan çıktım kapıları kilitledim ve hastane kapısına hızlı adımlarla ilerledim. Hemen kürtaj yaptırmak üzere randevu aldım ve kimse olmadığından sanırım beni hemen hazırlamak üzere odaya aldılar. Daha sonrasında amelyathaneye götürdüler.
Hayatımın dönüm noktasını yaşama dünden itibaren başlamış bulunmaktaydım.
Panpikler yorum da atarsanız sevınırım 😎
