Gunlerden perşembeydi. Sömestırın bitmesine az kalmıştı. Yine her zaman ki gibi gece 3 de konusmamız bitince yatmıştı . Bense onu düşünerek 1 saat daha geçirmiştim. Rüyamda onu görme umuduyla en sonunda uyuyabilmiştim .
Bir insan birini görmeden sesini duymadan kokusunu bilmeden nasıl sevebilirdi. Burcu da böyle düşünüyordu . Zaten o ne anlardı ki, hiç aşık olmamıştı bile. Aslında haklıda sayılırdı. Sonuçta internetten tanıştığım birine ne kadar güvenebilirdim ki . Nedense içimdeki his ona güvenebilecegimi söyluyordu. Nedense ben de o hisse inanmak istiyordum. Burcu beni sürekli uyarıyordu ona güvenmemem için.Bana göre iyi biriydi Tolga. 1.80 boylarında zeytin gözlü her konuda bana koşulsuzca güvenebilen biriydi.
Benim de bu aralar ihtiyacım olan en çok şey buydu.
Bazen Burcu bile anlamazken Tolga beni anlıyordu ve gittikçe ona bağlandığımı hissediyordum.sebebi her neyse iyi geliyordu işte. Sanki en zor zamanlarımı onla atlatmış,sanki hiç elimi birakmamış gibi bağlanmıştım bu kadar kısa sürede. O beni kendine cekiyordu tıpkı bir mıknatıs gibi. İlk konusmamız benim mesajimla olmustu.Ama her internetten istek yollayan kabul edilirse evin yolu zor bulunmaz mıydı? Bende başta tanımadığım icin kabul edip etmemekte kararsız kaldim ama çekiyordu beni kendine. Kabul ettim isteği ve mesaj attim.
"Beni tanıyor musun?"
'Rahatsız ettiysem özür dilerim tanımıyorum.'
"Sen böyle her tanımadığına istek atar mısın?"
'Hayır sadece beğeni yapmak istemiştim. Özür dilerim'
Yanlış mı yaptım doğru mu karar veremedim bir an çocuk aşırı tepkimden korktu resmen. Tabi bende hayvan gibi konuşunca doğal sayılır tepkisi.
İşte böyle başladı hikayemiz. O günden sonra mesajlaşmaya başladık. Birbirimizi o kadar kısa sürede çözdük ki ben bile şaşırdım. Normal de bir insanı tanımam çok uzun sürer
gerçekten güvenmem , inanmam . Ama onda tam tersi olmustu. Burcu sürekli ona inanmamam , amacının farklı olabileceğini söylüyor. Ya inanmak itemiyordum. Ya da gercekten onu bırakmak istemiyordum. Ben de son zamanlarda ne hissettiğimi bilmez olmuştum. Odama kapanıp saatlerce onunla konuşuyordum. Konuşurken de hep sesini, yüzünü hayal ediyordum. İçimdeki merak kontrol edemiyeceğim kadar faza ve insana acı çektiren cinstendi.
Burcuya hep Tolgayla olan konuşmalarimizi atarım. O da hepsini okur. Her ne kadar sıkılsa da. Tolganin en sevdiğim huyu tanıdığım kadarıyla yani kendimi ne kadar kotülersem o da o kadar tersini söyleyip beni mutlu etmeyi başarıyor. Bazen çok mu safım ya da çok mu ilgiye muhtaç birisiyim diye düşünüyorum. Madem ki amacı, niyeti farklı ben neden bunu göremiyorum? Neden bu çocuğa, her dediğine inanasım geliyor? Ah duygularım coşuyor yine onu her aklıma getirdigimde. Gerçi hiç çıkmıyor ki...
Merhaba arkadaşlar bu bizim ilk kitabımız. Arkadaşım ve ben bu kitabı birlikte yazıyoruz. Umarım beğenirsiniz. Sizi şimdiden çok seviyoruzz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruh Ikizim
Romanceİnternetten tanıştığınız birine ne kadar güvenmelisiniz. Dünya bu kadar kötü mü? Ben mi çok safım? inanmak istiyorum ama kime ? En yakın arkadaşıma mı? Yoksa yeni hoşlanmaya başladığım çocuğa mı?