Sana Dorothea'nin yakın zamanda çektiğim ufak bir fotoğrafını yolladım.Fotoğraf makinesi ! Artık bizde de var,inanabiliyor musun ? Uri teyzem,bize hediye etti.Keşke,bizimle olsaydın ve birlikte ilk aile fotoğrafımızı çekinseydik.Ve daha sonra onu,evimizin en güzel köşesine koyardım.
Büyük abin,Alexander,bana bir iş ayarladı.Küçük bir kafede,garsonluk yapıyorum.Seninle tanıştığımız kafeye benziyor,bu yüzden orada çalışırken yüzümde hep bir gülümseme oluyor.Yorucu fakat tatlı bir uğraş,beni için endişelenme.
Dorothea, " baba " demeyi öğrendi ! Eminim kızımız bunu söylerken seni hayal ediyor.Onu görmelisin,gittikçe sana benzemeye başladı.Bu arada artık geceleri bana sorun çıkartmadan uykuya dalıyor ve ben de böylece sabahları dinlenmiş olarak uyanıyorum.
Geri döndüğünde,senden bir çocuk daha istiyorum ... Ve bunu yazarken kesinlikle utanmadım.Mutlu ve kocaman bir ailemiz olsun istiyorum.Bana bir gün bunun gerçek olacağına dair söz verir misin ?
Sana daha uzun bir mektup yazmak isterdim,sevgilim,fakat öğle molam bitmek üzere.
Kalbim seninle.
Mave. "
Hitler,askerî ve sivil yetkililerin düzenlediği bir suikast girişiminden sağ kurtulu. Suikast girişiminin başarısızlığa uğraması ve arkasından yapılması planlanan darbe nedeniyle 7,000 asker hayatını kaybeder ve yaklaşık 5,000 asker işkence yapılarak,idam edilir.
Mateo,kulağını dolduran patlama sesleri kesildiğinde bile gözlerini yerden,ellerini kulaklarından çekmez.Yüzü,gözü toz,toprak ve kan içindedir.Hava neredeyse eksilere dayanmıştır.Sığınak olarak askerlerin kazdığı uzun bir kanal çukuru dışında korunacak hiçbir yer yoktur.Kafasındaki kaskını çıkartıp soğuk yüzünden hissetmediği ellerinin arasında tutarken gecenin karanlığına sessizlik çökmüştür.Her iki cephenin de savaşa beyaz bayrak salladığı bu dakikalarda,çoktan ölmüş olan askerler defnedilmek için toplanır,yaralılar gönüllülerin durmadan çalıştığı çatıra taşınır ve tedavi edilmek için her yol denenir,ne yazık ki kurtulabilen asker sayısı çok azdır.Yeterli ilaç ve tıbbi destek bulunmamaktadır.
Mateo,çelik matarasını su ile dolduran askeri izler,elleri titriyordur,belki de aç ve üşüyor olmalı ; tıpkı Mateo gibi.Akşam yemeği olarak biraz komposto ve ekmek dışında hiçbir şey yoktur.
Mateo,kendisine bakan askere başını sallayarak usulca teşekkür eder ve yemeğini şimdilik bir kenara bıraktık deliklerle ve yamalarla dolu,eski üniformasının göğsünde duran katlanmış fotoğrafı eline alır.Mave ve kızı,objektife sevgiyle gülümserken,Mateo'nun dudaklarında ufak bir gülümseme belirir ve uzun bir süre sadece fotoğrafa bakar.
" Kızın,sana benziyor,Russell. " Teğmen,Judas onun yanında belirir.Mateo,ona sessizce bakarken,Judas derin bir nefes vererek yanına oturur ve cebinden bir mendil çıkartıp simsiyah olmuş yüzünü silmeye başlar.
" Yemeğini yesen iyi edersin,Mateo.Bir sonra ki akşam yemeği,ne zaman Tanrı bilir ... "
" Teşekkür ederim. " Mateo,ekmekten koca bir ısırık alırken Judas ile birbirlerine bakarlar.Teğmen Judas,ona Kaşlarını çatarak bir sigara uzatır.Kendisininkini dudaklarının arasına koyup ateşler ve aynısını Mateo için yapar.
" Ne için,asker ? "
" Kızımı bana benzettiğiniz için. "
" Evet ... Açıkcası,bir kızın olduğunu bilmiyordum.Kaç yaşında ? " Teğmen,Judas başını geriye yaslayıp dumanı dışarı verirken,Mateo yeniden fotoğrafa bakıp dikkatlice cebine geri koyar.
" Bir buçuk yaşında,efendim. " Judas,kollarını dizlerine koyarak,bakışlarını gri dumanlarla kaplı gökyüzüne diker.
" İyi,bu iyi.Demek ki seni geri göndermek için elimizde bir sebebimiz var. "
" Hayır,efendim. " Teğmen,Judas ona doğru keskin bir bakış atar ve Mateo'da ona bakar.
" Dinle,evlat.Burada on beş yılım geçti,neden biliyor musun ? Geride bıraktığım kimse yok.Yani,burada yaşasam da olur,ölsem de ... Ama senin gibiler,geri dönmeli. "
" Hayır,efendim. " Teğmen,Judas ayağa kalkmadan önce onun ensesini tutup hafifçe sarsarak gülümser.
" Seni yeniden göreyim,Russell. "
Ve iki hafta sonra,Teğmen Judas Japonlar tarafından bir haça bağlanarak derisi yüzülmüş bedeni,diri diri yakılır.Tepedeki yanan arazide,cesedini bulan askerlerden ilki,Mateo olur.Hala son nefesini vermeyen Teğmen ile göz göze geldiğinde yapacak tek bir şey vardır ; titreyen elindeki silahı Judas'ın alnına dayar ve tetiği çeker.
Mateo,o günden sonra kabuslarında,Teğmen Judas'ı görmeye devam eder. Evine geri döndüğünde bile,aklında Teğmen'in o son görüntüsü vardır.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
