Black Nothingness

69 9 31
                                    

Adı: Tina İto
Lakabı: Black Nothingness
Yaş: 18
Piskoloji: Sinir hastası
Aile: hepsi ölü

Hikaye:

Gözleri bağlı bir şekilde odasında dans ediyordu. Gözlerinin bağlı olmasının sebebi kendini geliştirmekti. 13 yaşından beri dansa meraklıydı. Annesi kapısını çalmadan içeri daldı. "DANS EDECEĞİNE DERS ÇALIŞ!" Bir anda içeri girince ürkmüştü. Annesi memnuniyetsiz bir ifade ile kızına baktı. "Korkak!" Gözleri dolmuştu ama gözü bağlı olduğu için fark edilmiyordu. Annesi kapıyı çarparak odadan çıktı. Gözlerini açtı ve odasındaki, banyoya girip yüzüne su çarptı. Aynada uzunca kendini süzdü. Çökmüş siyah gözler, uzun siyah düz saçlar ve oldukça açık bir ten. Önce kendini vampire benzetti sonra bir hortlağa. En sonunda yaşayan bir ölüye benzetti. Odasına geri geçti ve kendini yatağa bıraktı. Çok küçükte olsa bir umudu vardı, yarının diğer günlerden daha güzel olacağına dair.

Sabah alarm ile uyandı. Okul formasını giydi ev çantasını sırtına taktı. Her zaman ki gibi kahvaltı etmeden evden çıktı.

Adımları dans eder gibi idi. Sanki yürümüyor da dans ediyordu. Üniversite'nin önüne geldiğinde durdu. Negatif bir enerji saçıyordu. Diğer üniversitelerden farklı olarak okul forması vardı. Fakat asla sıkı bir yönetimi yoktu. Buda çevredeki en kötü lise ünvanını almasına neden olmuştu. İstemeye istemeye sınıfına doğru gitti. Daha koridorda başlamıştı onun işkencesi. Parmak ile gösteriliyordu. Başarısı yüzünden değil. Okul sonuncusu olduğundandı bu parmakla göstermeler.

Uzun saçları yüzünü kapattı. Sınıfına geçip sırasına oturdu. Başını sıraya gömdü. Gözleri dolmuş şekilde düşünüyordu. Herkes o sonuncu olunca onu aşağıladı ama kimse onu koşuda 1. Olduğunda tebrik etmedi. Kendince isyan ediyordu. Normaller neden bu kadar kötüydü? Sanki hepsinin kalbi siyahtı. Sadece farklıkarın kalbi saf kırmızıydı.

Hoca sınıfa hızlıca girdi. Bu onu korkutmuştu. Bir anda yerinden sıçradı. Tüm sınıf buna gülüyordu. O ise utançtan başını öne doğru uzatmış yere bakıyordu. Beline kadar olan uzun düz saçları onun yüzünü örtmüştü. Hoca tüm sınıfı masaya vurarak susturdu. Ardından derse geçti.

Dersten sonra

Zil çalmıştı hoca herkes sınıftan çıkarken bir duyuru yaptı. "Çocuklar dans yarışması var kayımak isteyenler beni bulsun." Deyip sınıftan çıktı. Tina'nın ilgisini çekmişti. Hocayı bulmak umudu ile öğretmenler odasına gidiyordu. Yoldan geçen bir kızın ona omuz atması ile yere yığıldı. Bir yandan da derin derin nefes alıyordu. Korkmuştu. "Ah üzgünüm zirveden gözükmüyor şunda." Deyip yardım etmeden gitti ona çarpan kız. Ağlamak üzereydi. Kendini zor durdurdu. Ayağa kalkıp öğretmenler odadına girdi. Buraya daha önce hiç girmemişti. Hızlıca hocayı bulup yanına gitti. "H-hocam." Hoca kızı hızlıca süzdü. "Felsefe bölümündensin değil mi?" Diye sordu hoca. Başı ile onayladı Tina. "Nasıl yardımcı olabilirim?" Diye sorduğunda Tina heycan yapmıştı. "Ş-şey ben dans yarışmasına katılmak istiyorum." Hoca şaşırmış gözlerle Tina ya bakıyordu. "Şey dans etmeyi biliyor musun?" Tekrar başı ile onayladı Tina. Hocada peki dermişcesine bir bakış attı. "Adın ne?"
Diye sorudu. "Tina İto." Hoca bir kağıda ismi yazdı ve Tina ya bir kağıt verdi. "Burda yarışma ile ilgili bilgiler var." Dedi. Tina kafasıle onayladı ve müdürü yardımcısının kapısının önüne gitti. Kapıyı utanarak çaldı. "Gel" Sesini dıuduğunda odaya girdi.

Çıktıktan sonra

Zar zor aldığı izin kağıdı ile okuldan ayrıldı. Dans onun için çoğu şeyden daha önemliydi. Eve gidip kendine yemek yaptı. Yedikten sonra odasına gidip dans etmeye başladı. Eve bu saatte gelmeyen babası bu gün eve erken gelmişti. Kızını odasında dans ederken görünce sinirlendi. "Sen niye okulda değilsin!" Tina korkmuştu. Kedi gibi yerinden sıçramıştı. "B-be-ben-." Sesi titriyordu. Babasından çok korkardı. Babası o açıklama yapamadan bir tokat indirmiştir yüzüne. Çok korluyordu Tina. Fakat 3. Tokattan sonra birşey olmuştu. İçinde farklı bir duygu vardı. Sinirliydi. Babası sinir ile odasından çıktı. Tina yığıldığı yerden kalktı ve aynada kendine baktı. Boydan boya süzdü kendini. Dizi biraz morarmıştı yüzü sadece kızarmıştı. Bir hışım ile yatağının altındaki kutuyu çıkarttı. İçinde hiç kulanılmamış bir tabanca vardı. Birde anahtar. Anahtar ile kapısını kitledi. Silahı eline aldı ve kafasına doğrulttu.

cp oc(lar)um Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin