Ad: Abella
Yaş: 17
Aile:
Anne: Ölü
Baba: Yaşıyor
Abla: Yaşıyor
Piskolojik sorun: ParanoyaHikaye:
Okul tuvalettinden çıkıp koşarak sınıfa yöneldim. Zil çoktan çalmıştı ama tuvalettin kapısı açılmayınca bende geç kalmıştım. Kapıyı çalıp sınıfa girdim. "Geç kaldığım için özür dilerim hocam." En kızgın hocanın dersine geç kalmak zorundamıydım? "Nerdeydin! Dersin bitmesine 10 dakika var!" Kafamı öne eğdim. "Tuvalete kitli kaldım hocam lütfen affedin." Bana inanmış gibi görünmüyordu. "Bahanelere yerim yok! Okula sevgililerinizi ile konuşmak için gelmeyın!" Sevgilim bile yokken sevgilim olmasıyla suçlandım. Ne dersem diyim bu hoca bana inanmayacaktı bende özür dileyip çıktım. Zaten yok yazılmıştım. Olmadığım bir derste niye durayım ki?Okulda bir sürü klüp vardı, ve ben 4 yıldır hiçbirine kayıt olmamıştım. Biraz göz gezdirip tenefüste ilgimi çeken alanın başkanını bulur ve o klübe katılırım. Diye düşünerek klüplerin olduğu alanda gezmeye başladım.
Zaman Atlaması
Zil çalmıştı ve ben halla bir klüp beğenememiştim. Hiç biri bana göre değildi. Bende bahçeye çıkıp oturdum. Bu son teneffüs bir sonraki dersten sonra eve gidecektim. Üniversite okumayı hiç düşünmüyordum. Bu yüzden şu lanet okul bitsinde kurtulayım kafasındaydım. Daha 2. Döneme bile geçmedik.
Bir süre sonra yanıma biri geldi. Onu daha önce okulda görmemiştim. "Merhaba ben Ahs." Okula başladığımdan beri gelen tüm arkadaşlık tekliflerini reddetmiştim. Yalnızlığım tamamen benim seçimimdi. "Merhaba?" Beni süzdü. "İsmin?" Hadi ama herkese ismimi vereceksem buna özel isim denmez. "Verme gereği duymuyorum." Dediğimde sinirleri gerilmiş gibiydi. "Arkadaş olalım mı?" Yalnız olmak gayet güzeldi. Açıkçası bir dosta ihtiyacım yoktu. "Yalnız olmayı tercih ediyorum ama teklifin için teşekkür ederim." Zoraki bir gülümseme ile yüzüne baktım. "Peki bu işi kısa keselim. Ablanı bana ayarlamanı istiyorum." Bir an dona kalmıştım. Ablamı nerden tanıyordu? Ablam üniversitede okuyordu. Belki o da onun üniversitesinden biriydi. Nede olsa onu okulda hiç görmemiştim. "Üzgünüm bunu yapamam. Kendi çaban ile halletmelisin." Dediğimde gözünden ateş atacaktı adeta. "Hadi ama illaki sende hayatında bir erkeğe aşık olmuşsundur. Halimden anla." Bir erkeğe aşık olmak.. ben kızlardan hoşlanıyordum. Daha önce aşık olduğumu söyleyemem. "Üzgünüm ama yardımcı olamam." Ayağa kalkıp sınıfa yönelmiştim ki kolumdan tutup beni kendine çekti. "Rica etmiyorum! Emrediyorum!" Emir mi ediyordu?! Bu kendini ne sanıyordu? Tanrı falan mı? Ona itaat edeceğimi mi düşünüyordu? Kafa attım ve burnunu kanattım. "Hayır dedim! Beni köpek mi sanıyorsun? Git köpeklerine emir ver!" Dedikten sonra sınıfa doğru koştum. Zil zaten çalmıştı. Sınıfa geç kalmamıştım.
Zaman Atlaması
Çantamı toplamıştım. Okuldan çıkıp bir an önce eve gitmek istiyordum. Bu gün her zamankinden daha kötüydü. O sıcak yatağıma girip tüm gece anime izlemek istiyorum. Bilmiyorum belki yeni aldığım korku hikayeleri kitabınıda okuya bilirim.
Okulun çıkışına doğru ilerlerken onu gördüm. Ash yanında başka kişilerde vardı. Boyları benden uzundu. Bende o kadar kısa değilim tabi ama boy farkı bayağı fazlaydı. Belki 1.90 falan olmalı boyları. Ben şahsen 1.65 cmlik bir boya sahiptim. Korkmuyor değildim ama özel günümde olduğum için duvarlardan atlayamazdım. Mecburen o kapıdan geçecektim. Beni görmemelerini umarak okuldan koşarak çıktım. Fazla mı dikkat çekmiştim? "HEY! YAKALAYIN ONU!" Böyle bağırdığına göre çok dikkat çekmiştim. Ne yani belkide sadece okuldan fazlası ile nefret eden biriydim, ve o yüzden koşuyordum.
Nefesimin yettiği yere kadar koştum. Önümü kestikleri için eve gidememiştim. Aşk bir insana bunları yaptıra bilir miydi? Bir insanı öldürte bilir miydi? Ben aşktan ne anlardım ki? Belkide bir insanı öldürmekten daha fazlasını yaptırırdı aşk.