-Hello Stranger-

Bölüm 1

-Hello Stranger-

Yazan: Zuzuzu

-KaiSoo Day Özel One Shoot-

#Jongin

Selam ben yıkık Kim Jongin. Diğer insanların deyimiyle zengin, züppe, kendini beğenmiş, burnu hava da p*çin teki, hani var ya hiçbir kızın sevmemesi gereken o kötü çocuk. Ailem çok zengin ama tahmin ettiğiniz üzere sevgisiz büyüyen yalnız bir çocuğum. İçim çocuk kalpli minik bir ayıcıkken dıştan bakıldığında şerefsizin ön de gideniyim. Böyle görünmeyi inanın ben de hiç istemezdim ama öyleyim bunu değiştirmek için de hiçbir çabam yok. Şu an bir barda tek başıma içiyorum. Yanıma gelen belki de 14.ateşli kızı reddettim. Bugüne kadar basında hiçbir kızla haberim yapılmadı bu sebeple çevre de gay olduğuma dair dedikodular yayılmıştı ki duyduğumda gülüp geçiyorum.

Şu ana dek ne kız ne de bir erkekle tecrübem olmamıştı ki bu tamamıyla benim melankolik halimden kaynaklanıyordu ve tabii ki babamın benim için seçeceği başka bir şirketin ceosunun kızıyla işe dayalı bir evlilik yapacağım gerçeğinin de küçük bir payı vardı.

Çok sesli ve gürültülü yerleri sevmediğim için pub bar olan bir yerdeyim.

Ve zil zurna sarhoş olmak istesem dahi sağlam bünyem yüzünden sarhoş olamıyorum. Kadehleri birbiri ardına fondipledikten sonra iç çekip başımı bar masasına yasladım. Ben hayatımı içimden sorgulamaya devam ederken birden sol taraftan gelen hissettiğim yoğunluğa odaklandım. Bu herkesin yaşadığı klasik bir dürtüydü. Birinin sizi izlediğini düşünürsünüz ve iç güdüsel olarak o yöne bakarsınız. Ve baktığınız an da yanılmadığınızı fark edersiniz.

Ben de öyle yaptım. Aniden başımı kaldırıp baktım ve bam. Gözüm de havai fişekler patlamıştı. Çok parlak bir ışık tutulmuşta gözlerin kamaşmış gibi gözümü kapatıp açtım. Hala bana dikkatle bakan yüzü inceledim. En başta o büyük kara gözleri dikkatimi çekti gözlerinden sonra hokka gibi burun ve kalın pembe dudaklar..

Yeniden gözlerine baktım ve kalın kaşları bu kez dikkatimi çeken nokta oldu. Vay canına yüzünün tamamını yeniden incelerken yabancı bana gülümsedi.

Ve o derin kalın sesi duydum.

''Merhaba yabancı.''

'' Yakınıma gel.''dedi. O anın şokuyla gözlerim daha da irileşti ve bu adamın ne yapmaya çalıştığını anlamlandıramadan bakmaya devam ettim.

''Bu tuhaf değil, bana hikayeni anlat.''dedi.

Derken karşımdaki yabancı çok neşeli bir kahkayı bulunduğumuz gürültülü atmosfere bıraktı. O an arka fonda çalan müziğe odaklandım ve evet bu son günlerde çok popüler olan bir şarkıydı ve o şarkı sözlerini bana bakarak söylemişti. Üçünçü kez çaylak çıkışını yapan albüm tanıtımında hüngür hüngür ağlayan o çocuk adı neydi Ai yok Koai neyse ne onun şarkısı.

İlginç olan şeyse gerçekten karşımdaki bu yabancıyla konuşup içimi boşaltma istediğimdi.

Ben de karşılık olarak ''Merhaba yabancı.'' dedim tebessüm ederek.

'' Yabancı demeyelim artık ben Do KyungSoo tanıştığıma memnun oldum.'' dedi o da tebessüm ederek.

Keşke tebessüm etmeseydi keskin yüz hatları güldüğünde sevimli bir ifadeye bürünmüştü. Ben Kim Jongin bir adamı sevimli mi buldum yoksa sağlam bünyem tarihinde ilk kez sarhoşluğu mu tadıyordu bilemedim.

Silkinerek ben de kendimi tanıttım. ''Ben Kim Jongin. Mutlaka duymuşsundur CB(CuteBears) şirketinin meşhur varisi. Ben de tanıştığıma memnun oldum.''dedim.

Yüzü değişik bir ifadeye bürünürken; ''Seni tanımıyorum. Hakkında hiçbir şey duymamıştım. Magazin takip etmem ve tv izleme alışkanlığım yok. Ayrıca ünlü birinin tek gecelik kaçamağı gibi de yaftalanmak istemem o yüzden iyi geceler.''diyerek oturduğu tabureden kalkıp hızla çıkışa ilerledi.

Şoka girmiştim. İlk defa biriyle konuşmayı çok istemiştim ve o birisi benden ışık hızıyla uzaklaşmıştı. Adrenalin seviyem bir an da yükseldi ve olduğum durum kafamda dank etti. Hızla yerimden kalkıp onun gibi çıkışa ilerledim şansım varsa onu yakalayıp hikayemi anlatmak istiyordum.

Bacaklarım istemsizce kasılırken son hızımla koştum. Ah oradaydı ve bir taksiye binmek üzereydi. Kapıyı örtmesine ramak kala yakaladım.

''Hey yabancı nereye. Konuşmamız gereken konular var.''dedim nefes nefese kalmıştım.

Bana bıkkın bir bakış atarak; '' Seninle konuşacak bir şeyim kalmadı. Seninle konuşma isteğim ünlü bir varis olduğunu söylediğin anda bitti ne yazık ki. Kapıyı bırakırsan evime gidip uyuyacağım.''

''Hayır gidemezsin.'' derken mızmız küçük bir çocuk gibiydim. Dudaklarımında öne doğru büzüldüğüne eminim ve görüntüyü tamamlıyordu.

Yabancı bana tereddütlü bir bakış atarken ben sevimli ifademi sürdürmeye devam ettim.

'' Bugüne kadar kimse benim hikayemi dinlemek istemedi ve ben de kimseye bu denli anlatmak istemedim. Bunu başlatan sensin o yüzden sorumluluk alıp sözünde durmalısın ve hikayemi dinlemelisin ben de senin hikayeni dinlemek isterim tabii.'' dedim.

KyungSoo tereddütle yeniden bana baktı. Bunca yıllık yalnızlık ve çaresizliğimin resmi yüzümden okunsa gerek. Arka koltukta kaydı ve beni kolumdan çekiştirdi. Taksiciye adresi söylemiş olma ki kapıyı kapattığım an da sessizce ilerlemeye başladık.

Ona doğru döndüm ve minnetle tebessüm ettim. O ise sol tarafına dönmüş gece manzarasını izliyordu. Taksi de ki yolcuğumuz boyunca sessizlik sürdü ve sonunda araç durdu. Ücreti ödeyip hızla taksiden indik.

Hiçbir zaman ilk konuşan olmayan ben '' Sonunda gelebildik. Burası neresi?''

Bizi karşılayan dağ başında terk edilmiş bir ev vardı. KyungSoo esen rüzgârın tadını çıkarıp etrafı izlerken beni duymuş gibi gözükmüyordu.

''Hey sana diyorum tatlı yabancı.''

''Burası benim sığınağım bir nevi kafamı dinlemek için buraya geliyorum.''dedi.

Bir an da ne iş yaptığını merak ettim. Bu ev onun ise durumu en az benim kadar iyi olmalıydı.

Yazar Notu: Merhaba arkadaşlar. Bu fici one shoot olarak düşünmüştüm ama yazarken eklemek istediğim pek çok detay olduğunu fark ettim. O sebeple mini fic şeklinde birkaç bölümden oluşursa daha iyi olur diye düşünüyorum. Sizin de önerilerinize açığım. Lütfen beni destekleyin. Herkese teşekkürler. (Dipnot: Fici yazmam için ilham olan  ibelievekaisoo'ya sevgiler.)