09:10
Sabah olmuştu, normalde bu kadar erken kalkmıyorum ama en azından bugün bir değişiklik yapmış oldum. Anthony hâla uyuyordu bu yüzden aşağıya inip kahve yapmaya başladım.
Tanrım başım çok ağrıyor, kahvemi alıp koltuğa oturdum. Hava güzeldi, esneyip kahvemi içmeye devam ettim.
11:05
Sanırsam Anthony uyanmıştı, yukarıdan sesler duyuluyordu, herneyse nasıl olsa birazdan aşağıya inerdi başımın belası.
-Hey, ben açım.
-Pankek ister misin?
-Evi yakmayacaksan neden olmasın?
Sırıtıp mutfağa gittim, tabi ki tek başıma yapmayacaktım o yüzden Anthony'ide peşimde sürükledim.
-Bunu yapmak zorunda mıyım?
-Evet, yumurtaları uzat şimdi.
-Ugh pekâlâ.
Yarım saat sonra
Kahvaltımızı ettik ama ortalağı temizlemeyi aklımdan bile geçirmedim ve büyük ihtimalle Anthony'de bunu düşünmüyordu bu yüzden kendimi tekrardan koltuğa attım.
-Berbat görünüyorsun.
-Sağol sende.
-Ha bu arada bugün arkadaşlarımla buluşacağım o yüzden kendi başının çaresine baksan iyi olur.
-Ne? Ben ne olacağım?
Göz kırpıp ona 100 doları uzattım ve ölmediğin sürece istediğini yapabilirsin dedim.
-Oh işler şimdi güzelleşti işte.
Birkaç saat sonra
Buluşma zamanı çok yaklaşmıştı bu yüzden üstümü değiştirdim ve Cliff'i beklemeye başladım, kısa sürede gelirdi herhalde.
Kısa süre sonra kapı çaldı fakat Anthony benden önce açmıştı kapıyı. Yemin ederim seni öldüreceğim.
-Eh selam, Y/N burada mı?
-Hey Y/N, seni çağırıyor.
Anthony'e yastık fırlatıp kapıya koştum, ve tahmin ettiğiniz gibi her zamanki bakışını atmıştı.
-Hazırsan gidebiliriz.
Evden çıkıp arabaya bindik, umarım güzel görünüyorumdur rezil olmak istemiyorum.
-Hoş olmuşsun.
-Oh, teşekkür ederim.
Gülümseyip arkama yaslandım, kısa süre sonra parka vardık. James ve diğerleride oradaydı.
-Oh selam çocuklar.
-Hoşgeldin Y/N.
Kirk gülümseyip plan nedir diye sordu.
-Bu bir süpriz.
Birkaç saat sonra
Hava kararmaya başlamıştı, ama geçirdiğim en iyi gün olabilirdi herkes yavaş yavaş evine gidiyordu bu kötü bi' durumdu ama en azından eğlenmiştik.
-Ah herkes dağıldı istersen seni evine bırakabilirim.
-Um aslında biraz daha kalabiliriz tabi eğer sen istiyorsan eve dönebiliriz.
Cliff'le yanlız kalmıştık ve konuşacak birşey bulamıyordum bu sinir bozucuydu. Bi' süre sonra mayışmıştım bu yüzden başımı Cliff'in omzuna koydum.
-Eğer rahatsız olduysan geri çekilebilirim.
-Aslına bu hoşuma gitti...
-Oh peki.
Kısa bir süre sessizlik oluştu fakat sonra Cliff bu sessizliği bozdu.
-Arkadaşın, adı sanırsam Molly idi değil mi? Onu bu aralar yanında görmüyorum aranızda birşey mi oldu?
-Oh, o aslında şuanda ailesiyle tatilde, ama evet doğru eskisi kadar sık konuşmuyoruz.
-Anlıyorum, yanlız hissetiğin her zaman beni arayabilirsin.
Gülümseyerek teşekkürler dedim. Kokusu çok hoştu daha önce hiç bu kadar yakınlaşmamıştık. Vay canına, dalga geçtiğim çocukla arkadaş olmuştuk bu biraz garipti.
-Aslına Cliff, hava çok karanlık eve gitsem iyi olur Anthony'i yanlız bıraktım çünkü.
-Oh sorun değil seni bırakabilirim.
-Buna gerek yok-
Tam teşekkür edecekken dudaklarımda bir baskı hissetim, bu Cliff'ti. Ne yani beni öpmüş müydü?
Ah tanrım bu, ne diyeceğimi bilemiyorum fakat istemsizce karşılık veriyordum bir süre sonra kendimi geri çektim.
-Oh ben, ben çok üzgünüm Y/N böyle yapmak istememiştim.
Biraz duraksadıktan sonra ona cevap vermeye karar verdim ve gülümseyerek şöyle dedim Özür dilemene gerek yok, aslında hoşuma gitti.
-Oh peki. Umarım bunu daha sık yaparız.
Göz kırpıp oradan uzaklaştı, bilmiyorum bu çok garip hissettiriyordu. Ama Cliff'in beni diğerleri gibi kullanıp atmasına izin vermek istemiyorum, belki de amacı beni kullanmak değildi, belki de beni cidden seviyordu. Ugh bu çok karmaşık! Şimdilik akışına bırakacağım.
