yemeklerimizi yemeye başladık. Jh: portakal suyu el yapımı mı? Sg: evet Esra kendi elleriyle yaptı. Jh: wow cidden mi çok güzel olmuş ben çok severim. Esra: aa bende çok severim. Esra, jh: ama çikolatalı süt yoksa ben yokum. Sonra ikimizde birbirimize bakıp gülerek yumruklarımızı birleştirdik. Diğerleri kıskanmış olacak konuyu değiştirmeye çalıştılar. Herkes(Esra ve j-hope hariç):ee yemeklerde çok güzel olmuş ellerine sağlık. Esra: afiyet olsunda sadece ben yapmadım suga'da yardım etti. Deyip yanımdaki suga'nın sırtına elimi koyup elimle hafiften patpatladım. O daha bana gülümsedi.
Neyse yemeklerimizi yedik. Esra:hadi bakalım gençler kollar sıvansın masayı toplanacak. Herkes: tamam. Masayı topladık ben bulaşıkları makineye dizdim. Sonra iki çikolatalı süt kapıp diğerlerinin yanına gittim. Suga yoruldugu için kendini çimlere atmış uzanıyordu. Jimin, tae ve jungkook beraber salıncakta sallanıyorlardı sırayla beni görünce buraya geldiler, Rm kitap bulmuş onu okuyordu. Jin ve j-hope internette geziyorlardı. Ben sütün birini j-hope'a attım o da hemen mutlulukla içmeye başladı. Sonra bende pufların birine oturdum. White ağzında topu ile yanıma geldi. Esra: sen oyun mu oynamak istiyorsun? White: hav hav.(evet anlamında) Esra: sjsjs. Gülmüştüm ve yanağımı ona cevirmiştim o da topu kucağıma bırakıp yanağımı yalamıştı. Sonra beraber onu yere koyup yanına oturdum. Çikolatalı sütümü jungkook'a verdim o da bunu bekliyormuş hemen alıp içmeye başladı. Ben ona benim ağzım deydi nasıl içiyorsun bakışı attım. Jk: ya kuzum zaten tek senin yediğin içtiğin şeyden yeyip içiyorum normalde biri bin bardakla su içse yıkamadan içmem biliyorsun. Dedi bende ona bilmezmiyim bakışı attım. Jk: bu arada tadın güzel haa, bazen bu yüzden senin yarımlarını yiyip içiyorum. Dedi ve hafiften gülüyordu. Esra: piçç. Dedim ve bacağına sertçe vurdum. Bacağını ovuyordu. Sonra White ile oynamaya başladım. Daha doğrusu öğrettiğim hareketleri yaptırıyordum. Diğerleri de bize bakıyordu. Esra: otur. (Yapar) Esra: kalk (Yapar) Esra: özür dile. (Yapar) (arkadaşlar hani köpekler düz yatarlar kafalarını daha düz ellerinin üstüne koyarlar ya onu yapıyor.) Esra: beatuful(güzel). Dedim ve ellerimi Çak yaparak açtım. O daha çakmıştı. Bts hayranlıkla bizi izliyorlardı. Esra: bekle biraz dans edelim tamam mı? White: hav hav(tamam anlamında). İçeriden ses bombamı alıp geri yanlarına geldim ve telefonumdan müzik açtım. White şarkıyı duymasıyla öğrettiğim dansı yapmaya başladı. Biz ona gülerken o da dansına devam ediyordu. Sonra müziği kapattım white yanıma geldi ve kucağıma oturdu. Esra: oy yorulmuş mu benim oğlum. Dedim ve onu sevdim. Esra: White kalk. Kalktı ve kucagımdan inip leya'nın yanına gitti. Herkes: köpeğini çok iyi eğitmişsin. Esra: evet.
Yarım saat geciktim ve biz boşboş oturuyorduk ben uyumak istiyordum ve çimlere kendimi atıp gözlerimi kapattım. Bir dakika bile sürmeden Jk: kuzum yorgunsan odana taşıyayım seni burda yatma. Kafamı hafif kaldırıp ona baktım ve Esra: Jungkook hayır sadece sus. Deyip kendimi geri yere attım. Birazcık uyur gibi olduğumda havalandığımı hissettim hemen gözlerimi açtım. Jungkook beni kucağına almıştı. Esra: ben sana ne dedim? Jk: e-ee ben belin tutulur diye seni odana götüreyim demiştim. Esra: bende istemiyorum demiştim sayende uyku muyku kalmadí hepsi siktir olup gitti ya. Jk: ama seni düşündüğümden. Esra: tamam tamam yapacak birşey yok artık.
Esra: oofff böyle kös kös oturucaz mı? hadi gelin size bir yer gösterecegim. Jk: sinema odası mı? Esra: ya suss süprizdii. Herkes: ayy merak ettik hadi gidelim. Eve girdik ve çatı katına çıktık.
Odanın kapısını açtım önce içeriye doğru bir yol vardı ve yolun duvarlarında film kasetleri vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
