14

12K 728 1.6K
                                    


Jimin eline aldığı başvuru dosyaları ile Bay Min'in odasına gidiyordu.

Düne nazaran kendini daha iyi hissediyor ve Yoongi'ye yaptıklarından dolayı teşekkür etmek istiyordu. Evine kadar gelip ona yemek yapma zahmetine girmeyen arkadaşlarına nazaran, Yoongi ona yemek yapmış bir de ilaç sürmüştü. Ne kadar dışarı yansıtmasa da içten içe patronuna minnettardı.

Kapıyı tıklatıp içeriden komutu alınca odaya girdi. Her zamanki saygısı ile Bay Min'in önünde eğilmiş
(y/n: :p ) ve dosyaları masaya yerleştirmişti.

"Son bir haftanınkileri getirdim efendim. Eğer isterseniz bugünki gelen başvuru listesini de getirebilirim ama ayıklamam uzun sürebilir Bay Min."

Yoongi Jimin'in söylediklerini pek dinlemeden kafası ile onaylarken asıl öğrenmek istediği konuyu açtı.

"Bugün iyisin değil mi? Eğer hâlâ belin ağrıyorsa bana söyleyebilirsin Jimin. Bu tür konulardan izin almaktan çekinme."

Jimin istemsizce minik bir gülümseme bırakmış ve patronu ile göz teması kurmuştu.

"Oldukça iyi hissediyorum Bay Min. Dün için tekrar teşekkür ederim. Nasıl telafi edeceğimi bilmiyorum efendim..."

Yoongi sandalyesinde geri çekilmiş ve masanın başında yanakları kırmızı bir şekilde duran sekreterine bakmıştı.

"Ortada telafilik bir şey yok Jimin. Yalnızca kendine dikkat et yeter. Ayrıca dosyaya bakmama gerek yok, uygun gördüğün bir kaç profili toplantı odasına çıkar. Tek tek görüşeceğim ve insan kaynaklarından Bay Jung Yong Hwa'yı da orda görmek istediğimi belirt."

Jimin sessiz bir şekilde onaylarken patronunun önünde eğilerek selam verdi. Kapıdan çıkarken Bay Min'in bakışlarını sırtında hissedebiliyordu.

Odadan çıkıp stresli bir şekilde dosyada başa koyduğu ilk on profili aramak için ofise geçti. Bugün oldukça sıcak bir hava vardı ve Jimin eğer biraz daha bu ceketle gezmeye devam ederse pişeceğine emindi. Bu yüzden siyah ceketini çıkarıp koltuğuna asarken gözü şans eseri yan odada bulunan patronuna takıldı.

Gözünü kırpmadan Jimin'i pür dikkat izlemesi garipti. Zaten fark edildiğini anlayınca sanki Jimin'e bakan kendisi değilmiş gibi rahat bir tavırla önüne dönmüş ve kağıtları incelemeye başlamıştı.

Jimin fazla bu olaya takılmadı, ilk çalışmaya başladığı günler cam oda duvarı yüzünden oldukça tedirgindi. Sonuçta her hareketini görebilen bir patronu vardı ve bu şartlar altında kendi ofisinde rahat olması biraz imkansızdı. Fakat sonrasında zamanla alışmış ve artık bu durumu pekte takmamaya başlamıştı, öyle ki yorgun olduğu zamanlar patronunun görme olasılığını umursamadan uyuklardı bile.

Aradan yarım saat geçmişti ve Jimin ilk on kişinin cep telefonunu aramış şimdi ise bir kaç satış dosyasını inceliyordu. Öğle yemeği arası olduğu için Bay Min'e haber vermesi gerekti. Gideceği bir restoran varsa eğer hızlı bir rezervasyon yaptırması lazımdı.

Eline aldığı Bay Min'in günlük program listesi ile kapıyı çaldı. Müsait olduğunu ofisten çıkmadan önce camdan görmüştü ama formalite icabı bu tür şeyler yapmak zorunluydu. Patronu kurallara takık biriydi ve tüm şirket bunu bilerek hareket ederdi. İçeri girince başını kaldırmayan patronuna baktı.

"Efendim, öğle yemeğinizi her zamanki yerde mi yiyeceksiniz? Eğer bir değişiklik yoksa rezervasyon yaptıracağım."

Yoongi Jimin'e bakmıştı. Çocuğu baştan aşağı süzerken derin sesiyle konuştu.

"Sen nerede yiyeceksin?..."

Jimin beklemediği soru karşısında donmuştu. Önceden patronu asla böyle bir şey sormaz, Jimin'i merak etmezdi. Patronunun bu halleri içten içe onu sevindirse de kendini dizginlemeyi başarıyordu. Boş yere kendini ümitlendirmenin zararlı olacağını bildiğinden mesafeli tavrı konusunda oldukça hoşnuttu.

Xest • [yoonmin] TAMAMLANDI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin