Çok şeyi başarmıştı o....
Hayati boyunca karşılaşmadığı umutsuzluk kalmamisti. Defalarca yari yolda bırakılma, aile tarafından aşağılanma,üst üste gelen uğursuzluklarla dolu gunler, kazalar, yaralanmalar vb. Daha birçok şey...o herşeye rağmen dimdik ayakta dururyor. Her olayin ardından her ne kadar karşısındakine umursamaz gelsede o ders çıkarıp olaylar defterine kaybedip mutlu ve en onemlisi güçlü bi şekilde hayatina devam ediyordu. Onun gözünde her şey tos pembeydi. Herşey iyi görünümlü hoş ve sevecen olmalıydı.
Başarıya giden yolun hep kalpten geçtiğini düşündüğü sıralarda 8. Sınıftaydı . Onun için geçen senenin yazı müthiş ve alelade geçmemiş olmakla beraber 1 sene sonraki hayalinin lisesine kavuşma umuduyla doluydu..
Şimdiden yapmasi gerekenleri düşünüp cok çalışıp başarılı bir puan elde etmeyi planliyordu. E tabi birazda küçükleri istedigi kadar ezip okulda en cool en havalı dolasmaktı. Ne vardi sanki biraz keyfini çıkarsa böyle bir firsat ilk defa geçiyordu eline ve bunu son damlasina kadar yasayacagindan adi gibi emindi. Karışan hocalar olmucakti. Saçını istedigi gibi açacak gerekirse derslere girmicek ama cok çalışacaktı. Begüm bu düşüncelere dalarken ust kata gelen annesini hissetti ve hemen kitap okuyormuş gibi yapmaya devam etti. Zamanlamasinin iyi olmasina sevinmekle beraber annesine yakalanmamis olmanin hafif tebessümü vardı yüzünde..
Anne :
- kalk hadi herkes toplaniyor sen hala yayılmış kitap okuyorsun..
Begüm daha ne toplanmasi der gibi olucakken annesinin hismetmis olmasiyla beraber;
- Gidiyoruz ! Esyalarini topla. Ve lutfen gecen seneki gibi esyalarini burada birakma..
gibi ikazlarindan sonra duyduklarina şok olan Begüm ne yani tatil bittimi der gibi bakti annesinin odadan cikmasina ragmen. Kulaginda hala calmaya devam eden muzikle odada kala kaldi..
Oysaki Çeşmeyi ne çok seviyordu.. Tüm delilikleri yaptigi, gece dörtlere kadar arkadaslariyla takildigi, mis gibi denizi, nazik insariyla onun icin adeta cennetti orasi..
Ama yapmasi gerekenlerin zorunlu olduğunu hissettiği ve annesinin tekrardan o hic sevmediği dirdiri tekrarlamamasi icin esyalarini uzuntuyle toplamaya basladi... Bir yandan topluyor bir yandan nedensizce dolan gözlerine anlam veremeyip akmasına izin veriyordu.
Bavulu güçlükle hazirlayip ve bi o kadarda zorlulla merdivenlerdn asagiya indirdi.. herkes telaş içinde bi oraya bi buraya kosturuyor, eşyalarin üstünü bi çırpıda örtüyordu. sanki herkes evimize donmenin mutluluğunu yaşıyor gibiydi. Sadece üzülen ben ve kardeşlerim miydik anlamiyordum..
Esyalar araba yerleştikten ve komsularla vedalaştıktan sonra arabaya binerkn sürekli arkama donup huzunlu bir sekil alip agzimi büzüp tekrardan önüme dönüyordum.. Her ne kadar icimde yanginlar kopsada bi o kadarda zamanin hizlica gecmesini bekleyip okuluma baslamak istiyordum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayellerdeki hayat olmayinca
Romancehayati boyunca bahtsız olan bir kizin ask hikayesi...♥♥ herkesin keyifle okumasini diler keyifli dakikalar diliyorum.. yorumlarinizi bekliyorum..