Beynimin icinde zonklayan sesiyle alarm çaldı. Annemle yine hep okul sabahlarinda olduğu gibi sac yüzünden kavga ettik. Mutsuz bi şekilde evden çıktım ve okulda doğru nilayla birlikte yürüdük . O serbest giyinmiş üzerinde okul kıyafeti yoktu. Şaşırmamla birlikte neden okul kiyafeti giydigini sormak aklıma gelmedi.
Okula vardigimizda gördüklerim beni deliye döndürdü..
Neydi bu şaka falan mı? Daha ilk günden okul hayatim sona ermişti. Ne yapacaktım şimdi ?...
Ayaklarıma hakim olmayı başarmış olduğum yerde kala kalmıştım.. Ama düşüncelerimi hala zapt edememiş ve içimden anneme olur olmadık şeyler söylüyordum.
Ben.. Kendi icimde sorunlarima mağlup gelirken bi yandan da Nilay, kolumdan çekistirip 'Ne dikilip duruyorsun? Hadi gelsene ¡¡!! Diye o gıcık ses tonuyla bana sitemli bir şekilde seslenirken, sinir olmamak elde değildi.
Okuldan geri de dönemediğim gibi okulun bahçesine adımı bile atamiyordum. Ama bunlara rağmen Nilay'ın uzun süreli çekiştirmesine dayanamayarak bahceye ilk adımı attım. Daha şimdiden herkesin bakışlarındaki o korkunç ifadeyi görebiliyordum..
Hemen fırlayarak okulun içine açılan kapıyı zorladım.. ama kitliydi. Caresizdim.. ne yani daha tören mi olacaktı .
Herkes kendi zevkine göre giyinmiş, birer birer sıra olurken; bense annemin ' kızım okulun ilk günü öğretmenlerin gözünden düşme. Güzel güzel okul kıyafetini giy git ! Tersini dile bile getirme, itaraz etme bana ! ' diye azarlarini işitip okul kıyafetini giyip gitmis hemde üstüne üslük rezil olmustum koca okula .
Tören bitti ve sınıflara dağıldık. Yeni öğretmenler gelmişti. Hepsine kendimi en iyi şekilde tanitmaliydim.
Öğretmen derse girince biraz cıvıl cıvıl, tatlı mı tatlı fakat elinin tersi pis dedikleri hocanin derse girmesiyle okul hayatımın terslikleri devam etmeye başladı..
Adından da anlamalıydım aslında..
Bircan..Nasıl tür bi isimdi bu? ... nese isime değil dersi anlatmasına bak !
Kendime verdiğim bu emiri de anlamiyordum. Sanırım annemin 'kurala uy' kanı banada işlemişti. Garipleştim..
Sirayla herkes isimlerini söyleyip kendini tanıtıyordu. Pek sevmem bu tür şeyleri ama kendimi kalıcı bi şekilde tanıtma fırsatı bulabilirdim..
Sıra komik gırgırlarla bana gelirken kendimi hazırlamaya başladım...
Bana iki kişi kala, adrenalin hat safada olmakla beraber kalbimin çırpınışlarını duyar gibiydim..
Evet, işte o an gelmişti....
Hayatımda ilk defa sadece ben konuşurken, hiç bir sınıf ortaminda ve en önemlisi öğretme karşı böyle bir cevap vermiş olamazdım...
Hoca'nın - izninizle artık öğretmen demekten şu andan itibaren vazgeçiyorum..- 'Evet sende' demesiyle benim ukala ve sevimli bir şekilde ayağa kalkışım, neredeyse herkesin dikkatini çekmişti.
Yutkunarak sözlerime başladım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayellerdeki hayat olmayinca
Romancehayati boyunca bahtsız olan bir kizin ask hikayesi...♥♥ herkesin keyifle okumasini diler keyifli dakikalar diliyorum.. yorumlarinizi bekliyorum..