Seungcheol, sevgilisini iş yerinden almış karanlık sokaklarda tek eli jeonghan'ın belinde, yavaş adımlarla evlerine doğru yürüyorlardı.
Rutin haline gelmişti onlar için. Jeonghan'ın kliniğini kapatmasına yarım saat kala Seungcheol gelir son kalan işleri için ona yardım ederdi. Ardından kliniği kapatıp boş yollarda el ele yürürlerdi. Kimi zaman Jeonghan'ın canı dondurma ister bazen ise gün boyu yemek yemediğinden fazlasıyla aç olurdu. Seungcheol de onu güzel bir yemek ısmarlar asla aç bırakmazdı.
Şimdi ise Jeonghan yorgunluğundan dolayı başını sevgilisinin omzuna yaslamış belinde olan elinden destek alıyordu. Birlikte olmak onlar için hep huzur vericiydi, her el ele tutuştuklarında ikisininde karnında kelebekler uçuşurdu ve o kelebekler asla ölmezdi.
"Bugün fazla hastan var mıydı?" Genç adam başını hafifçe eğip sevgilisine doğru seslendi.
"Hm, sanırım... Normalden iki kat daha yoğunduk. Mevsim geçişleri etkilemiş olmalı." Dedi Jeonghan, yüzündeki güzel gülümsemeyi eksik etmeden.
Seungcheol aldığı cevaba karşılık kafa sallayıp Jeonghan'ın alnına küçük bir öpücük kondurdu. Onun gülüşü dünyadaki en güzel şeydi Seuncgheol için, hayatı o gülüşe bağlıydı.
"Bu gece erkenden uyu o halde olur mu-"
Jeonghan cevap vermeden önce uzaktan savsak adımlarla gelen gölge gözlerine iliştiğide cümlesini yarında bıraktı seungcheol. Eve varmalarına az kalmıştı ama bu ara sokak hiç tekin değildi genç adamın düşüncesine göre.
Adam yanlarına yaklaşmaya başladığında Seungcheol koruma içgüdüsü ile Jeonghan'ın belindeki elini sıkılaştırıp olabilirmişcesine kendine çekti.
Sessizce yanından geçip eve gideceğiz,
sorun yok.Fazlasıyla endişeliydi ama bunu belli edip Jeonghan'ı korkutmak istemiyordu. Zaten tedirgin olan bakışlarını üstünde hissettiğinde güven vermek istercesine gülümsedi.
Gelen adamın sarhoş olduğu her halinden belliydi. Ağır içki kokusu aralarındaki mesafeye rağmen hissediliyordu. Karşı karşıya geldiklerinde seungcheol hızlı davranıp yanından geçmek istedi ama omzunda hissettiği el buna engel oldu.
"Cebini boşalt..." Ayyaşın sakin ama bir o kadar ürkütücü çıkan sesine aldırmamaya çalıştı. Sadece eve gitmek istiyordu.
Tekrar adım atmaya çalıştığında sarhoş olan seungcheol ve beraberinde Jeonghan'ı sertçe omzundan geriye ittirdi. Genç adam sinirle nefes verdi.
jeonghan'a bir şey olmasından deli gibi korkuyordu.
Karşısındaki adam kemerine taktığı çakıyı alıp ikiliye doğru salladı. Seungcheol hemen Jeonghan'ın önüne atlayıp korumaya çalıştı.
İkisinin de yanında hiç para yoktu, o adamın istediği şey ise olmayan paralarıydı."Sana yemin ederim, yanımızda hiç para yok" Seungcheol ceplerini dışarı çıkarıp kanıtlamak istercesine yakındı.
Ama nafile.
Sarhoş adam sarsak adımlarını hızlandırıp Jeonghan'ı koruyan Seungcheol'ü kenara itmiş ve düşünmeden soğuk metali art arda Jeongan'ın bedenine saplamıştı.
Seungcheol itilmenin verdiği şiddetle düştüğü yerden anca güçlükle kalktı, hareleri sevglisini ararken yerde kanlar içinde yatan Jeonghan'ı gördü, işte o manzara Seungcheol'ün hayatının başına yıkıldığının işaretiydi...
Ayyaş olan adam koşarcasına uzaklaşmış karanlık sokakların arasında gözden kaybolmuştu , Seungcheol ağlayarak Jeonghan'ın yanına çöktü. Ellerini kanayan göğsünün üstüne bastırıp kanamayı durdurmak istedi. Gözleri durmadan akan yaşlardan dolayı sevgilisini göremiyordu bile. Ambulans çağıramazdı, Jeonghan'ın telefonu tamirde kendisininki ise klinikte kalmıştı.
"Yardım edin! Yalvarırım biri yardım etsin!" Boğazı yırtılacakmış gibi oldu ama gram umursamadı. Bağırmalarının fayda etmediğini anladığında Jeonghan'ı güçlükle kucağına alıp koşarak gidebileceği bir hastane aramaya başladı.
Ana yola çıktığında gördüğü taksiyi durdurmuş ağlarken en yakın hastaneye götürmesini istemişti sürücüden. Her yeri kan olmuştu, sevgilisinin kar gibi beyaz teni şimdi kırmızının en koyu tonuna bürünmüştü.
Jeonghan sonunda yarım yamalak açtığı gözlerle Seungcheol'e baktı. O kadar kötü gözüküyordu ki kendi yaralarını bile unutmuştu o an. Kalbinin üstünde olan Seungcheol'ün elini tuttu kalan gücüyle.
Genç adam sıcaklığı hissettiğinde durmak bilmeyen yaşlarını elinin tersiyle silmiş oldukça bitap düşmüş sevgilisine baktı.
"Han'ım iyileşeceksin tamam mı? Sakın... Sakın korkma, ben buradayım, tam yanındayım." Kesilen nefesi yüzünden zorlukla tamamlamıştı cümlesini. Ne söylemesi gerektiği hakkında en ufak bir fikri yoktu sadece onu biraz olsun sakinleştirmek, güven vermek istiyordu.
Jeonghan kafasını olumsuz anlamda sallamış elinin altındaki eli daha sıkı tutmuştu. Yetişemeyeceğini, gücünün tükendiğini, aldığı nefeslerin sonuna geldiğini hissediyordu. Seungcheol'ün önüne düşen başını kaldırıp kendisine bakmasını sağladı.
"Seni her şeyden.. her şeyden çok seviyorum seung-cheol. Unutma bunu... olur mu, hm?"
Seungcheol'ün elini dudaklarına götürüp zorlukla bir öpücük kondurdu. Seungcheol ise kafasını deli gibi iki yana sallayıp iyileşeceğini sayıklıyordu ağlayarak. Hastane hâlâ bulundukları yerden çok uzaktaydı ama genç adam bunun gerçekliğini kabul etmeyi sonuna kadar reddediyordu.
"cheol, ban-a bak." Jeonghan sevgilisinin yüzünü elleri arasına almış gözlerini birbirine kilitlemişti. Ağzına dolan kandan dolayı konuşmak yeterince zordu.
"Ağlama lütfen." Seungcheol, jeonghan'ı daha fazla yormak istemediğinden gözlerini kabanının koluna sildi, yüzündeki elleri alıp sıkı sıkı tutmaya başladı sanki hiç bırakmayacakmış gibi.
Bir süre sonra Jeonghan sona geldiğini hissettiğinde acıyla dudakları kıvrıldı. Seungcheol'ü kendine çekip kirazlarına küçük bir buse kondurdu. Bu hareketi karşısındakinin görüşünün tekrar bulanıklaşmasına neden olmuştu.
Seungcheol sevgilisinin sarı saçları geriye taramaya başladığında melek yüzlü çocuk son kez kan dolan ağzını araladı.
"Sana çok aşığım Seungcheol."
Ardından zorla açık tuttuğu gözleri yavaşça kapandı, kafası geriye düştü, Seungcheol'ün sıkı sıkı tuttuğu eli bollaştı ve son nefesini kendisinden çok sevdiği çocuğun kollarında verdi.
Seungcheol o gece hem sevdiği adamı hem de yaşama sebebini sarhoş birinin paslı bıçağı yüzünden en kötü şekilde kaybetmiş Jeonghan giderken kelebeklerini de yanında götürmüştü..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the remedy for broken hearts, jeongcheol
Historia Cortaseungcheol, ölen sevgilisi için her hafta mezarına mektup bırakırdı. choi seungcheol ' yoon jeonghan angst'? [twoshot] clamoriys | 2021