otuz

474 62 17
                                    

Luke'un ağzı burnu çikolata içinde kaldığında hafif bir sinirle peçeteyi aldım ve yüzünü sildim. Puding yerken sanki ağzı dışında bütün yüzüyle yiyiyordu. Zayn de gülerek bizi izlerken bir kaşık daha yedi.

"Beğendin mi?" diye sordum.

"Beğendim." der demez Luke atladı.

"Anne biraz dahaa!"

"Aşkım yeter bayılacaksın artık."

Zayn hemen engel oldu. "Al bunu sen, bana çok geldi." dedi ve tabağında kalanı Luke'un tabağına döktü.

"Gerek yoktu vardı daha."

"Olsun."

Zayn sabah aldığı keyifsiz telefon sonrasında bizi yine dışarı kahvaltıya götürmüştü. Sonra birlikte yürüyüş yapmıştık, Luke'a balon almıştı..

Canı neye sıkıldı bilmiyorum ama birlikte vakit geçirdikten sonra tekrar eski haline dönmüştü. Ve tabii ne kadar havasından taviz vermek istemesede o da en az Luke'un sevdiği kadar çikolatalı pudinge bayılmıştı. Hatta onun da dudağının kenarlarına bulaşmıştı.

Utangaç bir gülümsemeyle ona da bir peçete uzattım.

"Ne?"

Elimde dudağımın kenarını gösterdim. Zayn de hemen anladı ve yüzündeki lekeyi sildi.

"Geçti mi?"

Başımı iki yana salladım ve peçeteyi elinden alıp kendim sildim.

Zayn bu hareketimden sonra bana aptal aptal bakmaya başladı. "Şimdi geçti."

İkimiz de birbirimize en salak halimizle gülerek bakarken sonunda kendimi dürtüp ciddileştim.

Ne yapıyorum ben ya!

Hemen yerimden kalktım ve tabakları alıp mutfağa kaçtım.

Elim ayağım birbirine dolanmış bir halde ordan oraya dönüp durdum ama kalbim durmak üzereydi.

Gerçekten, ben neden aptal gibi davranıyordum?

Zayn'i görmemek için mutfaktan çıkmadım bir süre.

Biraz zaman geçti ve ben normale döndüm. Yani daha sakin halime.

"Nora. Bakar mısın?"

Arkamı döndüm ve kapının önünde duran Zayn'e baktım.

"Efendim."

"Gelsene, bir şey konuşacağım."

İçime düşen telaşla elimdekileri bıraktım ve yanına gittim.

Sandalyeyi çekip oturdu. Sonra da ben yanına oturdum.

"Bir şey mi var?"

"Söyleyeceğim ama sakin ol."

Kesin bir şey oldu.

Korkudan tekrar paniğim tuttuğunda ellerim buz kesti. Sormaya korkuyordum.

"Ne oldu?" diye fısıldadım.

"Bak sakin ol ama."

"Jack. Jack bir şey yapıyor değil mi?"

"Hayır. Hayır dur ağlama."

"Nora ağlamasana."

Buğulanan gözlerimi sildim.

"Ağlayacak bir şey yok. Onunla ilgili değil."

Rahat bir nefes bıraktım.

"Sen bana aileni anlatmıştın." diye başladı.

"Evet?"

peace☁️malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin