2

83 7 3
                                    

Saçımı okşayan kayınvalideme baktım. 

Yorgun bakışlarının arasından gülümsemeye çalışıyordu benim için.  Gözleri dolmuş ağlamaya yer ararken bile gülümsemeye çalışıyordu.

Bende kendini görmüştü belki de. O da benim gibi annesiz büyümüştü.

Anne sevgisi nedir bilmeden anne olmuştu o da benim gibi. Kızından bir kez bile ayırmamıştı beni. Her daim saçlarımı okşar koruyup kollardı.

Suratımın asık olmasından hiç hoşlanmaz beni güldürmek için elinden geleni yapardı.

Evet bütün bunları yapan Paris'in ruhsuz kraliçesi Clhoe Bourgeois Couffaine'ydi.

Ruhsuz kraliçe bu lakap ona o kadar yakışmıyordu ki aslında...

O ruhsuz değildi aksine çok hassastı bir o kadar da yorgun.

Yıllar ve bu şehrin insanları onu o kadar yormuş ki. Annemin  hasta ruhlu sevenlerinin ilk hedefi olmuş.

Juleka'nın yerine sen ölmeliydin. Ölmeyi o değil sen hak ediyordun ve daha nicesi. Yıllardır duyduğu ve ezberlediği cümleler.

İnsanlar linçlemeyi o kadar çok seviyorlar ki. Hele ki o kişi sevmedikleri biriyse. Linçledikleri kişilerin duygu düşünce ve kayıpları umurlarında bile olmuyordu. 

 O gün Chloe annemin de ağır yaralandığını unutmuştu Paris. O günden sonra görme ve yürüme yetisini kaybettiğini unutmuşlardı. 

O gün aynı zamanda onun da eşini yani dayımı kaybettiğini görmezden gelip ona yüklenmişlerdi.

Yas tutmasına bile izin vermemişlerdi onun.

O yine de çabalamaktan vazgeçmemişti.Babamın izin verdiği ölçüde elimden tutmuştu annemin ölümünden sonra.

Chloe Bourgeois Couffaine aslında o kadar hassas ve sadıktı ki...

Anneme özel hazırladığı kreasyonu annemin ölümünden sonra yıllarca saklamış kimsenin kullanmasına izin vermemişti ta ki ben model olana kadar.

Anneme özel hazırlanan o kreasyonun ondan sonra en çok bana yakışacağını düşünmüştü.

Annemin anısına saygısızlık etmemek için ona uzun bir süre anne dememi bile yasaklayacak kadar nahifti.

Annem öldükten sonra aylarca neden annemin yerine kendisinin ölmediğini sorgulayacak kadar hassastı hem de.

Kısaca o ruhsuz kraliçe lakabını hiç hak etmiyordu.


Sen mükemmel bir anne olacaksın Juliet diye fısıldamasıyla kendime geldim. Başta ne dediğini anlamasam da kucağıma bırakılan kızımla ne demek istediğini anladım ve gülümsedim.


                  -The End-


Miracle *One-shot*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin