Ehvenisehir hikaye ve çok beğendim teşekürler
Çok eski zamanlarda gür yapraklı bir çınar ağacında bir yaprak filizlenmiş bahar ayında, ağacın yaprakları hiç çiçeklenmezmiş oysa, o yaprağın etrafında küçük küçük çiçekler açmış ilk defa. Ne rengi güzelmiş diğerlerinden ne de kokusu farklıymış, ama hikaye bu ya aşık olmuş ağaç yaprağa, yaprağınsa gönlü gözünü açar açmaz kalmış heybetli Çınar'a Bahar yağmurlarıyla büyümüş aşkları yaz yağmurlarıyla ferahla mış yürekleri. Güzel günler geçirmişler, güneş dost olmuş , ay ışığı hep uzerlerine düşmüş. Ne tatlı bir rüzgar yaprağı ne de haylaz bir afacan...
Fakat sonra sonbahar gelmiş iki gözü kara aşık unutmuşlar bu kara anı.
Tüm yapraklar kurumuş dökülmüş birer birer ağaçtan fitursuzca. Ağacın sevgilisinin de kalmamış eski güzelliği rengi dönmüş sarıya hasta bir fani gibi, ikiside biliyormuş yolun sonunun geldiğini fakat ne ağaç tutabiliyormuş yaprağı, nede sımsıkı sarılabiliyormuş ince boyunlu yaprak , ağacıni, yinede direnmişler sonunu göre göre vazgeçmemişler birbirlerinden , aşklarindan . Ancak yaklaşan acımasız zemheri göndermiş bir gün ecelleri olacak fırtınayı buna artık dayanamazmış. İyice zayıf düşen yaprak, çınarsa bütün gücüne rağmen sevdiğinin gidişini izlemekten başka çaresi yokmuş...Fırtınaya dayanamayan yaprak veda ederken çınara, bırakı vermiş kendini aniden yerlere , yapacak bir şey yokmuş artık, düşmüş yavaş yavaş , döne döne , düşerken söyle bir seyretmiş. Seyretmiş hüzünle son kez çınarını , geride bırakmış güzelim anılarını ama tek bir tesellisi varmış bir gül dalının altına düşecek olması, en azından kokusunu içime çeker, endamını seyrederim diye düşünmüş , ama sonra rüzgar aklına gelmi vermiş derken yeni bir fırtına çıka gelimiş ansızın...
Alıp savuru vermiş taaa uzaklara ,
Çınar yaprağın hasretiyle yanıp tüterken
Yaprak çoktan başlamış çürümeye .
Hiç bir şey artık eskisi gibi değilmiş .
Fırtına ve zaman..
Koparmış onları birbirlerinden. kavuşmak mahşere kalmış.Ve dallar yapraklansa da çınar ağaçları o günden sonra hiç çiçek açmamışlar...
Son