Ahh Şu Kokoşlar

167 5 2
                                    

Sinemadan çıktıklarında gören,kızlara araba çarpmış sanacaktı resmen. Bir sağa bir sola sallanan kızlar habire " Biz ne zaman gerçek "aşkımızı bulucaz,niye hala bulamadık,keşke hemen karşımıza çıksa."diye sızlanıp duruyorlardı. Daha çok utanmamak için Pelin'le kızları kolumuza taktığımız gibi hızlı adımlarla çıkışa doğru ilerledik,ne yazık ki bugün bir kuyumcudan çok pahalı bir yüzük soyulduğu için güvenlikler kontrol yapıyorlardı. Pelin ve iki kız önde ben ve iki kız arkada sırada bekliyorduk ki bir ses duydum,sanki yere birşey düşmüştü sesin geldiği yöne tam bakacaktım ki kolumdaki kız sesin geldiği yöne doğru koşup birşeyler söyledi,sonrada çantasına birşey attı. Ne diyim bu romantik filmler bu kızları bir garip etkiliyor. Neyse umursamadan kızı yanıma alıp sırada beklemeye devam ettim,en sonunda bize sıra gelmişti herkes sıradan geçti sadece tek bir kız kalmıştı öyle rahatlamıştım ki burdan çıkar çıkmaz kızları evlerine bırakıcaz ardından Pelin'le bizim eve gidip korku filmi izleyecektik. Tabi bir alarm beni bu güzelim rüyadan uyandırdı. Zaten işler hiçbir zaman ras gidemezdi sürekli birşey olurdu, yada olmak zorundaydı. Bir baktım kızın çantasından çalınan o yüzük çıkmaz mı! İşte o zaman aklım başıma geldi,demek ki o düşen şey yüzüktü ve başkasından düşmüştü bizim kız da yüzüğü görür görmez beğenmiş aklı başında olmadığından saf saf yüzüğü çantasına atmıştı. Ne yazık ki ben bunları anlatsam da güvenlikler direniyordu. Sonunda hep beraber karakola gittik hem de akşamın kaçında! Biz gider gitmez polislerin ilk işi ailelerimizi arayıp haber vermek oldu. Kızların annelerini bilmem ama benim annemin özellikle bana çok kızıcağına emindim. Yine de umudum vardı. Pelin bizde kaldığından annemin biraz yumuşayacağını düşündüm. Sonuçta o bir misafir. Tabi Pelin'nin anne babasına bu olayı söylerse hem işler hem külahlar değişir. Neyse aklımı bu kötü düşüncelerden arındırmaya çalışıp,Pelin'le olayın hasını polislere anlatmaya çalıştık,ama yaşımızdan dolayı bizi önemsemiyorlardı bile. En sonunda pes etmiş sandalyede oturup içimdeki kızgınlığı atmaya çalıştım ve çabalarım boşuna gitmemişti kısa sürede bütün kızgınlığım buhar olup uçmuştu. Taa ki annemin sesini kapıdan duyar duymaz. İşte o zaman içim içime girmiş, korkudan ne yapacağımı şaşırmıştım. Ardından annem içeri girdi gözlerimi kapatmış bana kızmasını bekliyordum ki annem yanımdan geçip kızların anne,babalarına hesap sormaya başladı. Bizde bu olayı fırsat bilip Pelin'le arabaya gittik. Bi süre sonra ikimizde çok sıkılmıştık sanki annem sonsuza kadar orada kalacak gibi geldi resmen. En sonunda annem karakolun kapısından çıkmayı başarmıştı ve nasıl olduysa yüzünde bir gülümseme vardı. Bu gülümsemenin nedenini sorduğumuzda ise bize yoganın çok işe yaradığını söyledi. Birkaç dakika yol aldıktan sonra sonunda eve gelmiş pijamalar giyinmiş film izleniyordu. Kısacası hayallerim gerçek olmuştu. Filmin yarısına gelmiştik şu ana kadar birşey olmamıştı olmasını da beklemiyordum,ben bunları söyler söylemez elektrikler kesilmez mi! Ah şu ben,ah şu benim koca çenem niye kapanmıyorsun? Neyse olan olmuştu annem içeri gidip üç fener ve bir oyunla geri döndü. Pelin de ben de merakımızdan fenerleri önemsemeyip direk kutuya baktık. Peki açtığımızda ne görelim! Aman Allah bu ne!

7/24 MACERAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin