şiirin bir ucu ellerin ise diğeri adındır mihribân.

258 52 17
                                    

sıla, bakışlarını aşağı eğip tebessümünü gizlediğinde adamın adım seslerini duydu yavaşça. usul usul yaklaşan ses, sıla'nın gözlerinin önünde durduğunda, yeşile çalan gözlerini kaldırıp adamın kara gözlerine değindi. ruhunda vâkitsizce bir rüzgâr esti,

“dağ yamaçları soğuk olur, mihribân. üzerini kalın eyle.”

adamın tok sesi, geniş cüssesi, sıla'nı ürkütmedi, sert yüzünde yer edinen ince tebessüm ruhunu ısıtıyordu.

“adım mihribân değil ki,”

koca cüsseli adam gülüp, “yakıştı sana,” diye fısıldadı. sıla'nın yanında yer edinen taşın üzerine oturup, “isimler önemsizdir gülüm, çıkarma bunu aklından.” dedi tok sesi ile. sıla kaşlarını çatıp, ayaklanacaktı ki vazgeçti, derin bir nefes alıp kitabını açtı yeniden. göğsündeki sancı, seğirip geçmişti o gülüm deyince.

bir saat kadar sessizlikle geçen vâktin ardından, sıla “bu adam da neyin nesiydi şimdi, çıktı karşıma aniden. ilk kezdir görüyorum buralarda hem,” diye kendi kendine düşünüp memnunsuzlukla ayaklandı.

sıla kalkar kalkmaz, koca oğlan bakışlarını ona değindirip, arkasından “mihribân,” diye seslendi. sıla ayak sakladı, arkasını dönünce kara gözleri ile rastlaştı yeniden.

“kitaplarımızı değiştirelim mi, yoruldum aynı şiirlere rastlamaktan. olur mu?”

sıla bir şey demeden, ne diye düşünmeden, istemsizce tebessüm edip, elinde tuttuğu kitabı adama uzattı. onun elinden kitabı alırken ise..parmaklarını teğet geçti parmakları. göğsü titredi ansızın, gözlerini kaçırdı. boncuğu kucaklar kucaklamaz neredeyse kaçarak oradan uzaklaştı.

evin yakınlarında boncuğu kucağından indirip mamasını verdi, ardından usulca sırtını duvara yaslayıp kitabın ilk sayfasını açtı. heyecanına aldırmadan tebessüm etti.

kitabın ilk sayfasında küçük harflerle, “âli,” yazıyordu, yanında ise, eğri üğrü yazılmış bir yirmi üç.

“âli,” diye fısıldadı, kitabı göğsüne bastırıp iki kolu ile kucaklarken. “adları önemsemese de ne güzel adı var öyle.”

yirmi üç fevral 2021./21:08

susmak, mevzu âli olunca sıla'nın ellerini ağrıtıyordu.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin